|
Metamorfoz Tarihi Roman Neyi Anlatıyor :
Tarihi olaylar insanın hafızasında yer eder.
Tarihlerinden ders çıkartanlar toprağa kök salmış ulu çınarlar kadar sağlamdırlar.
Ders çıkartamayanlar ise köksüz ağaç gibi, en hafif rüzgârda devrilirler.
Dolayısıyla, Tarih ve Edebiyat biribirini besleyen kültür, sanat ve iki yaşamsal kaynaktır.
Tarihçiler Tarihin Fotografını çeker,
Tarihi Romancılar ise bu Fotografa bakarak Resim yaparlar.
METAMORFOZ da Tarihi bir Romandır.
Bu Tarihi Romanda; Kadim şehir İstanbul’un yakın geçmişine ışık tutan dolandırıcılığın filoxofluğundan insanı kamile ulaşan bir ademin şehir ile iç içe geçirdiği dönüşümü anlatmakta.
ilk, 1915 yılında, Kafka’yla başlayan “Dönüşüm”
mehmet Ballı'nın “Metamorfoz" Tarihi Romanıyla devam ediyor.
D ö n ü ş e n ve D ö n ü ş t ü r ü l e n = Ş E H İ R v e İ N S A N:
Tıpkı, bir ipekböceği tırtılının kelebeğe dönüşerek ışıkta yok olması gibi…
İstanbul'da dolandırıcılığın filozofu bir Âdemin,
şehrin bitpazarlarından yürüyerek tanıştığı bir veli kul sayesinde intisap ettiği Cibalibabab Dergahında geçirdiği Metamorfozik dönüşümle İnsan-ı Kâmile erişerek sevdiğine kalbinden dönüşmesi...
BİR BEDENDE 3 RUH: CABBAR-HALO-HİDAYET:
Dolandırıcı Cabbar’dan Babacan Halo Dayıya ve son olarak ta Hidayet’e erişen bir âdemin zehinsel dönüşümü…
Ve
KÜLLENEN BİR NESLİN HİKAYESİ:
İstanbul’un yıllar yılı süre gelen Tarihi Bitpazarı ve bu pazarların kesif yoksullukları.
...
İSTANBUUUUL, istanbul!... :
Yedi düvelin birbirine karıştığı son Bâbil Kulesi kadar görkemli kadîm şehir …
Kültür ve medeniyetlerin burada yarış halindeki, doğal güzellikler ve stratejik konumuyla kaç bin yıldır imar edilen bir şehir-i mamur…
Gönülleri meftun eden tarihi yarımada, dünyada en çok fethedilmek istenen şehr-i yâr...
Yahya Kemal'in:
“Sana dün bir tepeden baktım AZİZ İstanbul!”
Temaşasına Mehmet Ballı bugün;
"Sana dün bir TOWERS ten baktım MAHSUN istanbul"
Serzenişinde bulunduğu kadim şehir İstanbul'un dönüşüm hikayesi
Bu Aziz olduğu kadar da Mahzun olan kent İSTANBUL:
Bizantium’dan Konstantinopolis’e, NeaRoma’dan Konstantiniyye,
Dersaadet’ten Darü’l-Hilafe’ye, Dar’ı Devlet-i Aliye-i Osmaniye’den Asitane’ye,
Ağrandone, Alexandre, Aliyona, Alma Roma, Almus Roma, Alyana, Anthusa, Antoneinia, Antonia, Antonina, Antoninia, Âsitân, Âsitâne, sitâne-i Aliyye, Âsitâne-i Devlet, Âsitâne-i Hümâ Âşiyâne, Âsitâne-i Pâdişâhî, Âsitâne-i Saadet, Âsitâne-i Saadet-Âşiyan, Âsitâne-i Şâh-ı Cihân, Astanbul, Astanbulin,Atakent, Augusta Antononia, Belde-i Mahruse, Beldetü’l-Tayyibe, Bilâd’i-Selâse, Bizantıyye, Bizantion , Bizantium, Bozantin, Bulin, uzantion, Buzantiya , Büzantion , Byzans, Byzas, Cezâre-i Heft Cebel, Cizant Kağak, Constantinople, Constantinopoli, Cospoli, Çakdurkan, Çar’gorod, Çaregrad , Çargrad, Çarigrad, Çezar Kayzer, Darü’l-Hilâfe, Darü’l-Hilâfetü’l-Âliyye,Darü’l-İslâm, Darü’l-Mülk, Darü’s Saltanatü’l Âliyye, Darü’s Saltanatü’l Seniyye, Darü’s-Sâde, Darü’s-Saltana,Der-Âliyye, Dergâh-ı Selâtin,Der-i Devlet, Der-i Devlet-i Âliyye, Der-i Saadet, Dersâdet, Eis Tin Polin, El-Farruk, Escomboli, Esdanbul, Estambol, Estefanye, Gosdantnubolis, Granduye , Gûlgûle-i Rûm , Hakanü’l-Bahreyn, Herakliyon, Istanbul, İslâmbol, İslâmbul,İstambol, İSTANBUL, İstanpol, İstanpolis, İstanpul, İstefaniye, İstimboli, İstimpol, İstinbol, İstinbolin, İstinpol, İstinpolin, Kalipolis , Kanaturye,Kayser-i Zemin, Konstantin Opol, Konstantina el Uzmâ, Konstantinîyye, Konstantinîyye el Mahrusa, Konstantinîyye el Mevkıyye, Konstantinîyye’t-ül Mahrusat-ül Mahmiyye, Konstantinobolis, Konstantinopol, Konstantinopol, Konstantinopolis ,Konstantinu K’alak ,Konstantinu Polis ,Konstantinye-i Kûbra, Kospoli , Kostin, Kostyantine Grad,Kostye, Kunstantinîye, Kustantıyniyye, Mahmiyye-i İstanbul, Mahrûsa-i İstanbul, Mahrûsa-i Saltanat, Mahrûse , Makarr-ı Saltanat, Makedonya, Megapolis, Miklagord , Miklagrad, Nea Roma , Nesa Romes, Nor Harmn, Nor-Hromn , Nova Roma, Pây-i Taht, Pây-i Taht-ı Saltanat, Polis, Pozanta, Pozantyam,Roma Konstantinum,Roma Nova, Sakalye, Secunda Roma, Sitanbul, Stanbolu, Stenpolis,Stimbol , Stinpol , Stinpoli ,Stinpolis , Sultanü’l-Berreyn , Südde-i Saadet, Südde-i Saltanat,Şehir ,Şehr-i Âzâm ,Şehr-i Konstantin , Taht-ı Rûm , Tarigrad , Tekfûriye , Tsargorad , Tsargorod , Tsargrod ,Tsarigrad, Urbis İmperiosum, UrbsÜmmüd’d-Dünyâ, Vezendovar, Vizantion, Vizendovar, Vizendovina , Vizendoyne, Yağfurye , Yankoviç e , Yeditepe , Zavegorod , … şanıyla değişen, tam 165 adla üç imparatorluğa başkentlik yapmış bir şehirdir.…
İşte bu yüzden,"Bütün Kentler Ölümlüdür İstanbul Hariç!" diyen Yazar Mehmet Ballı;
"Eskiden imparatorlukları ve Anadolu kentlerini yiyip bitiren İstanbul idi,
şimdi ise,
içten içe istanbulu yiyip bitiren (bir güve gibi kemirerek) Anadolu kentleri yani bizleriz!" saptamasında bulunmakta.

Tarihi Roman METAMORFOZ Kitabın Özeti
Kadim İstanbul’un 1922-2000 yılları arasında, bir âdemin şehirle iç içe geçirdiği dönüşümün öyküsünü içeren Tarihi Roman Metamorfoz’da;
Rodos kökenli bir köy ağası çorbacısının oğlu iken, küçük yaşta Kaptan Vangel adında bir korsanın yanına kaçan ve 16 yaşına geldiğinde bu adam ile beraber Beyoğlu Tarlabaşı’na yerleşerek, gizli kumar oynatılan kahvehane bitirim yeri açıp işletmeye başlarlar. Burada kumarın tüm hilelerini kısa zamanda kazandığı ve cesaretinden dolayı ona namı Cabbar ismini verirler.
Tam da Kurtuluş Savaşı yıllarına denk gelen, İstanbul’un bu kargaşa ortamından yararlanmak isteyen Cabbar, isminden gelen gücü cebren fırsatçılığa çevirmenin yollarını arar. İstanbul'un kalabalık mekânlarında, Anadolu’dan gelen saf insanları, yalanın endazesiyle kandırarak onları soyup soğana çevirir. Yanına aldığı ayakçısı Arap Ali ile, her defasında İstanbul'un farklı mekanlarında, yeni kalpazanlıklar imza atarlar. Beyoğlu’nda 'Kaçak karakol' kurarak gayri müslimleri korkutup soyarken, Anadolu’dan gelen hacı adaylarını kandırarak 'Karaköy Tünel'den tramvaya bindirip Kabe'ye yollarlar.
Bu türden akıllara ziyan daha birçok dolandırıcılığa imza atan Cabbar’la, İstanbul Zaptiyesi dahi uzun süre baş edemez ve kısa zamanda üçkâğıtçılığın filozofluğuna erişen bu adamın ünü ülke sınırlarını aşar. Fransa’ya konferans için davet edilir fakat bu davete icabet etmez! Bunun nedenini soran arkadaşına; "Fransızca bilmediğim için bana tutulan tercümanı hiç gözüm tutmadı!" diyecek kadar zekidir. 1960 yılına kadar süren bu dolandırıcılık işinde Kapalı Çarşı’da bir kuyumcu soygununda yakayı ele verir.
