ANASAYFA
ARAŞTIRMA Makale

Eğik Yazı Sarmalımız!

Biz ne talihsiz bir kuşakmışız meğer! Ne babamızı anlayabildik ne de çocuğumuzla anlaşabiliyoruz... 
Hangi kuşaktan mıyız; 68 kuşağı. Hayır hayır, o bildiğiniz ... 68 hareketinden bahsetmiyorum. 1968'den sonra doğanlar. Yani, babalarımız Cumhuriyetin ilk çocuklarıydı, bizler ikinci nesil, 1990 sonrası cocular ise cumhuriyetin üçüncü nesli.

Osmanlı Devletinin resmi dili Türkçe yani Osmanlıca, Din ve bilim dalı olarak Arapça ve Farsça idi. Babalarımız zamanın eğitim müesseseleri olan Medreseler'de okumuş insanlardı. Cumhuriyetin ilk, Osmanlı'nın da son kuşağı olan babamlar dolayısıyla öğrendikleri Osmanlıca yazıyor ve okuyordu, ayrıca iyi derecede de Arapça biliyordu.

Rahmetli babam yaşasa idi şuan 95 yaşında olacaktı. Bir ulema idi. Onun babası da Baş Müderris idi yani Profesör. Rahmetli babam,harf inkılabı sonrası Latin alfabeyi öğrenmesine ve hatta ilk İmam Hatip Lisesini bitirenlerden olmasına rağmen alışıla gelmiş Osmanlıca'dan kopamadı. insanın alışıla gelmiş yazısını değiştirmek öyle kolay olmuyor tabiki!
Bende onun yazdığı hiçbir şeyi okuyamıyor ve anlamıyordum.
Çünkü Osmanlıca bilmiyordum.
Bu yüzden de babamı özümseyemiyordum. Yıllar yılı hep bunun hüznünü yaşadım.
Memleketteki evimizde bir kütüphane dolusu kitap vardı hemen hemen hepside Osmanlıca. Gel görki yıllara meydan okurcasına dayanan sarı sayfaları açıpta okuyacak kimse yoktu. Baba yadigârı atamıyoruz da öylece duruyorlar o kadim kitaplar. Belki ileride kıymetini bilen okuyup anlayabilen aileden birisi çıkar diye. Tabi ileride benim Osmanlıca öğreneceğim muhakak.

Harf inkılabından buyana 80 sene de 80 bin devri alem geçirdik teknik ve teknoloji açıdan, ama gel görki şimdide çocuğumu anlayamıyorum!
Çünkü çocuğumun da yazısını okuyamıyorum aynen babamın okuyamadığım yazıları gibi...
Çocuğum tabiki Osmanlıca yazmıyor ama eğik el yazısı yazıyor. Benim okuyamadığım bir yazı stili!

Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni müfredatı doğrultusunda zorunlu el yazısı başladı. Öğretmenler ve öğrenciler zorlanarakta olsa bu yazma ve okuma işini beceriyorlar da, ya biz öylemiyiz?
Neymiş efendim yazısı ileride güzel olacakmış! Bana göre tam tersi olacak çok çirkin yazıları olacak çünkü zorlandıklarını görüyorum!
Dünyanın hiç bir yerinde yok böyle bir program? el yazısıyla yaz düz yazı ile oku! Bu ingilizcemi canım!
Biz eğik yazı görmedik. Sadece ben değil bizim kuşağın tamamı düz yazı öğrendi. Öğrenmeye çalışsam bile nafile!
Dolayısıyla ne çocuğumun yazısı okuyabiliyorum ne de derslerine yardımcı olabiliyorum, üzülüyorum, eziliyorum...! O kendi başına ders çalışırken ben öylece kenarda büzülüp babamı düşünüyorum.  Bu hak mı?     

İçinden çıkamadığım bu talihsizliğimi çözebilmek için çevremden ve İnternetten  araştırayım dedim bu eğik el yazı hakkındaki olumlu olumsuz yanlarını. Bakın ne sonuca vardım.

