Mehmet Ballı Basılı Eserleri |

Çocuk Öyküleri
Mehmet Ballı
ISBN: 978-605-73392-4-9
Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları
64 Sahife
2024 |
İstanbul |
GIDIK'LA BIDIK
MEHMET BALLI
HALK EDEBİYATI DERGİSİ YAYINLARI
Mehmet Ballı'nın yerli ve sade üslubuyla tanınan kaleminden, 'Hayatı Kucaklayan Çocuk Öyküleri' serisinin ilki olan 'GIDIK'LA BIDIK' okuyucusuyla buluştu.
Doğayı, doğal yaşamı ve hayvan sevgisini sevdiren bu kitapta, köyden şehre getirilen bir yavru kedinin maceralı öyküsü anlatılmakta.
Özetle;
Başkahramanımız Ömer, Şenköy'de ki yazlıklarında bir sabah bahçeden gelen doğum yapmış bir kedinin üç yavru sesiyle uyanır. Bunları çok seven Ömer; Gıdık, Cıvık ve Bıdık
isimlerini koyarak anne-babasıyla birlikte onlara yuva yapar, besler ve büyütmeye başlar. Bir süre sonra yavru kedilerden Gıdıkla Cıvık kaybolur, Ömer'de tek başına kalan Bıdık'ı alarak İstanbul'daki evlerine getirir. Fakat köy hayatına alışan Bıdık, eve hapsolmaktan sıkılır, sonunda evden kaçarak kendini şehrin sokaklarına atar ve parktaki kedievine sığınır.
İlkokul ikinci sınıftan itibaren çocukların severek okuyacağı, gerçek hayattan esinlenerek kaleme alınmış olan bir öykü olan Gıdık'la Bıdık; çocuklara hayvan sevgisi, doğa sevgisi ve insan sevgisi aşılayarak, doğal yaşamı öğütlemekte, hayvanlara nasıl davranılması gerektiğini, köy hayatını, köy ile şehir hayatı arasındaki farkı göstererek anlatmakta. Bu nitelikli çalışma Türk Edebiyatı'na hayırlı ve uğurlu olsun...
ONLİNE TEMİN İÇİN:
http://halkedebiyatidergisiyayinlari.com/mehmet_balli_kitaplari.html
ve
B K M
Kitap Marketten Online temin edebilirsiniz |

KÖY HİKAYELERİ
Mehmet Ballı
ISBN:978-605-5021-33-7
Arı Sanat Yayınevi
144 Sahife
ONLİNE TEMİN İÇİN:
dr.com
kitapyurdu.com
idefix.com
kibo.com
final.com
ve tüm kütap marketlerde ...
|
KIRKİKİNDİ YAĞMURLARI
MEHMET BALLI
Mehmet Ballı’nın kaleminden severek okuyacağınız âsude bir hayatın öyküsü; 1555’de başlayıp 2090 yılına uzanan tarihi roman tadında, natüral öyküler...
Bazen insanın içi içine yansır.
Geçicidir aşk ama insanı yakar, kalıcı olan sevgidir ama sadıktır.
En sadık sevgilerden birisi hayvan
sevgisidir.
Bir köpeğe âşık olamazsınız ama seve bilirsiniz. Bazıları hayvandan öğrenirken sadakati
bazılarına nasip bile olmayan sevgi.
İnsan, hayvan ve tabiatın ortak mayasıdır sevgi…
Üretilemeyen üç şey; toprak, su ve hava...
Topraktan uzaklaşan insanlıktan da uzaklaşır!
İnsan içine düştüğü feveranı, hayatın çirkinliklerinden,
şehrin kalabalık ve yozlaşmışlığından bunaldığı zaman sürekli doğaya sığınır.
Dertlerini doğanın kucağında uyutur. Çünkü doğa; sükûnet, huzur ve sağlıktır.
Fakat ‘doğa ile savaş halindeyiz! kazanırsak kaybedeceğiz…’
Bu dünyaya bir daha gelme ihtimali olmadığına göre;
doğru ve doğal yaşam en iyi seçimdir…
...
