37- Artık kim taşkınlık edip-azarsa,
38- Ve dünya hayatını seçerse,
39- Hiç şüphesiz cehennem, (onun için) bir barınma yeridir.
40- Kim de Rabbinin makamından korkar ve nefsi de heva (istek ve tutkular) dan sakındırırsa,
41- Artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir.(21)
42- "O ne zaman demir atacak?"(22) diye, sana kıyamet-saatini soruyorlar.
43- Onunla ilgili bilgi vermekten yana, sende ne var ki...
44- En sonunda o (ve onunla ilgili bilgi) , Rabbine aittir.
45- Sen, yalnızca ondan 'içi titreyerek korkmakta' olanlar(23) için bir uyarıp-korkutansın.
46- Kendileri onu gördükleri gün, sanki onlar, bir akşam veya bir kuşluk-vaktinden başkasını yaşamamış gibidirler.(24)
AÇIKLAMA
21. Burada hesap günündeki ceza ve mükâfatın ölçüsü açıklanmıştır. Dünyadaki iki farklı hayat tarzı sürdürülür. Birincisinde insan, Allah'a isyan ederek bütün ümitlerini bu dünyaya bağlar ve bu dünyadaki zevkleri tadabilmek için iyi-kötü ne varsa yapar. İkincisinde ise, bu dünyada yaşadığı sürece insan, ne yaparsa yapsın, birgün Allah'ın (c.c.) huzurunda bulunacağı ve O'na karşı davranışlarından hesap vereceğini düşünür.
Böyle bir hayat tarzı sürdüren bir kimseyi Allah korkusu kötü bir iş yapmaktan ve nefsinin aşırı isteklerine boyun eğmekten alıkoyar. Çünkü bu kimse, "Kıyamet günü Allah'ın (c.c.) huzurunda bulunacağım ve beni sorguya çektiği zaman, O'na nasıl cevap vereceğim?" diye düşünecektir. İşte birinci hayat tarzını örnek edinenlerin gideceği ebedî yer cehennemdir. İkinci hayat tarzını örnek edinenlerin ise, gideceği ebedî yer cennettir.
22. Mekkeli müşrikler Allah (c.c.) Rasûlü'nden tekrar tekrar Kıyametin ne zaman kopacağını sorarlardı. Ancak asıl maksatları tarih ve vakit tespit etmek değil, sadece alay etmekti. Bkz. Mülk. an:35
23. Bunun izahı Mülk suresinin 36. açıklama notunda verilmiştir. "Sen sadece ondan korkacak olanları uyarabilirsin" ayetinin anlamı 'Peygamber (s.a) Kıyametten korkanlara tebliğ etsin' demek değildir. Bu ayet 'senin tebliğine sadece Kıyametten korkanlar kulak verecek ve ancak onlar bundan istifade edeceklerdir' anlamına gelmektedir.
24. Bu konu Kur'an-ı Kerim'de pekçok yerde geçmiştir. Ayrıca Tefhimu'l-Kur'an'da da açıklamalar yapılmıştır. Bkz. Yunus. an:53, İsrâ. an:56, Tâhâ. an:80, Mü'minun. an:101, Rum. an:81-82, Yâsin. an:48 ve ayrıca Kaf-35'e de bakabilirsiniz. Biz burada açıklama yapmadık, çünkü bu konu daha önce de açıklanmıştı.
NAZİAT SURESİNİN SONU