" 1 Kasım 1928'de, yeni Türk harflerinin kabulüne ilişkin kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi ve o gün bugündür yeni harfleri kullanmaktayız. Cumhuriyet dönemi ile Latin alfabesini kullanmaya başlayan Türk insanı, yeni yazıyı, öğrenimindeki ve okuyup yazmaktaki kolaylığından dolayı benimsedi.
Bildiğimiz harflerle öğrenilen yazı, 2005-2006 eğitim ve öğretim yılından itibaren, yayınlanan bir genelge ile  öğrencilere el yazısıyla öğretilmeye başlandı. Daha mı iyidir daha mı kötü bilmiyorum ancak  çevremde yaşayan bütün ilköğretim öğrencileri ve veliler, okullarda el yazısı kullanılmasından şikâyetçi.  
Okuma yazmayı düz yazıdan öğrenmiş olan öğrenci velileri, çocuklarına ders çalıştıramadıklarını çünkü bu biçimde yazı yazmayı kendilerinin de bilmediğini söylüyorlar. Veliler haksız da değiller aslına bakacak olursanız. Bir tarafa, okuma ve yazmayı yeni öğrenecek öğrenci neden el yazısı ile öğrenmeye zorlanıyor diye soruyorlar?  
El yazısına kimse tamamen karşı değil ancak okulda bunun mecburi tutulmasına karşılar..
Günlük hayatta okuduğumuz hangi şey el yazısıyla yazılıyor ki? Bütün gazeteler, dergiler ve bilimum basılı malzeme düz yazıyla çıkmıyor mu ?...  
El yazısının öğrenci açısından olumsuz yönlerini, öğretmen, öğrenci ve velilerinin şikayetlerini de dahil ederek kısaca sıralayalım; 

Birincisi, yazmayı yeni öğrenen çocuğa, el yazısı ile harfleri birbirine birleştirip bir yazı stili çıkartmak ve bunu bütün derslerde uygulamak zor ve sıkıcı geliyor. 

İkincisi, çocuk el yazısını tüm derslerde kullanmak zorunda olduğu için hızlı bir şekilde yazamıyor. Yetişmesi gereken hıza sahip olamayan öğrencinin yazısı, bozuk oluyor ve yazdığı yazıyı kendinden başkasının okuması neredeyse imkânsız hale geliyor. 

Üçüncü, sorun ise günümüzde, yukarıda da bahsettiğim gibi, basılı hiçbir şey  güzel yazı ile yazılmadığı için öğrenciler, okuma alışkanlıklarını normal düz yazı ile geliştiriyor ve aynı anda güzel yazı yazıp okuduğu için kapasitesi bölünmüş oluyor. Bu yüzden ikilemde kalıp ekstradan bir zorlukla karşı karşıya kalıyor. 

Dördüncüsü, bu yazının bütün zorlamalarının sonucu olarak çocuklar ileri dönemde yazıdan uzaklaşıyor. İnternet ortamında ödev hazırlaması daha kolayına gelmeye başlıyor ve yazıdan sıkılan öğrenci yazı yazmaktan nefret eder hale geliyor. 

Son olarak da, düz yazıya alışmayan kişi, ilerleyen yıllarda üniversitede not tutmakta zorluk çekecek ve normal yazı ile yazılan dilekçe gibi resmi yazışmalarda problemle karşılaşacak. "

Konuyla ilgili görüşüne başvurduğum yetkililer de öğrenci velilerinden farklı konuşmuyorlar. Onlar da sade bir veli gibi çocuğuna ders çalıştıramamaktan yakınıyorlar. Uygulamaya genelgeyle başlandığının altını çizen yetkililer, konuyla ilgili net görüş bildirmekten kaçınırken, el yazısı uygulamasının amacı hakkında bilgi veren ve bu amacı açıklayabilen yok.  

Sadece öğrenebildiğim kadarıyla, bitişik eğik yazı fikrinin doğuşu: Talim Terbiye kurulu eski başkanına bir gün yurt dışındaki arkadaşından gelen mektup el yazısı ile yazılmıştır. Birden yazının ne kadar güzel olduğunun farkına varır ve neden biz de yapmayalım? der. Kendi ağzından anlattığı - bir ilçemizde konferansta- diye bir bilgiye ulaşıyorum...

Eğik el yazısı sıkıntısını çeken öğretmen öğrenci ve velilerin bir diğer görüşler ise şöyle sıralanıyor;

* Biz 1. sınıfta "tümden gelim" metoduyla ve düz yazıyla başladık ve çok da güzel oldu. 2. sınıfa gelindiğinde bundan sonra bitişik eğik yazıyla çalışacağız (yazacağız)günlük hayatta, her yerde, her zaman dememize karşın, yinede yazıyı düzeltemedik. Elbette güzel yazanlar var. İşin gerçeği 32 kişilik sınıfta 5-6 kişi çok güzel yazıyor. Ya diğerlerine gelince yazdıklarını bir başkasının okuması zor (bu öğrencilerin dakikada hazırlıksız okuma hızları 80-190 arası).

