53- (Benden onlara) De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım.(70) Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır. esirgeyendir."(71)
54- Azab size gelip çatmadan evvel, Rabbinize yönelip-dönün ve O'na teslim olun. Sonra size yardım da edilmez.
55- Rabbinizden, size indirilenin en güzeline uyun;(72) siz hiç şuurunda değilken, azab apansız size gelip çatmadan evvel.
56- Kişinin (yana yakıla) şöyle diyeceği (gün) : "Allah yanında (kullukta) yaptığım kusurlardan dolayı yazıklar olsun (bana) ; doğrusu ben, (Allah'ın diniyle) alay edenlerdendim."
57- Veya: "Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği,
58- Ya da azab gördüğü zaman: "Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da, ihsan edenlerden olsaydım" (diyeceği günden sakının) .
AÇIKLAMA
70. Bazıları bu ifadeyi hayret verici bir şekilde tevil etmişlerdir. Onlara göre, Allah Teâlâ, elçisine, insanlara "Ey kullarım" demesini emretmiştir. Yani, -Haşa- insanlar Hz. Peygamber'in (s.a) kulları olmuş oluyor. Buna tevil değil, açıkça Kur'an'ı tahrif ve tağyir etmek denir. Böyle kimselere, belki cahil müntesipleri hayran kalabilirler, ama böyle bir tevili kabul ettiğimizde, Kur'an'ı tümüyle tutarsız kabul etmiş oluruz. Çünkü Kur'an başından sonuna kadar, yalnızca Allah'a kulluk edileceğinden söz eder ve Hz. Muhammed'in (s.a) Rab değil kul olduğunu vurgular. Hz. Peygamber'in (s.a) bir gün Mekke'deki kafirlere, "Bugünden itibaren sizler, "Abdüsşems" değil, "Abdu'l-Muhammedsiniz" dediğini kim düşünebilir? Böylesine sapık düşüncelerden Allah bizleri muhafaza etsin!" demiştir.
71. Burada, İbn Kesir'in anladığı gibi sadece mü'minlere değil, tüm insanlığa hitab edilmiştir. Çünkü aksini düşünebilmek için elimizde herhangi bir delil bulunmamaktadır. Ancak bu hitabın genel olması, her tevbe edenin, günahlarının affedileceği anlamına gelmez. Çünkü hemen sonra gelen ayet, günahların affını, tevbe etmekle birlikte, Allah'ın gönderdiği "hidayete" tabi olmanın gerekliliğini izah etmektedir. Bu ayet, aslında cahiliye bataklığına batmış olan katil, zani, hırsız ve haydutlar için bir ümit ışığıdır. Bu kimselere sanki şöyle denmektedir: "Allah'dan ümidinizi kesmeyin, O'na yönelin ve tevbe edin ki, affolunasınız. Allah merhamet sahibidir." Bu yorum İbn Abbas, Katade, Mücahid, İbn Zeyd tarafından yapılmıştır. (İbn Cerir, Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Ayrıca izah için bkz. Furkan an:84)
72. Yani, Allah'ın Kitabı'nda emrettiklerini en güzel şekilde yerine getirin, men ettiklerinden uzak durun. Kur'an'daki kıssa ve misallerin uygun olanlarını kendinize ibret ve örnek alın. Ona isyan eden kimseler, Allah'ın emirlerinden yüz çevirir ve Kitab'ta vaz ettiği kötü örneklere uyarlar.