KAN KUSUP KIZILCIK ŞERBETİ İÇMEK
Kızılcık diyarı Şenköy.
Şenköy,İstanbul’a sınır olan güzel Yalova’mızın şirin bir köyüdür. Marmara denizi ile Uludağ ormanlarının arasına sıkışmış doğal güzellikleri ile bilinen şirin bir yerdir. Şenköy’de tarım alanlarının verimliliği nedeni ile bir çok ürün bol miktarda yetiştirilmektedir. Kızılcık, zeytin, ıhlamur, kestane, elma başta gelen ürünlerdir. Bu ürünler içerisinde köyümüzle özdeşen en bol ve kaliteli üretileni kızılcıktır. Kızılcığın her sene düzenli olarak ‘Şenköy Kızılcık Şenlikleri’ adı altında şenlikler düzenlenmektedir.
Kızılcık nedir?
Kızılcık, doğada ilk çiçek açan, kısa boylu ama en sağlam ağaç olan, denize yakın yerlerde yetişen, ağustos ayında hasadı yapılan, koyu kırmızı renkte bir meyvedir. . Bu meyve pembeleştiğinde dalından toplanmaya başlar ve tadı ekşidir. Toplandığı andan itibaren kızarmaya başlar, kızardıkça tatlanır ve ömrü ise bir hafta kadar kısadır.
Kızılcığın yararları saymakla bitmez! Meyvesi, yaprağı, ağacının kökü, gövdesi, kabuğu tümüyle şifalıdır. Kızılcık Antioksidan etkisi yapar. Ateş düşürücü özelliğinden tutunda, idrar sökücü özelliğinden kan pıhtılaşmasını düzenleyiciliğine kadar bir çok alanda vücudumuza yararlar sağlar. C vitamini bakımından oldukça zengin olduğu gibi deri ve ishal hastalıklarının tedavisinde, yaprakları ve kabuklarının da dizanteri hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır.
Kızılcığın en çok marmelatı, şerbeti, şurubu, reçeli, dondurması, çocuk maması, konserve ve jöle yapımı, diyabetik yiyecekler, ilaç sanayi, meyve suyu sanayi ve deri sanayinde kullanıldığı bilinmektedir.
İşte bu yüzyüzden bu mübarek meyve şarkılara bile konu olmuştur, Kızılcıklar oldu mu?. Seleleri doldu mu ..? yada Kan kusup kızılcık şerbeti içtin mi, vecizesi..
Kızılcığın hayatımızın içine bu kadar yansıdığını biliriz de İstanbul’un burnunun dibinde yetiştiği halde neden yeteri kadar ve makul fiyatta tüketemeyiz, hiç düşündünüz mü?.
Kızılcık nasıl üretilir?
Karların erimesi ile doğada ilk tomurcuklanan ve bal rengindeki çiçeklerine arıların üşüştüğü kızılcığın tam 6 ay olgunlaşması beklenir. Hasat başlandığı andan itibaren de 15 gün içerisinde biter. Bu yüzden çok sabırlı ve hızlı olmak zorundadır Şenköy’ün çiftçileri.
Sabahın üşütücü çiğin altında nasırlı eller narin kızılcıklara sarıldıkça, ince dallar ısırgan otu gibi çizik çizik dalar kolları.. Ufak tefektir kızılcık ağacı ama siz asıldıkça sırtına o büklüm büklüm bükülür kırılmaz. Doğada en zor toplanan meyvedir kızılcık. Tane tane yere düşürmeden önce helkilere sonrada ezmeden kasalara doldurulur.Güneş vurdukça kızarır o kızardıkça siz hızlanmak zorundasınızdır. Güneşin tepenize dikildiği anda da bahçeyi bırakıp eve kaçarsınız.
Günlük bir kişinin topladığı en fazla iki kasadır. İki kasa kızılcık 25 kilogram gelir. 25 kg kızılcığın getirisi ise 12 YTL’ dir. Tabi para hemen cebe inmez.
Bahçe kapısına konan kızılcık kasaları akşam üzeri traktörle toplanır. Köy meydanında kamyona yüklenerek İstanbul meyve ve sebze halinin yolu tutulur. Halde kabzımalın vicdanen istediği fiyata satışı ile bir hafta sonra fatura gelir ama paranın tamamı kızılcık bittikten sonra hesap kesilerek toptan ödenir.
Kabzımaldan kilosu 1 YTL den alınan kızılcık İstanbul’un semt pazarlarında ve manavlarında kilosu 4 YTL ile 7 YTL arasında vatandaşla buluşur. Bu fiyat pahalıdır. Bu yüzden cebi kuvvetli olan vatandaş İstanbul’un kavurucu Ağustos sıcağından bir nebze ferahlamak için kızılcık şerbetine sarılır.
Ya Kızılcık şerbetini içemeyen İstanbullunun içi yanarda biz kızılcık üreticilerinin yüreğim yanar.
Kızılcığın ekonomik değeri nedir?
Bin bir zahmetle üretilen kızılcığın çok ucuz fiyattan alınıp fahiş fiyattan satılması çok düşündürücüdür. Şenköy’den kilosu 500 ile 1 YTL’den tonlarca toplanan kızılcık nasıl oluyor da İstanbul halkının mutfağına 4 ile 7 YTL arasından bir fiyatla giriyor. Yalova Antalya gibi çok mu uzak bir şehir ki pazarlama maliyeti yükselsin.