Mehmet Ballı bu kitabında, dünün huzur dolu yaşam öykülerinden yola çıkarak,
bugün doğayı nasıl hoyratça kullandığımızı gözler önüne serip
gelecekteki korkulası yaşanacaklara dikkat çekiyor!
Yazar, bu çalışmasında anlattıkları ile gerçekçiliği bir adım daha ileri taşıyarak, Türk Edebiyatında zor ve pek denenmeyen bir alan olan naturalist öyküleri kaleme almakta. 9 Öyküden oluşan kitapta, öyküler hem kendi başına bağımsız, hem de birbirleriyle ilintilenerek okuyucuda roman tadı vermekte.
Bu öykülerden bazıları Şöyledir:
İnsani bir davranışla ders veren Boz Ayı öyküsü…
Hayvan sevgisini en iyi anlatan Duman’ın öyküsü…
İstanbul'u susuzluktan kurtaran Serçeşme öyküsü…
Şehirden köye sıçrayan bir efsane; Teke Tavşanı öyküsü…
Aç kalma korkusu olmadan da yaşayabilmek Berceste öyküsü…
Asit yağmurlarına dikkat çeken Kırkikindi Yağmurları öyküsü…
Doğada ilk çiçek açıp en son meyve veren Kızılcık ile Şeytan‘ın öyküsü…
İnsanoğlunun susuz yaşam profilinin kurgulandığı Gelecek de Gelecek Öyküsü…
Kırkikindi Yağmurlarıkitabını okuduktan sonra içinizde; ‘Şehirden köye kaçma hissi’nin uyandığını fark edeceksiniz…
|

Tarihi Roman
Mehmet Ballı
ISBN: 978-605-73392-8-7
Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları
128 Sahife
|
METE HAN Tarihi Roman
MEHMET BALLI
HALK EDEBİYATI DERGİSİ YAYINLARI
Bu Tarihi Romanda özetle şu içerik yer alıyor;
Türk Askeri tarihi Mete Han’la başlar… Dünya hala onun bulduğu ‘Onlu Ordu Sistemi’ni kullanmaktadır… Mete Han, ‘Oka ıslık çaldıran komutan’ olarak tarihe geçmiştir… Onu bilmek Türk’ü bilmektir, Türk tarihini ve dünya tarihini bilmek demektir...
Orta Asya bozkırında at sırtında yağız bir yiğit olarak kendini yetiştiren Mete Han, babasının onu veliahtlıktan azletmesine karşı verdiği amansız mücadeleyi aklı, sabrı ve yoldaşları sayesinde kazanarak, onun tahtına oturmasını bilmiş, yine gösterdiği olağan üstü çabayla, Çinliler başta olmak üzere Gün Doğusundaki ve Gün Batısındaki tüm hanları yenerek etrafındaki Hunlar başta olmak üzere, Moğol ve diğer dağınık kabileleri tek çatı altında toplayıp Büyük Asya Hun Devleti’ni kurarak
Tarihe Damga Vuran Liderler arasındaki yerini almıştır.
Arşiv taramalarıyla hazırlanan bu tarihi romanla, doğumundan ölümüne kadar otobiyografi tadında hazırlanan Hunların genç ve gözü kara hükümdarı Mete Han’ın müthiş hayat hikâyesini, göğsünüz kabararak okuyacak ve kendinizden de bir şeyler bulacaksınız…
ONLİNE TEMİN İÇİN:
http://halkedebiyatidergisiyayinlari.com/mehmet_balli_kitaplari.html
ve
B K M
Kitap Marketten Online temin edebilirsiniz |

Tarihi Roman
Mehmet Ballı
ISBN: 978-605-73392-5-6
Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları
128 Sahife
|
CENGİZ HAN Tarihi Roman
MEHMET BALLI
HALK EDEBİYATI DERGİSİ YAYINLARI
Mehmet Ballı, 'Tarihe Damga Vuran Liderler' başlığı altında yeni bir Tarihi Roman serisine başlamakta. Özellikle Orta öğretime yönelik olan bu çalışma ile gençlerin tarihi olayları muhayyilelerinde daha kolay canlandırarak, tarih derslerine yardımcı olacağı düşünülmekte.
