İstanbul’un Tarihi, Fetih ve Fatih!
Yeryüzünün güzel, özel ve kutsal şehirleri vardır. Kabe, Kudüs, İstanbul gibi… Coğrafi konum ve güzellik bakımından İstanbul bir adım öne çıkmaktadır.
Kur'an-ı Kerim'de Kehf Suresi'nin 60-65. Ayetlerde geçen; ‘3 bin yıl önce Hz. Yuşa, Hz. Musa ile birlikte Mecmeul-Bahreyn’ kıssasının tarihçilere göre Boğaziçi’nde geçtiği söylenmektedir. Çünkü Yuşa burada yatmaktadır.
İstanbul bu kadar özel bir şehir…
İstanbul'un tarihi ana hatlarıyla beş büyük döneme ayrılır:
‘Tarih öncesi dönem, Byzantion dönemi, Doğu Roma dönemi, Osmanlı dönemi ve Türkiye dönemi.’
Roma İmparatorluğu (330-395), Latin İmparatorluğu (1204-1261), Bizans İmparatorluğu (1261-1453), ve Osmanlı İmparatorluğu (1453-1922) olmak üzere 4 farklı imparatorluğa başkentlik yapmış bir şehir.
Bu güzel şehrin yine tarih boyunca; Byzantium’dan Constantinople, İslambol’dan Der-Saadet… gibi bir çok isimle anılmıştır.
İstanbul bu kadar tarihi bir şehir…
Tarih boyunca her millet boğazın iki yakasındaki bu güzel şehre hâkim olmak istemişler ve sürekli savaşlarla el değiştirmiştir:
Hz. Muhammed (SAV), “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, ordu ne güzel ordudur!” diye fethi müjdelemiştir.
Bu müjdeye nail olabilmek için çok mücadeleler verilmiş ve en son çağ açıp çağ kapatan Sultan Fatih tarafından 1453’te fethedilmiştir.
İstanbul bu kadar övülen bir şehir…
İstanbul Boğazıyla, kıtalar arası geçiş güzergâhıyla stratejik bir öneme sahiptir:
Napolyon Bonapart “Dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu.” diyerek İstanbul’un merkezi konumunu aktarmış.
Fransız yazar ve politikacı A. Lamartin “Dünyaya bir kere bakmak zorundaysan sadece İstanbul'a bak!” diyerek, göz kamaştıran doğal özelliğiyle muhteşem bir yerdir İstanbul.
İstanbul bu kadar güzel bir şehir…
İstanbul dünyanın en çok hayran kaldığı aşık olduğu bir şehirdir:
Yahya Kemal’in, “Sana bir tepeden baktım aziz İstanbul’ dizelerindeki gibi uğruna binlerce, şiir, hikaye ve roman yazılmış bir asude şehirdi.
Bizimde “Bütün kentler ölümlüdür İstanbul Hariç” diyerek tarihi romanlar not düştüğümüz bir nadide şehirdir.
İstanbul bu kadar ölümsüz şehir…
Bu kadar, güzel, özel, tutkulu, tarihi ve kültürüyle övülen şehri; içeriden bir güve gibi kemirerek tarihini bitirenler, dışarıdan ise kıskançlık tazyikleri yüzünden bu güzel şehir sürekli yıpratılmakta ne yazık ki.
İstanbul bu kadar mahzun şehirdir…
Fakat şurası bir gerçektir ki:
İstanbul işgal değil fetihtir!
Ayasofya Fatih’in kılıç hakkıdır!
Ayasofya Kilise değil Küllüyedir.
Anadolu 1071’de Sultan Alparslan ve İstanbul 1453’te Sultan Fatih tarafından, kıyamete kadar Türk Milleti adına tarihe tescillenmiştir, nokta. Zemheri |