Yazar Biyografisi
Doğduğu şehir Yozgat (1968), Doyduğu şehir Yalova (1998).
Anadolu Üniversitesi'nde İşletme okudu ve halen Türk Dili ve Edebiyatı okuyor.
Mehmet Ballı,
İstanbul'un Engüzel Toplu Taşım Fıkraları kitabındaki ince, doğal ve yerli üslubuyla tanındı.
İlk öyküsü 1993 yılında Türkiye Gazetesi'nde tefrika edildi.
Sosyal hayata dair araştırmalar yapan Ballı, 2000 yılından itibaren; gönüllü olarak, skyturk.net, habergoz.com, yazarportal.com, iyigunler.net, edebiyathaberleri.com gibi birçok İnteraktif Gazete ve İnternet Medyasında makaleleri yayımlanmakta.
Halk Edebiyatı Dergisi başta olmak üzere, Yedi İklim Edebiyat Dergisi, Acemi Edebiyat Dergisi, Milliyet Para Dergisi... gibi birçok Kültür, Sanat ve Edebiyat dergisinde şiir, öykü, makale, anı, mülâkat türlerde yazıları çıkmakta.
Görev yaptığı alanlar;
Tarihi Roman üzerine çalışan Ballı, aynı zamanda profesyonel Web Tasarımcı, Kitap ve Dergi Sanat Yönetmeni, Grafik Tasarımcı, Senaryo Yazarı olup çalışma hayatına ilk özel sektörde bir firmanın (1989) Ön Muhasebecisi olarak başladı. 1995 yılında Kamuya geçti ve halen bu sektörde görev yapmakta.
Ayrıca;
Halk Edebiyatı Dergisi
Editörlüğü, Grafik Tasarım ve Sanat Yönetmenliği görevlerini gönüllü olarak yürütmekte.
Elde ettiği başarıları;
İki adet İETT Kurumsal başarı plaketi (2012, 2013); iki adet BEMBİRSEN STK başarı plaketi (1998, 2014); iki adet İstanbul Toplu Ulaşım Koordinasyonunda İBB tarafından verilen 'En İyi Gözlem Ödülü' bulunmaktadır (2016, 2018).
Yayımlanan Eserler;
2009 yılında ilk eseri İETT FIKRALARI Kitabı Kişisel Yayınlardan çıktı. İstanbul'un Engüzel Toplu Taşım Fıkraları kitabında Yazar, İstanbul'un toplu taşım araçlarında, yolcular arasında geçen ilginç ve nükteli diyalogları derleyip mizansen bir dille kaleme almakta.
2011 yılında Anatolya-Ferfir Yayın Grubundan, ENGERE tarihi romanı çıktı. 'Küllerinden doğan bir neslin gerçek hikayesi' mottosuyla çıkan kitapta Yazar; Kurtuluş Savaşı yıllarında Yalova ve çevresinde yaşanmış dıramatik olaylardan birini kaleme almakta. Yazar, bu eserinde mikro referans çalışma yöntemi kullanarak olayların canlı tanıklarıyla sözlü tarih çalışması yapmış ve anlatılanları da arşiv belgeleri ile desteklenmiştir.
2013 yılında Arı Sanat Yayınlarından, METAMORFOZ tarihi romanı çıktı. 'Bütün kentler ölümlüdür İstanbul hariç!' özdeyişiyle çıkan kitapta Yazar; dolandırıcılığın filozofluğundan insanı kamile ulaşan bir ademin, şehirle iç içe geçirdiği dönüşümü kaleme almakta.
Ayrıca 'Taşı toprağı altın' diye İstanbul'a gelerek işsiz güçsüz kalan saf insanların, yalanın endazesini kullanarak nasıl dolandırıldıklarını, yalnızca kriminal vakıalar olarak yansıtmayıp meziyet ve maharetleri, kişilik özellikleri ve insani yönleriyle anlatılmakta. Yazar araştırmalarına tarihi bitpazarlarından başlayarak, İstanbul’un yakın tarihinin sosyo-ekonomik ve kültürel kesitini ortaya koymakta.
2015 yılında, Arı Sanat Yayınlarından, Kırkikindi Yağmurları natüralist öykü kitabı çıktı.
Yazarın kitabın arka kapağına ‘Kırkikindi Yağmurları kitabını okuduktan sonra içinizde şehirden köye kaçma hissinin uyandığını fark edeceksiniz!’ diye not düştüğü bu eserde;
1555’den başlayıp 2090 yılına uzanan asude bir hayatı kaleme almakta.
Birbiriyle ilintili 9 öykünün hayat verdiği kitapta dünün huzur dolu yaşantılarından yola çıkarak, ‘Kazanırsak Kaybedeceğiz!’ uyarısıyla, bugün doğayı nasıl hoyratça kullandığımızı gözler önüne serip gelecekteki korkulası yaşanacaklara dikkat çekiyor!