Hapse düşen Cabbar’ın şöhretinden olsa gerek, içeride iken seminer teklifi gelir ve O’da polis akademisi öğrencilerine, “Alın Teri ile Yaşamak” konulu seminer verir. Kaldığı hapishanede, hayatında geçen olayların ruh çizgisinde yaptığı kalıcı tesirleri bilinçaltında sorgulamaya başlar.
Onca dolandırıcılığına rağmen hapishane kısa süre kalan Cabbar, tahliyesinden sonra işsiz güçsüz kalmasına rağmen eski kirli işine dönmek istemez ve bir otelde yatıp kalarak günlerce kendi kendi ile hesaplaşır.
Bir gün tesadüfî yolu bitpazarlarından geçer ve merakı uyanır ve bu bitpazarına gide gele sonunda o pazarın müdavimi olur. Rızkını artık 'helal yolla' bitpazarından temin etmeye karar verir. İsmini de HALO Dayı olarak değiştirir.
Bu pazarların en meşhuru, Topkapı Surlarının dibinde kurulan sırlı bir pazardır. Bir pazar günü, karanlığın kucağında kurulan pazar, gün boyu alış veriş için on binlerin akın ettiği ve yine bir gece yarısı sergilerin ateşe verilip, keşlerin etrafında dansıyla sona eren bitpazarında Halo Dayı ibretlik onlarca olaya şahit olur.
Bu tanık olduğu olayların birinde kendisinden yaşlı aksakallı bir zat ile tanışır ve onunla muhabbeti ilerleterek arkadaş olur. Aksakallı adamın piri fani olduğunu anlar ve onun mensubu olduğu Balat'taki Cibalibaba Dergahına gitmeye başlar.
Halo Dayı, zamanla Dergâhın atmosferinden çok etkilenir ve bitpazarından arta kalan zamanını burada geçirmeye başlar. Edindiği tasavvufi bilgiler sayesinde Cibalibaba Dergahın'a intisap ederek sufi olmaya karar verir ve ismini tekrar Hidayet olarak değiştirir.
Cibalibaba dergâhında ders aldığı veli kullar sayesinde, Tasavvufun tüm inceliklerini öğrenerek, nefis mertebelerini tecrübe edip fenafillâh basamaklarını ağır ağır tırmanarak İnsan-ı Kamil olarak sevdiğine kalbinden yürür.
***
Konu olarak; dolandırıcılığın filozofu olan bir âdemin İstanbul’da geçirdiği zihinsel dönüşümünü anlatan Metamorfoz, 3 bölümden oluşmakta; Dolandırıcılık, Bitpazarları ve Tasavvuf.
Kitapta; ibret verici kısa öykülerin yanında, kadim İstanbul’un semtlarinin tarihi hakkında ve Evliya Çelebi'den günümüze kadar ki yaşaya gelen Bitpazarlarının tarihi sürecini ansiklopedik bilgi aktarımıyla anlatılmakta. Kitabın son bölümünde ise, nefis ve makamları... gibi Tasavvufi bilgiler verilirken aslında romanın başkahramanına yaşatılarak okuyucuya aktarılmakta...
Bitpazarından çok kısa bir örnek:
— Hayırlı işler bu kaç para?
— Ağabey sen kaç para vercen!...
Tasavvufi bilgilerden bir örnek;
Bir veli şahsiyet nasıl ziyaret edilir? Ya da hiç kendimize sorduk mu, bir kabir veya evliyayı ziyaretinin bir kuralı, adabı var mıdır? Nasıl yapılır! diye?
Bakınız Metamorfoz'da nasıl yanıt buluyor bu sorunun cevabı:
Hidayet sabah namazına kalktı. Haricen iki rekât namaz kılıp Eyüp Sultan Hz. Ziyaret etmeye niyetlendi.
Evden çıktı, Eyüp Sultan Hz. makamına varana kadar dünyalık bir şey konuşmadı ve dünyalık bir şey düşünmedi…
Velinin huzuruna vardığında ayakucunda durdu, sanki hayataymış gibi huşu ile edep etti…
Dua etti ama dünyalık bir şey istemedi…
Sonra makamdan çıkıp evine gelene kadar dünyalık bir şey konuşmadı ve dünyalık bir şey düşünmedi…
Yazarın verdiği mesaja göre; “İşte, yapılması gereken ibadetin özü de budur. MAKBUL OLANDA… Yani MAKSAT TASAVVUFU YAŞAMAKSA…”
...
Tam 3 kitaba bedel Metamorfoz, kütüphanenizin baş köşesini süsleyesi kaynak niteliğinde bir Tarihi Roman.
...
METAMORFOZ u kolay temin edebileceğiniz online kitap marketlerin linkleri :
D&R... |Arı Sanat,Kitapnehri, Final, idefix, kitapyurdu, beyazadam, nt,... tüm internet kitapmarketler ve büyük kitapçılarda... |