Başlarken:

“Hocam, kızım,’ yazar olmak istiyorum’ diyor, söyler misiniz, yazarlık karın doyurur mu?”
diye panikleyen bir annenin bu sorusuna muhatab olmuştum yakın bir zamanda… çok sayıda gelen bu türden sorulara toptan cevap vermek amacıyla açtım bu web sitesini…
paranın her şey olduğu bir dünya da, paradan daha önemli şeylerin de olduğuna inananlardanım. tabiki parasızda olmuyor ama insani değerler benim için önceliklidir. bilginin ve sevginin temel değerler olduğu bir toplum inşasına emek harcıyorum. bunun manevi hazzı ve duanın gücü yeter…
…
Edebiyat; duygu, düşünce, hayal ya da gerçek olayları dil aracılığıyla estetik bir şekilde ifade etme sanatıdır. Yani bana göre, coşkun duyguların tefekkürü.
iyi kitap okumak insanın dimağını güçlü kılar ve idrakinden süzülereke yazmaya başlar.
yazmak bir dert edinmek, güzel yazmaksa sanattır.
her şeyi yazmak terapi gibi, yazmak için yazmak heves gibi, ne yazdığını bilmemek görgüsüzlük gibidir… farklı anlamlandırılırsa da, asıl yazma işini en iyi şu söz ifade eder;
“iki tür yazar vardır; sıradan yazanlar ve nitelikli yazanlar. sıradan yazanlar; içerikle biçim, ruh ve beden gibi bir aradadır; nitelikli yazanlar ise; içerikle biçim, beden ve giysi gibi uyar birbirine...

hızla gelişen günümüz teknolojisinin sayesinde yaşamın tüm alanlarında olduğu gibi yazı yazma alanında da büyük gelişmeler kaydedildi bilgisayar ve internet sayesinde. fakat bu iş kimi zaman şirazesinden çıkıp kes, kopyala yapıştır terziliğine dönüştü.
dolayısıyla, yazanı okuyanından fazla olan bir millet haline geldik deme gibi bir konumdayız neredeyse…  kitap okuma sıralamasına baktığımız da dünya standartlarının ne kadar altında olduğumuzu bilmeyenimiz yoktur…
yazarlık atölyeleri yeni bir farkındalık oluşturdu.
birazcık yazma yeteneği olan genç insanların  ‘yazma işinin tekniğini’ öğreniyor olmaları için bir fırsatı doğmuş oldu.  çünkü daha birkaç sene öncesine kadar, yazma işine gönül veren insanlarımız işin tekniğini öğrenmek için yurtdışındaki yazarlık kurslarına gidiyorlardı.
sonra İSMEK öncülüğünde bu iş yayıldı.
eğitim işi çok önemlidir. ‘yarım doktor can'dan, yarım imam din'den eder”miş ya, tüm bunların sebebi yarım eğitimden olsa gerek...
bu alanda bir boşluk var. taki bu boşluğu üniversiteler doldurana kadar, özel kurslar var olacaktır!…
edebiyatın tekniğini öğretebilmek ancak ve ancak edebiyatla ilgili akademik bilgi alan insanların işi olmalı diye düşünüyorum, çünkü edebiyatın hem mutfağında çalışmış hem de edebiyatın okulunda okayan biri olarak, bu işin teoriğin yanında pratiğini de yapmış olma tecrübesindeyiz...

bu yazarlık atölyesi çatısı, acemi-çırak-usta direkleri üzerine kuruludur.
kendi tecrübemizden yola çıkarak, edebiyatta acemi-usta-çırak ilişkisinin var olduğuna inananlardanım. kendimden örneklemek gerekirse; yazma işine ilk başlarken usta yazara sordum: “hocam benden edebi yazar olur mu?” diye. usta yazarın beni deneyimledikten sonra, “sende o kumaş var.” demesi üzerine, yeteneğimin farkına vardım. işin tekniğini öğrenerek kendimi geliştirdim. sonrasında beni tutabilene aşkolsun! böyle çok insan var.
dolayısıyla yeteneğinin farkına varan bir insanın ancak acemice başlayıp, ustanın rahle-i tedrisinden geçmesiyle çıraklıkta pişerek olgunlaşacağını düşünüyorum. 

zaman zaman çıktığım ortamlarda “hocam yazar nasıl olunur?” ve benzeri… sorulara sık sık muhatap olmam nedeniyle, her birine tek tek anlatmak yerine,  ‘yazma hissi’ olan daha geniş kitlelere ulaşmak için bu yolu seçtim. yıllardan beri, kaynağından öğrendiklerimiz edebiyatı, ustalardan edindiğimiz tecrübe ve kendimizden kattığımız becerilerimizle  de harmanlayarak, artık  bizden sonrakilere aktarmanın zamanının geldiğini düşündüm. bilgiyi saklamak yerine aktarmayı arzu ettim. biz bu işi çok zor şartlarda öğrendik lakin her hangi bir ticari kaygı olmadan paylaşıyorum. bizim gibi bu işe gönül veren yetenekli genç insanlara yol göstermek amacıyla zamanımdan fedakarlık yapıyorum. tek gayem insanlara yardımcı olmak…
toplumda böyle özgül ağırlığı olan gönül insanları illaki olmalıdır...
edebiyatı, kes kopyala yapıştır diye düşünenlerden kurtarmak için yeni şeyler üreterek sevdirmeyi  vizyon edindik, geleceğin bilgili ve kültürlü toplumunu inşa ederek güçlü ülke olmamızın misyonunu üslenmek asıl amacımız.
Bu yazarlık atölyesi internette ücretsiz yayımlanan bir ilktir. tıpkı, internette ilk türkçe e- kitabı yayımladığım gibi. güzel insan olmak ta işte böyle bir şey olsa gerek…
bir hevesle ya da idealle çıktığınız bu yolda, sizin için diktiğimiz bu yön tabelası hedefinize kilitlemişse ne mutlu bize... hayırlı olsun... şimdiden başarılar dilerim...

Mehmet Ballı

Not: Bu yazı izinsiz kullanılamaz. Lütfen izin alınız