2018 yılında Halk Edebiyatı Dergisi Yayınlarından, RABARBA Küçürek Hikayeler Kitabı çıktı. Mehmet Ballı bu kitabı ile, günümüz Postmodern Edebiyatının yeni ve en zor türü olan Minimal Öykü ya da 'Küçürek Hikayeleri kaleme alarak bu alanda eser veren nadir yazarlar arasına girdi. Kitap adı olan Rabarba; 'Uğultu' anlamına gelen ve sinamasal alanda kullanılan sanatsal bir terim olup, bu kitapta iki yüzden fazla Minimal Öykü yer almakta. Yazar, bu eserle Türk Edebiyatı'na önemli katkı sağlamıştır.
2022 yılında Halk Edebiyatı Dergisi Yayınlarından Bardız Kara Düşen Gözyaşları tarihi romanı çıktı.
Sarıkamış Harekatının ilk tarihi romanı olan bu eserde yazar; Enver Paşa, Bardızlı Aşık Nihani, Molla Mehmed ve Rabia adlı
ana kahramanları etrafında olayları örgülüyor. Sarıkamış Harikatına yol açan sebepler, Seferberlik süreci ve Harekatın dramatik sonuçlarını, ATAŞE Daire Başkanlığı, Osmanlı Arşivleri ve tarihin canlı tanıklarından topladığı bilgi ve belgeleri edebiyatın tezgahında dokuyarak okuyususuna tarihi roman dilinde aktardıyor. Ayrıca yıllardır söylene gelen "90 bin donma" yalanı ilk defa bu tarihi romanla bir ezberi bozarak gerçek rakamları kaynakçalarıyla veriyor. Türk Edebiyatına hayırlı uğurlu olsun...
2024 Mart ayında Halk Edebiyatı Dergisi Yayınlarından Tarihe Damga Vuran Liderler serisinin ilk kitabı olarak CENGİZ HAN tarihi romanı çıktı.
2024 Nisan ayında Halk Edebiyatı Dergisi Yayınlarından Hayatı Kucaklayan Çocuk Öyküleri serisinin ilk kitabı olan GIDIKLA BIDIK öykü kitabı çıktı
2012 yılından itibaren, MEB'in "Yazarlar Okullarda" projesi kapsamında, Ortaöğretim Kurumlarınde 'Okumada Seçicilik' ve 'Tarihi Roman' konulu söyleşi ve seminerler vermeye başladı.
2003 yılında kendi imkanlarıyla kurduğu www.mehmetballi.com kişisel web sitesinden; araştırmış olduğu birçok ilmi ve dini bilgiler ile sosyal hayata dair Kültür, Sanat ve Edebiyat içerikli yazdığı eserlerini okuyucularının istifadesine ücretsiz olarak sunmakta.
Birçok sivil toplum kuruluşunda gönüllü olarak görev yapan Mehmet Ballı;
BEMBİRSEN İETT kurucu üyesi, Yazarlık Akademisi Derneği kurucu üyesi olup, halen Türkiye Dergiler Birliği (TURDEB), Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) ve Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) aktif üyesidir. Ayrıca bir süreliğine Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul şubesi Yönetim Kurulu üyeliği ve Türkiye Dergiler Birliği Genel Sekreterlik görevlerini de üstlendi.
Ayrıca Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (12. Cilt, 2019), Türk Kültür Adamı olarak tescillenmiştir.
Doğa aşığı olan Mehmet Ballı, 1998 yılında çok sevdiği Yalova'ya yerleşmiş,
aynı zamanda çalışma hayatını
İstanbul'da sürdürmektedir. Kastamonu'dan evli olup iki delikanlı babası.
|
Mehmet Ballı Kendi Hayatını Şöyle Öykülemekte:
“Bir yetenek işi olan Edebiyatla tanışıklığımız, ilkokul sıralarında yüreğimize düşen ilk cemre ile oldu. Kalemimizin kuvvetli olduğunu fark etmiş olmalılar ki öğretmenlerimin teşviki ile şiir ve kompozisyon yarışmalarına katılır ve her yarışmadan da derece ile ayrılırdık. Sonraki yıllarda kapıldığımız kitap okuma sevdası bizi kabımızdan taşırdı. Okul sonrası aldığımız yazarlık ve editörlük gibi özel eğitimlerle edebiyatın tekniklerini öğrenip yeteneğimizi sevdamızla birleştirerek edebi kıvama geldik. Ne zaman ki insanların yüreğinde saklı kalmış gerçek bir hikayeyi dert edinip yazmaya başladık, o günden beri kendimizi yazmaktan alıkoyamıyoruz."
"35 yaşımızda Edebiyatla ilgili yeteneğimizin farkına varıp, usta bir yazarın rıhleyi tedrisatından geçerek yazarlık ocağında piştik. Hâlâ da Türk Dil ve Edebiyatı okuyor; Türkiye'nin en saygın dergilerinden biri olan Halk Edebiyatı Dergisi'ni çıkartan ekibin içinde yer alıyoruz ki edebiyat ciddi iştir!.. Şuana kadar 6 yayımlanmış kitabımız bulunmakta olup çalışma alanımız zor bir tür olan Tarihi Roman üzerinedir. 20 yılı aşkın zamandan beri, interaktif İnternet Medyasında köşe yazarlığımız bulunmakta...