Tarihimizi, taraf olduğumuz görüş doğrultusunda değil, en doğru haliyle görebilmek ve tarihimize bir bütün olarak sahip çıkabilmek gerekir ki o zaman bir devlet var olabilsin, birlik ve beraberliğin olduğu bir millet olarak ayakta kalabilsin...
Tarihe damga vuran Cengiz Han’ı kimi övüyor, kimi ise yeriyor! Peki doğrusu ne? Sizler için Tarihi metodolojik olarak araştırarak tarihi roman tekniğinde yazdık…
Teoman Han, Mete Han, Attila Han, Oğuz Kağan, Bilge Kağan, gibi büyük komutanlar, nasıl Orta Asya’daki Moğol ve diğer kavimleri tek sancak altında birleştirerek devlet kurmuşlarsa, Cengiz Han’da Moğol ve Türk kavimlerini tek sancak altında birleştirerek onlara liderlik etmiş olan büyük bir komutandı.
Timuçin olarak çocukluğunda ve gençliğinde verdiği inanılmaz mücadeleleri, Cengiz Han olduktan sonra da ordusunda askeri ve devletinde siyasi olarak kazandığı başarısıyla, XIII. yüzyılda Orta Asya’ya damga vurmuş efsanevi bir hükümdar olup Adriyatik’ten Karadeniz’e kadar… dünyanın en geniş siyasi sınırlarına ulaşmış imparatorluğunu kurarak, ‘Cengiz Han Yasanamesi’yle yenilmeyen kudretli bir hükümdar olarak adını dünya tarihine altın harflerle yazdırmıştı.
Biyografi tadında ilerleyen bu tarihi romanımız Türk Edebiyatı’na hayırlı uğurlu olsun…
ONLİNE TEMİN İÇİN:
http://halkedebiyatidergisiyayinlari.com/mehmet_balli_kitaplari.html
ve
B K M
Kitap Marketten Online temin edebilirsiniz |

Tarihi Roman
Mehmet Ballı
ISBN: 978-9944-742-84-9
Arı Sanat Yayınevi
240 Sahife
ONLİNE TEMİN İÇİN:
dr.com
kitapyurdu.com
idefix.com
kibo.com
final.com
ve tüm kütap marketlerde ...
|
METAMORFOZ Tarihi Roman
MEHMET BALLI
'Bütün kentler ölümlüdür, İstanbul hariç!' diyen yazar;
’un sosyo-ekonomik ve kültürel kesitini içeren bu çalışma ile yakın tarihimize ışık tutmakta.
Dolandırıcılığın filozofuğundan sufiliğe uzanan bir hayatı kaleme alan yazar, araştırmış olduğu tarihi bitpazarlarından başlayarak,'şehir ile insanın iç içe dönüşümünü' anlamakta olup Metamorfoz tarihi roman 3 bölümden oluşmakta:
1-Akıllara ziyan dolandırıcılık öyküler:
Taşı toprağı altın diye İstanbul'a gelerek işsiz güçsüz kalan saf insanların, yalanın endazesini kullanarak nasıl dolandırıldıklarını yalnızca kriminal vakıalar olarak yansıtmayıp meziyet ve maharetleri, kişilik özellikleri ve insani yönleriyle
ölüm...
2-Tarihi Bitpazarları:
Romanın baş kahramanı Cabbar'ın hapishane yıllarında, hayatında geçen olayların ruh çizgisinde bıraktığı kalıcı tesirleri bilinçaltında sorgulayıp tövbe ederek, ismini de Halo olarak değiştirip rızkını artık bitpazarlarında aramaya başladığı ikinci bölüm...
