ANASAYFA
Hayata Dokunan Deneme Öyküleri

Aşk nedir, Sevgi nedir?

Aşk nedir, Sevgi nedir? Sizce aşkı mı yaşamak güzeldir, yoksa sevgiyi mi?
Aşk ve sevgi üzerine bugüne kadar o kadar çok şeyler yazılıp söylendi ki, bu sihirli kelimelere bir de ben dokunayım istedim.
Bana göre aşk ile sevgi; iç içe kesişen iki efsunlu duygu çemberidir.
Çoğu insan bu ikilinin arasında çok fark olmadığını düşünür, oysa ikisi de birbirinden ayrı duygulardır.
Aşk ile sevgi aynı kaynaktan beslenen çiçek familyasının Gülü ile Lalesi gibidir. Gül tutkuyla kavrulurken, Lale Allah’ı zikirle meşguldür.

Duyguların dem vurduğu bir bahçe vardır, Bülbül’ün Gül’e, Gül’ünse Güneş’e âşık olduğu Gülistan!
Bülbül’ün aşkı Gül’dür, tutkuyla kavrulduğu özelidir. Heyecanlanır pır pırdır kalbi, figanı feryad eder, feryadı Gül’ünden ayrılmamaktır.
Gül’ün özü sevgidir, herkesçe sevilendir. Duyguların beslendiği aklın, sirayet ettiği kalbin mutluluk kaynağıdır. Gülün zarı Güneş’tir, Gül’e gülümseyen Güneş’tir.
Güneş en tepededir ve ulaşılmazdır. O her şeye hâkim ve eşit mesafede duran hayat kaynağıdır. Gül ile Güneş’in ortak sevdasıdır.

Gül maşuk Bülbül de âşıktır
Bülbül-Gül-Güneş’in ortak kesiştiği duygu seli mutluluğun farklı versiyonlarıdır.
Gül rengini Bülbül’ün kanından, kokusunu ise Günş’in ışığından alır.

Bülbül Aşkı temsil eder;
Aşk: Özeldir, tutkudur, çılgındır, mutluluk/mutsuzluktur, cinselliktir, romantiktir.
Gül Sevgiyi temsil eder;
Sevgi: Geneldir, saf ve içtendir, gizlidir, huzurdur, platoniktir, hümanisttir.
Güneş İlahi aşkı temsil eder;
İlahi aşk: Sevgi ile aşkın birleşerek “vahdet-i vücut” bulmasıdır. İnsanın bedeninde başlayan mutluluk, ruhuyla bütünleşerek Fenafillâha ulaşır.

Sevgi’de akıl ile kalbin ortak hareket ederken, Aşk’ ta mantık devre dışı kalır ve kalbin duygularının şiddeti vardır.
Sevgi, yaratılanı yaratandan dolayı sevmektir. Saygı ve merhametle karşılıksız bilmektir.
Aşk dönemseldir, zamana göre farklılık arzeder, başta heyecan vardır, gittikçe olgunlaşır ve söner.

Aşka yürüyenin ayakları yerden kesilir. Aşka yelken açan gemileri yakar.
Aşk kalbi yorar ve insanı kontrolden çıkartır. Aşk geçici bir duygudur, sevgi ise kalıcı ve ölümsüzdür...
Kendini sürekli aşkı yaşayacağına şartlandıran bir insan, belli bir zaman sonra aşkının bitmesiyle birlikte yaşamdan soğumaya başlar. Aşkı yeniden tatmak için tüm varlığıyla uğraşsa da sonucunda aynı kişi ile bir neticeye varamaz ve kendini yıpratmış olur.

Bana göre insan ömründe aşkı bir kez yaşar, o da ya evlilikle sonuçlanır ya da kahırla biter. İkinci üçüncü evlilikler ilk aşk kadar zirve yapmaz. Çünkü ilk aşkta heyecan ve duygu yumağı vardır.
Daha açıkçası,
Aşkı eşime, sevgiyi de kızıma benzetirim.
Eşimle olan muhabbetin zindeliğini aşkla yaşarken, çocuğuma bir ömür boyu sevgi bağıyla bağlı kalırım.
Aşkın bir üçüncü hali olan İlahi aşk ise insanı kamillerin ulaşabileceği bir mertebedir. İnsanın artık Rabbine ulaşmasının son hazzıdır. İşte bu aşk, sevginin aşkla bütünleşmesidir.
Tasavvufi aşk da denilen bu aşkı en iyi Mevlana ile Şems’in aşkı izah eder.

Hani anlatıla gelen bir hikaye vardır:
Bir gece sohbet ederlerken kapı vurulmuş, dışarıdan kalabalık bir güruh;
”Şeeeems dışarı çıııııkkk!” diye bağırmıştı.
Mevlana yaklaşan acı kaderi sezmişçesine:
”Çıkma” diye yalvardı.
Zat boyutundan, Hikmetten öte Kudretten bakan Şems gülümsedi:
”Telaşlanma, verdiğimiz sözü tutma vakti gelmiştir” diyerek kapıya yöneldi.
Mevlana: "Ne sözü, nereye, niyeee?" diye yapıştı ellerine…
Şems, yıllardır sakladığı sırrı söyledi:
"Şam’da Rabbime yalvarmış, aşkımı seyredeceğim bir ayna istemiştim. Rabbim seni verdi, sende seyrettim…"
İyi işte, seyre devam edelim, dedi Mevlana.
Şems; ”Rabbim de bana demişti ki, o aynayı verirsem ne bağışlarsın?
Tereddütsüz şöyle demiştim; Başımı veririm!...”
Şems dışarı çıktı. Sadece bir “Allaaaah” nidası duyuldu.
Ay ışığında yerde üç beş damla kan seçiliyor, ama ne baş, ne ceset, ne de katiller gözükmüyordu!…
Aşkları sır olmuştu.
Mevlana’yı sahiplenenler, Onu paylaşmak istemeyenler şehit etmişti Şems’i.
Aşkın doğasıydı en yakın çevrenin tahammülsüzlüğü!…
Aşkın doğasıydı Firkat!.

Sevgi Efsunludur, Aşk sihirlidir, ilahi aşk ise Kutsaldır. Üçünün de ortak hareket merkezi kalptir.

Sevgi kızım eşim aşkımdır
Aşkta coşar yorulurum
Sevgide durulur huzur bulurum
Bülbül Gül’e, Gül Güneş’e âşıkken
Ben hepsine meftunum.

Mehmet Ballı 2012


Diğer, Hayata Dokunan Deneme Öykülerini okumak için tıla...