Yazarlık Akademisi Derneği kurucu üyeliğimiz, Türkiye'de ilk Memur Sendikası Kurucu üyeliğimiz; (TYB) Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi 2016 dönemi ve 2018 dönemi Denetim Üyesi görevimiz, 2017 (TURDEB) Türkiye Dergiler Birliği 8.Uluslararası Dergi Fuar Etkinlik Koordinatörlüğümüz, 2018'den itibaren de Türkiye Dergiler Birliği Genel Sekreterliği görevi bize tevdi edildi. Gönüllü olarak birçok STK'da zaman zaman aktif olarak görevler alıyoruz. Bu başarılar tesadüfi değil, çok çalışıyor, çok okuyor ve yazılarımızı Edebiyatın kuralında, işin tekniğinde kaleme alıyoruz. Bunlar övgü vs. değil, realitedir. Ayrıca halkın arasında dolaşıyor, sade dil kullanıyor ve köy hayatını önemsiyoruz; yani doğru ve doğal yaşam tarzı benimsenmiştir...
İyi kitap okuyor, okuduğumuzu idrak ediyor, idrakimizden konuşuyor, konuştuğumuzu yaşıyor, yaşadığımızı da yazıyoruz. Yani #yaşayarak yazıyoruz, bizim bir farklılığımız da bu olsa gerek."
|
NEY dinletisinden bir bukle için tıklayınız
|
_____________________Yazarın Notu:
Değerli Dostlar:
İnsanın doğru anlaşılması kadar doğru bir şey yoktur!
Kültür sanat ve edebiyat coşkun duyguların tefekkürüdür. Yazar ve sanatçılar üretkenlikleriyle hayata değer katan özel ve güzel insanlardır. Aynı zamanda da bu dünyanın en garip ve gariban insanlarıdırlar. Çünkü gerçek değerleri ancak vefatlarından sonra anlaşıla gelmiştir çoğunlukla...
Edebiyat bir yetenek işidir ve insan hangi yaşında bunun farkına varacağı kısmet meselesidir. Mehmet Akif Veteriner, Oğuz Atay Mühendis, Necip Fazıl Müfettişti... Hepsi de yeteneklerini sonradan keşfetmiş, edebiyatçı doğmamışlardır!
Yazar ve sanatçılar sıradan insan olmadıkları hasebi ile;hiç tanımadıkları insanlara naif, saygın ve hayranlık uyandırırken;yakın çevrelerince ise bu saygınlıkları farkedilemez!..
Yazar ve sanatçıların kamu ya da özel sektörde çalışması da her zaman onlar için dezavantaj olmuş, değeri anlaşılamamıştır!..
Bazen yazar ve satçılar, en çokta yakın çevrelerine iki numara büyük gelirler!
Bu nedenle yakın çevresindekileri yazarla kendisisini karşılaştırıp kıskanıldığı görülür. Kıskanmak insanın doğasında vardır fakat bu kıskançlığı hasetliğe götürüp habis duygular beslemek hakkaniyetli değildir!..
Bizim gibi yazarlar her zaman eleştiriye açık olmuştur. Bizi eserlerimizle eleştiriniz, kişiselleştirerek değil!
Bizim gibi istisnai yazarlar ancak bu kadar samimiyetini ortaya koyup özel yaşantısını anlatır. Çünkü yaşayarak yazıyoruz; çok aktif, çalışkan dinamik bir yapımız var güzel örnek olmak adına. Nefsimiz elinde olan Allah'a sığınırız. Bu bir övgü değil realitedir; hani derler ya 'ne tutsa eline yakışıyor' şükür bizde kendi web sitesini kendisi yapabilen, STK'larda birçok program, seminer vb. toplantılara iştirak eden ve bu faaliyetleri de aktif olarak sosyal medya üzerinden paylaşım yaparak iyilik yolunda yapıcı ön açıcı gayretimiz var. Bu farklılığımız yadırganmamalıdır.
Dolayısıyla insanın yanlış anlaşılması kadar da yanlış bir şey yoktur!..
Doğru anlaşılmak adına; kibire, gösterişe ve reklama da ihtiyacımız yoktur! Bize Allah yeter...
Laf, kapris, dedikodu değil, biz değer üretiyoruz değer!..
Güzel İnsanlar;
- İnsani değerlere, İslami değerlere, doğaya, hayvanata ve dolayısıyla
sosyal hayata çok duyarlı olup, tarihi romanın yanında zaman zaman günübirlik yön verici ve yapıcı eleştriler yazılarımızla da edebiyatın hiciv sanatını da icra etmeye çalışıyoruz...
- Bağımsız ve bağlantısız bir yazarız;
irfan sahibi sanatçı ve aydınları politikanın sığlaştırdığını, kültürün ise derinleştirdiğine inanırız.
- Yeni nesil köprüsünü inşa yolunda; bilginin ve sevginin temel değerler oluşturduğu bir ortam için çalışıyoruz.
- Hiçbir makam, mevki, ün, maddi hırs, vb. beklenti derdimiz yoktur; bizi takip eden ve merak eden insanların bilmesini istirham eder,
en derin kalbi duygularımla selamlarım… |
|