3-Tasavvuf:
Topkapı Tarihi Bitpazarında tanıştığı velî bir kul sayesinde Cibalibaba Dergâhı’na intisap edip, orada öğrendiği tasavvufla sufiliğe adım atarak, Halo isminden de sıyrılıp sevdiğine kalbinden yürüyerek Hidayet şanıyla ömrünü kemale erdirdiği üçüncü bölüm...
Şehir ve insan... Yıllar yılı şehrin silüeti modern binalarla değişe dursun, değişmeyen tek şeyin aslında şehrin arka sokaklarındaki kesif yoksullukların ve çaresizliğin getirmiş olduğu yaşamın hâlâ devam ettiğni gösteren bitpazarı hikayeleri...
Ve tüm bunları göğsünde taşıyan ölümsüz kent, İstanbul! aziz ama mahsun…
…
Kaç asır yaşadınız siz ihtişamlı, Ayasofya ve sütkardeş Sultanahmet… Seninle asırları bekleyen iklimleri, harmanında savuran çınarlar gibisiniz. İşte belki de bu yüzden çınarlar bekler yaşlanan zamanın gölgesinde… Ve koyu gölgeler sarıp sarmalar bütün akşamlar, gün yeniden doğar yaşanmış taşlar üstün, yeşilin en hafifinden bir dokunuş değer gözlere. Selama durur hüzün, selama durur tarih…
Hüzün ve tarih ne kadar yakışır birbirine, belki de birlikte yaşlandıkları içindir. Belki de ezel ve ebede var oldukları içindir. İçinden sessiz gemiler geçer. Uzaklar yolculuklara demir atıyor. Bilinmez bir vakitte bilinmez ses bölüyor yolculukları… |

Tarihi Roman
Mehmet Ballı
ISBN: 978-605-73392-0-1
Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları
400 Sahife
ONLİNE TEMİN İÇİN:
http://halkedebiyatidergisiyayinlari.com/mehmet_balli_kitaplari.html
ve
B K M
Kitap Marketten Online temin edebilirsiniz |
BARDIZ / SARIKAMIŞ Tarihi Romanı
MEHMET BALLI
HALK EDEBİYATI DERGİSİ YAYINLARI
Oy oy dağlar, zirvesi karlı, başı dumanlı dağlar; çehresi al, başı kara bağlar. Oy oy da oy dağlar, lalesi, sümbülü, mor menekşesi, boynu bükük kardelenleriyle oy bizim dağlar; kınalı kuzuları kara boğan yaman dağlar!..
Oy oy paşalar, göğüslerine kocaman kocaman madalya takarlar; oy oy da oy ittihatçı paşa kumandanlar; bir sevda uğruna dağlarda beyaz taçlı gelinliğinin eteklerine dantelden hayalleriyle süsleyerek, on binlerce neferi binbir kederle dağa, taşa ve düşmana kardan kefen biçen paşalar!..
