5- Bu nedenle Semûd (halkı) korkunç bir sesle(5) helak edildi.
6- Ad (halkın) a gelince; onlar da, uğultulu yüklü, azgın bir kasırga ile helak edildiler.
7- (Allah) Onu, yedi gece ve sekiz gün, aralık vermeksizin onların üzerine musallat etti. Öyle ki, o kavmi, orada sanki içi kof hurma kütükleriymiş gibi onların çarpılıp yere yıkıldığını görürsün.
8- Şimdi onlardan hiç arta kalan (bir şey) görüyor musun?
9- Firavun (kavmi) , ondan öncekiler ve yerle bir olan şehirler (6) (halkı da hep) o hata ile (tarih sahnesine) geldiler.
10- Böylece Rablerinin elçisine isyan ettiler. Bu yüzden onları, şiddeti gittikçe artan bir yakalayışla yakaladı.
11- Gerçek şu ki, su taştığı zaman, (7) o gemide biz sizi taşıdık:(8)
12- Öyle ki, onu sizlere bir ibret (hatırlatma ve öğüt) kılalım. 'Gerçeği belleyip kavrayabilen' kullar da onu belleyip-kavrasın.(9)
13- Artık sur'a tek bir üfürülüşle üfürüleceği,(10)
14- Yeryüzü ve dağlar yerlerinden oynatılıp kaldırılacağı, ardından da tek bir çarpma ile birbirlerine çarpılıp parça parça olacağı zaman.

AÇIKLAMA

5. Araf Suresi 78. ayette bunun için "er-recfa" (Korkunç sarsıntı) , Hud Suresi 67. ayette "es-sayha" (Korkunç bir patlama sesi) kullanılmıştır. Fussilet Suresi 17. ayette "saikat-ül azab" (azabın gürültüsü onları yakalamıştır) denilmekte. Bu ayette ise aynı azab için "et-tağiye" (korkunç bir hadise) tabiri kullanılmaktadır. Bunların hepsi aynı hadisin değişik şekilleridir.
6. Bundan, Lut kavminin yerleşim merkezleri (Sodom ve Gomora) kastolunmaktadır. Ayrıca bu konuda Hud Suresi 82. ayette ve Hicr Suresi 74. ayette "Biz onların altını üstüne getirdik" buyurulmaktadır.
7. Burada, büyük hatalarından dolayı bütün bir kavmin suda garkedildiği, yalnızca Allah ve Rasulü'nün sözüne kulak verenlerin kurtulduğu Nuh tufanına işaret edilmektedir.
8. Yani, o gemiye binenler binlerce yıl önce yaşamışlarsa da, ondan sonra gelen bütün insan nesli işte o tufandan kurtulanların soyudur. Bu yüzden "Biz sizi gemiye bindirdik" denilmektedir. Yani Allah tufanda inkar edenleri öldürüp, iman edenleri kurtardığı için bugün siz yeryüzünde varsınız.
9. Yani, duyup duymaması farketmeyen kulak gibi değil. Duydukları sadece kulağın içinde kalır kalbine inmez. Burada "kulak" kelimesinden kastolunan, onu dinleyip, dinlediklerini daima aklında tutan, ondan ders alan, ahireti inkâr ve Peygamberi tekzip etmenin sonunun ne kadar korkunç olacağını unutmayan dinleyicilerdir.
10. Şunu hatırımızda tutalım ki, Kur'an-ı Kerim'de bazı yerlerde kıyametin, peşisıra vukubulacağı üç safhası ayrı ayrı izah edilirken bazı yerlerde de bu safhaların hepsi tek bir hadise olarak zikredilmektedir. Mesela Neml Suresi 87. ayette önce, üflenildiğinde bütün insanların ani ve korkunç bir sesten dehşete kapılacakları surun üfürüldüğü anlatılır. Sonra bu kainatın nasıl alt-üst olacağının keyfiyeti gelir. Bu da Hacc Suresi 1 ve 2. ayetlerde, Yasin Suresi 49 ve 50. ayetlerde ve Tekvir Suresi 1 ve 6. ayetleri arasında anlatılır. Zümer Suresi 67 ve 70. ayetler arasında da, ilkinde herkesin yere düşüp öleceği, sonrakinde ise herkesin yeniden dirilip Allah'ın huzurunda hazır bulunacağı ikinci ve üçüncü surun üflenişi hakkında izahat verilmektedir. Taha Suresi 102. ayetten 112'ye kadar. Enbiya Suresi 101. ayetten 103. ayete kadar, Yasin Suresi 51. ayetten 53. ayete kadar, Kaf Suresi 20. ayetten 22. ayete kadar olan kısımlarda ise yalnızca üçücü surun üflenişi tasvir edilmektedir. İzah için bkz. Taha an 78, Hacc, an: 1, Yasin an: 46-47. Kur'an'ın bu ayetinde ve muhtelif yerlerde birinci üflenişten ta Cennet ve Cehenneme girilinceye kadar olan olaylar müteakiben anlatılmıştır.