78- Sonra gelenler arasında da ona (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık.
79- Âlemler içinde selam olsun Nuh'a.(43)
80- Gerçekten biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz.
81- Şüphesiz o, bizim mü'min olan kullarımızdandı.
82- Sonra diğerlerini suda-boğduk.
83- Doğrusu İbrahim de, onun (soyunun) bir kolundandır.
84- Hani o, Rabbine arınmış (selim) bir kalb ile gelmişti.(44)
85- Hani babasına ve kavmine(45) demişti ki: "Sizler neye tapıyorsunuz?"
86- "Birtakım uydurma yalanlar için mi Allah'tan başka ilahlar istiyorsunuz?"
87- "Âlemlerin Rabbi hakkındaki zannınız(46) nedir?"
88- Sonra(47) yıldızlara bir göz attı.(48)
89- "Ben, doğrusu hastayım"(49) dedi.
90- Böylelikle arkalarını çevirip ondan kaçmaya başladılar.(50)
91- Bunun üzerine onların ilahlarına sokulup: "Yemek yemiyor musunuz?"(51) dedi.
AÇIKLAMA
43. Bu gün yeryüzünde hiç kimse Hz. Nuh'u (a.s) kötülükle anmaz. Bilakis Nuh tufanından binlerce yıl geçmiş olmasına rağmen herkes onu hayırla yad eder.
44. "Rabbine geldi" ifadesi ile Allah'a yönelmesi, "selim bir kalb" ifadesiyle de salih ve temiz yani akidevî ve ahlâkî noksanlıklardan arınmış, şirk, küfür, şek ve şüpheden azâde, isyan ve itaatsizlikten uzak, kendisinde eğrilik bulunmayan ve kötü niyetten, buğz ve hasedden arî bir kalb kastolunmaktadır.
45. Hz. İbrahim'in kıssasının izahı hakkında bkz. En'am an: 50-55, Meryem an: 26-27, Enbiya an: 51-66,Şuara an: 50-64, Ankebut an: 25-48.
46. Yani, siz Allah'ı ne sanıyorsunuz? O sizlerin taş, toprak ve ağaçlardan yaptığınız putlar gibi midir? Yine O'nun sıfatlarının putlarınızın sıfatlarıyla bir alâkası mı var? Allah'a küstahlık yapmanıza rağmen, O'ndan kaçıp kurtulabileceğinizi mi düşünüyorsunuz?
47. Burada özel bir olay anlatılmaktadır. İzah için bkz. Enbiya an: 51-73, Ankebut an: 16-27.
48. İbn Ebi Hatim, tabiinden meşhur müfessir Katade'nin "Nazraten fi en-nücum" ifadesini Arapların bir deyim olarak kullandıklarını söylediğini naklediyor. Nitekim İbn Kesir de aynı görüşe katılmıştır. Zaten insanın düşünürken gayri ihtiyari, bakışlarını gökyüzüne çevirdiği bilinen bir husustur.
49. Bu, bazılarının görüşüne göre Hz. İbrahim'in (a.s) söylediği iddia edilen üç yalandan birisidir. Ancak bu sözün yalan olup olmadığını belirleyebilmek için, Hz. İbrahim'in (a.s) gerçekten hasta olup olmadığını bilmek gerekir. Bu hususta kesinlikle tespit yapılamıyorsa eğer, hangi mantığa uyarak Hz. İbrahim'e (a.s) "yalan söyledi"diye iftira atabilirsiniz? (İzah için bkz. Enbiya an: 60 ve Resail ve Mesail adlı eserim, c.ll,sh: 35-39)
50. Bu cümleden Hz. İbrahim'in ailesinin festivale giderken, Hz. İbrahim'i yanlarında götürmeyi istedikleri, ancak onun "rahatsızım gelemem" demesi üzerine, mazeretini kabul ederek, Hz. İbrahim'i (a.s) evde bıraktıkları anlaşılmaktadır. Yani, Hz. İbrahim (a.s) gerçekten de rahatsızdır. Bu nezle gibi basit bir rahatsızlık da olabilir. Çünkü ailesi Hz. İbrahim'in mazeretini kabul etmiş ve gelmesinde ısrar etmemişlerdir.
51. Putların önlerinde çeşitli yiyeceklerin bulunduğu anlaşılmaktadır.