Koca bir ordu hazırlıksız, iaşesiz, cephanesiz, zamansız bir mevsimde amansız dağlara vuruldu, çadırlar bayırlara kuruldu, doruklara top namluları doğrultuldu, ovalarda hücum boruları duyuldu, süngü süngüye tekbir sesleri, göğüs göğüse kılıç şıkırtıları yayıldı. Neferler üniformasızdı, erzaksızdı, salgın hastalıktan takatsizdi… Yine de yılmadılar, yüreklerindeki memleket aşkıyla kutsal görev uğruna cepheden cepheye koştular. Lakin olmadı, olamadı! Düşmandan önce amansız dağların zemherisinde buzdan heykele döndüler. Onlarınki kara düşen gözyaşlarıydı pıtır pıtır…
Millet cepheden zafer beklerken ne yazık ki hüsranla biten bir harp oldu, yürekler gamla doldu. On binlerce Mehmetçiğin ölüsü kurda, kuşa yem oldu. Bu dram ne gazetelerde haber, ne de hikâyelerini arayıp soran oldu…
Sarıkamış Harekâtı’nı hazırlayan birçok sebepler zinciriyle örülen öncesinde ki uzunca bir süreç vardı; on dokuzuncu yüz yıldan itibaren Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamasıyla batılı emperyalist güçler üzerine çullanmış, Doksan Üç Harbi’yle başlayıp tam otuz yedi yıl süren doğu sınırlarındaki Rus işgali Devlet-i Aliye’yi mali açıdan iyice çökertmiş, İttihat ve Terakki Hükümeti’nin kurduğu paralel devlet marifetiyle de Osmanlı, Büyük Dünya Harbi’ne sokularak Sarıkamış Meydan Muharebesi ve Çevirme Harekâtı’na giden o kederli yolculuk başlamıştı…
Rusların işgal ettiği bu bölgede kurulan Ermeni çeteleri, Türk köylerini basarak katliamlara kalkışmışlar ve bunlara karşı; Bardızlı Molla Mehmed, Aşık Nihani ve Rabia Kadın gibi kahramanlar da destansı direniş göstermişlerdi…
Tarihi ölenler yapar, yaşayanlar yazar; on binlerce Sarıkamış şehidinin hikâyesini bizler beyaz sayfalara aktarmaya çalışırken kelimeler kifayetsiz kalır ve dahi onların bu aziz topraklar için donarak verdikleri canları karşısında… Ancak gökteki yıldızları üzerine serpiştirsek, geceleri ay nöbet tutsa başucunda ve güneş nur saçsa hakkıdır onların… Rahmet olsun beyazlar üzerinde sessiz ölümlere boyun büken Sarıkamış’ın kardelenlerine…
|

RABARBA
MİNİMAL ÖYKÜLER
ISBN: 9786058250475
Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları
128 Sahife
ONLİNE TEMİN İÇİN:
http://halkedebiyatidergisiyayinlari.com/mehmet_balli_kitaplari.html
ve
B K M
Kitap Marketten Online temin edebilirsiniz
|
RABARBA Minimal Öyküler
MEHMET BALLI
HALK EDEBİYATI DERGİSİ YAYINLARI
Edebiyatın en yenisi; Minimal Öyküler...
Bu kitabın arka kapağında yer alan görselde, tıpkı bir heykeltıraşın yonttuğu heykelin evreleri gibi; Edebiyat’ ta da düz bir yazının merhalelerden geçerek edebi bir kıvama gelmesiyle oluşan Küçürek Hikaye; en kısa cümleyle, yoğun duyguların arı-duru kelimelerle kurgusal bir derinlikte anlatılarak, okuyucunun zihninde birkaç ihtimal çıkartmasını sağlayan edebiyatın gürbüz çocuğudur.
“Çizmelerimi çıkartayım mı, ambulansın sedyesi kirlenmesin!..”
1970’lerden itibaren sinemanın hayatımıza girmesi ile kalemin yerini kamera; yazının yerini görsellik aldı. Edebiyat da bu minvalde postmodernizme girdi. Dolayısıyla yüzlerce sayfalık romanların yerini artık daha kısa hikâyeler almak zorunda kaldı.
İnsanoğlu bugün, hızlı yiyor, hızlı konuşuyor ve hızlı düşünüyor! Kentleşme olgusunda meydana gelen değişimlerin vurgulandığı bir süreçteyiz; hız ve haz/sızlık...
Biz de aynamızı sokağa tutarak, sosyal hayatın içinde cereyan eden olayları edebiyatın tezgâhında yeniden kurguladık.