* Eğik yazıda çabukluğu sağlaması ,estetik açıdan görünüşü gibi olumlu yönleri yanında öğretim deki zorluğu açısında acaba mutlaka gerekli mi diye pedagojik açıdan tekrar değerlendirilmeli mi diye soruyorlar..

* Aslolan bilgidir. Bilgi de öyle el yazısıyla falan elde edilmiyor. Bilimsel hedeflere ulaşabilmek için çocukların bol bol okuması gerekiyor bunun için de zorunlu okuma saatleri olması gerekir. Okuma zevki olmayanın yazısı istediği kadar güzel olsun ne yazar? El yazısı öğrenecek diye çocukları okuldan okumaktan bıktıracağız.

* Kolay olan her zaman kullanışlı olandır.

* İlköğretimde bitişik eğik el yazısını yazarken zorlanıyorlar... Halbuki günümüzün gelişen teknolojisi sayesinde yazı yazmayı bile dijital ortamlarda yapıyoruz... Daha ilerisini düşünecek olursak kalem kağıt slıp bir şeyler yazma ( karalama dahi olsa ) gittikçe azalacaktır, bir düşünün bizler günde kaç kez kağıda, kaç kez de bir dijital bir şeye yazı yazıyoruz?? ...

* İlköğretim birinci kademede eğik yazı kullanan öğrenciler 2 .kademeye geçince düz yazıya başlıyor ve gözlemlerin öğrenciler düz yazıyı daha çok tercih ediyor. Birde bu konuda ikilik var 1. kademe eğik yazı kullanıyor ama 2. kademede böyle bir uygulama yok eğik yazı öğrenen öğrenci 2. kademeye gelince arada kalıyor acaba hangisiyle yazayım diye. Sorun buradan kaynaklanıyor gibi. Bu iş yapılacaksa 2. kademede de zorunlu olmalı diye düşünüyorum.

* Çocukları yazarken zorlandığı yetmiyormuş gibi birde 9 kitap ve daha bir çok defter kalem vb. malzemeleri o ufacık cüsseleri ile her gün getir götür, onları taşıyamıyorlar. Omurgaları iki büklüm yokuş tırmanmıyorlar mı?…

* Çocuklar okulda bitişik eğik yazı görüp onun dışındaki bütün mekanlarda normal yazıyla karşılaşıyorlar. Bu bir çelişkidir. Hayatın tüm alanlarında düz yazı var..

* El yazısına, bitişik eğik yazı=biz okulda iken buna el yazısı deniyordu ve hatta güzel yazı defterimiz vardı müzik defteri tadında çizgili çizgili güzeldir hoştur. Ama anlaşılması ve uygulanması zor olduğu için uygun olmadığını düşünüyorum.

* Sadece okullarda değil mi? Tabelalarda var mı? Televizyonda var mı? Gazetelerde var mı? Fikir güzel ama elyazısı sadece okullarda var başka hiçbir yerde yok yok yok...

* Herşey bir yana...Çocuklar el yazısı yazıyor, ama ders kitapları bile normal yazı.

* El yazısının belki de bilmediğimiz çok gerekli ve faydalı yanları vardır! Ancak şu anda bulunulan aşamada vatandaş olarak görüşüm, pratikte yol açtığı zorluklar nedeniyle, ilköğretimde el yazısı mecburiyetinin olmaması gerektiği yönündedir.

Son olarak şunu söylemek istiyorum ki, ilköğretim 4 düncü sınıfa giden çocuğuma verdiğim gazeteyi kekeleyerek okuyor...!
Herhangi bir düz yazılı dergiyi verdiğimde yine okuma hızının düşük olduğunu görüyorum...!
Hâlbuki o yaşta iken biz ve yine aynı sınıfta abisi de okurken dakikada 80'in üzeride kelime okuyordu. Gel görki eğik el yazısı yazan bu çocuk dakikada 50 kelimeyi geçemiyor! Bunun neresi normal?
Bence derhal bu eğik yazı'ısrarından vaz geçilmeli! Biz velilerinde görüş ve önerileri dikkate alınmalı. Çocuklar bizim....!

Eğik el yazısı ile yazan, ama düz yazı ile okuyan, velinin okuyamadığı, yardımlaşamadığı için anlaşamadığı bir nesil mi yetiştiriyoruz acaba?
Mehmet Ballı / 2008

Not: Bu makaleyi ancak kaynak göstererek kullanabilirsiniz.