İşte kızılcığın üretilmesindeki zorluğunu bildiğim için, şifa niyetine içi yana yana içen İstanbulluyla kızılcığın maceralı hikayesini anlatmak gerek.
Kızılcık Şenlikleri niçin yapılır, amacına ne kadar ulaşır?
Kızılcığın tanıtım için Şenköy’de Kızılcık Şenlikler yapılır tam 7 yıldır. Günler öncesinden hazırlıklar yapılır. Köy meydanı gelin gibi süslenir. Afişler asılır, duyurular dağıtır. Her yılın Ağustos ayının ilk pazar günü Şenköy kızılcık şenlikleri günüdür.
Şenliğe, Milletvekilinden tutunda çevre belediye başkanlarına kadar birçok bürokrat katılır. Yaz sezon nedeni ile Çınarcık ve Esenköy halkıda şenliğe iştirak eder.
Şenlik bir protokol edası içerisinde başlar. Konuşmacılar bir bir konuşurlar.. Oturan misafirler alkışlarlar. Ardından pilavlar yenir. Kızılcık ürününden yapılan, şurup marmelât dondurmalar ikram edilir. En güzel kızılcık yetiştirici yarışması yapılır ve ödüllendirilir. İlköğretim folklor ekibinin gösterileri sunulur ve şenlik biter. Biter de ta bir sene sonraki Ağustos ayında kızılcık tekrar hatırlanmak üzere.
Maalesef bu şenlik tam amacına ulaşmamaktadır.
Bu şenlikleri düzenlemek organize etmek bin bir zahmettir. Düzenleyen insanların özverili çabaları ile devam etmektedir zaten.
Yalova İlinin meda iftarı Şenköy kızılcık şenliklerinin köy halkına bir katkı sağlayıp sağlamadığının sancıları vardır işin özünde. Bu yüzdende bir kısım köylünün şenlikleri kenardan izlemesi manidardır..
Yayla şenlikleri gibi eğlenip coşmaktan ziyade asıl amaç kızılcığın tanıtımıdır aslında. Maalesef siyasetçi klasiği burada da aynen klişeleşir. Tören de herkes her şeyi konuşur, eser gürler ama tören saatinin bittiği andan itibaren de her şey unutulur. Kızılcık üreticisi kaderi ile baş başa kalır yine.
Yıllardır böyledir, şenlikler kızılcık üreticisinin emeğine ekonomik anlamda hiçbir katkı sağlamaz. Şenköy Kızılcık Şenlikleri sadece Yalova’nın bir Kültür etkinlikleri çerçevesinde yer alır o kadar.
Kızılcık üreticisinin yüzünün gülmesi için neler yapılmalıdır?
Halbuki dünyada doğal olarak en kalitelisinin ve en bol miktarının burada üretildiği kızılcığında, Kastamonu Sarımsak Festivali gibi uluslararası düzeye taşınması şarttır. Bu çıkış, hem kızılcık meyvesinin yararı, hem Şenköy üreticisinin menfaati hem de Türkiye’mizin tanıtım ve çıkarları için büyük menfaat sağlayacaktır.
Yapılacak daha büyük organizasyonla kızılcık meyvesi iyi tanıtılarak talep oluşturulması gerekir. Dolayısıyla kurulacak olan pazar ağıyla da arz-talep dengesi sağlanarak kızılcık meyvesinin hak ettiği ekonomik değere kavuşacaktır..
Bu girişimi yapacak olansa devletimizdir. İl Tarım Müdürlüğü, valilik yani resmi makamlar. Nasıl ki Yalova’nın tanıtım listelerine bu şenliğe yer veriliyor ise, Şenliklerde gelip konuşuyorlarsa, konuştuklarının ardında durmaları gerekir. Verilen vaatlerin gereği yapılmalıdır.
Kızılcık üreticisine yönelik olarak yapılması gerekenler bir başka şey ise Şenköye fabrika kurmaktır.. Ülkemizin Kırsal Kalkınma Projesi dahilinde nasıl ki Yalova’nın bir çok bölgesini kurulan fabrika türü işleme atölyelerinin bir benzerinin de burada kurulması şarttır.
Bol miktarda Kızılcık, Zeytin, Ihlamur, Kestane, Elma hem de en kaliteli ürünler, çalışabilecek genç nesil insan gücü, geniş arazi ve her tür imkanlar mevcuttur. Yeter ki resmi yetkililerin öncülüğünde girişimler yapılsın. Köylü tek başına bir şey yapamaz. Hem fakirdir, hem de onu yapacak ne bir ekonomik gücü olmadığı gibi nede yetişmiş beyin gücü yoktur. Köyün yetiştirdiği birkaç kişide köye bir kızılcık fabrikası kuracak kadar imkânlara sahip değildir.
Son olarakta Kızılcığı tüketen İstanbullulara yönelik çalışmalar ele alınmalıdır. İstanbul’un burnunun ucundaki kızılcık ucuza alınıp pahalıya satılmasına engel olunmalıdır. Buda ancak güçlü bir Pazar organizasyonu ile mümkündür.
Gelin hep beraber ülkemizin nadide yerlerinden olan Şenköy’ümüzü tanıyalım ve çalışkan, güler yüzlü ama elleri nasırlı insanlarına sahip çıkalım. Bin bir zahmetle üretilen meyveleri ucuza alıp pahalıya satanlara fırsat vermeyelim. Sonra hem fakir Şenköy’lü hem de içi yanan İstanbullu kan kusturup kızılcık şerbeti içtik demesin..
Mehmet BALLI / 2008 |