‘RABARBA’ mana itibariyle ‘uğultu’ anlamına gelen, sanatsal bir derinliği olan ve edebiyatta senaryo yazarlarınca kullanılan özel bir kelimedir. Sessiz kalabalıklardaki her birinin uğultusunu ifade eden Rabarba isimli bu kitabımız; iki yüz elliden fazla küçürek hikayenin yer aldığı ve uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olup, Türk Edebiyatı adına ve okurlarımıza hayırla…
|


Tarihi Roman
Mehmet Ballı
ISBN: 978-9944-742-84-9
Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları
240 Sahife
BASKISI BİTTİ... |
E N G E R E Tarihi Roman
MEHMET BALLI
ANATOLYA YAYINEVİ
'Topraktan suyun çekilmesi gibi, vicdanlardan merhamet çekilirse insanlık ölür!' diyen yazar bu kitapta: Kurtuluş Savaşı’nda, Yunan işgalci kuvvetlerin, Yalova ve çevresindeki Rum etnik tebaayı kışkırtarak kurdurduğu çetelerle Türk köylerini basarak yaptıkları katliamlardan birini konu edinmekte.
Engere Kitabının özeti şu şekildeydi:
Kurtuluş savaşı yıllarında Yunanistan, Batı Anadolu’yu işgal ederek buralarda yaşayan etnik Rum ve Ermeni tebaayı kışkırtmış ve onlara çeteler kurdurtmuştu. Bu çeteler Türk köylerini basarak katliamlar gerçekleştiriyorlardı. Yalova’nın Türk köylüsü ile Rum köylüsü arasında yüz yıllardır kardeşlik türküleri yükselirken, 1921 yılına gelindiğinde köyler birbirine düşürüldü!
Yunan kuvvetleri destekli Rum Engere köylüsünün kurduğu çete, 26 Nisan sabahı ansızın Kocadere-i Bâlâ Köyünü basarak mezalimlikler yapmış, köyün yarısını Dersaadet’e gönderme bahanesiyle Engere sahilinden kayıklara bindirip daha denize açılamadan mitralyözlerle tarayarak kayıklar oracıkta batırılmıştı. Bununla da yetinmeyen çete üyeleri, sahile vuran yaralıları kaptıkları gibi Engere kayalıklarından aşağı denize savurarak parçalara ayırmışlardı. Diğer komşu Kocadere-i Zir köyü de aynı akıbete uğramış, yaklaşık 830 kişiyi Bekir Onbaşı'nın evine doldurup üzerlerine gaz dökerek diri diri yakmışlardı.
Bu katliamdan kaçarak canını zor kurtaran bir yiğidin, Mübadele sonrası Kocadere Köyüne dönerek birkaç kez evlenip, diğer sağ kurtulan köylüsü ile el ele vererek köylerini imar edip küllerinden yeniden doğarlar…
1 VE 2. BASKILAR TÜKENDİ... |
 |
İstanbul Engüzel Toplu Taşım Fıkraları
MEHMET BALLI
KİŞİSEL YAYINLAR
Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşıyorsak hepimizin hayatından mutlaka bir Belediye Otobüsü geçmiştir.
Saatlerce yol aldığımız büyük şehrin keşme keş şehir trafiğinde, sıkış tıkış seyahat ederken yolcular arasında gerçekleşen ilginç muhabbetler bir nebze olsun bizlere soluklandırır ve dahi kimi gülümsetir.
İşte, sosyal hayata duyarlılığı ile tanınan Mehmet Ballı, araştırmış olduğu Toplu Taşıma araçlarında, şoför ve yolcular arasında geçen nükteli diyalogları kaleme alarak okuyucularının istifadesine Fıkra olarak sunduğu ilk eseridir.
1 VE 2. BASKILAR TÜKENDİ... |
ANTOLOJİ
ŞİİR ve ÖYKÜ BAHÇESİ
Bu kitap her ne kadar Mehmet Ballı'nın şahsi eseri olmasa da kitabın Editörlüğünden iç-dış tasarımına kadar emek verdiği bir çalışmadır.
Halk Edebiyatı Dergisi ve Yayınları
yazarlarıyla ortaklaşa çıkartılan bir ANTOLOJİ kitaptır.
Mehmet Ballı'nında bu kitapta "Baba-Oğul-Torun" başlıklı hikayesi yer almaktadır.
Halk Edebiyatı Dergisi ve Yayınlarından çıkan bu kitabı tüm ONLİNE kitapçılardan temin edilebilir.
 |
 |
|