41- Biz, onları ateşe çağıran önderler kıldık,(57) kıyamet günü yardım görmezler.
42- Bu dünya hayatında biz onların arkasına lanet düşürdük; kıyamet gününde ise, onlar çirkinleştirilmiş olanlardır.(58)
43- Andolsun, ilk kuşakları yıkıma uğrattıktan sonra,(59) Musa'ya, insanlar için (gözleri hikmetle açıp aydınlatacak) basiretler, hidayet ve rahmet olmak üzere Kitap verdik. Umulur ki, öğüt alıp-düşünürler diye.
44- Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tûr'un) batı yanında(60) değildin ve sen (buna) şahid olanlardan da(61) değildin.
45- Ancak biz birçok kuşaklar inşa ettik de onların üzerinde (nice) ömür(ler) uzayıp geçti.(62) Ve sen Medyen halkı içinde yaşayıp da ayetlerimizi onlardan okuyarak öğrenmiş değilsin.(63) Ancak (bu bilgileri sana) gönderen biziz.
AÇIKLAMA
57. Yani, onlar, zulüm işlemek, hakikati inkar etmek, sonuna kadar inkarda diretmek ve Hakka karşı batılı savunmak için her türlü vasıtayı kullanmakta sonraki kuşaklara öncü ve örnek oldular. Bu yolları insanlara gösterip cehennmi boyladılar ve şimdi onların takipçileri onların izlerini takip etmekte ve aynı felakete doğru koşmaktalar.
58.Metinde geçen " Kıyamet gününde onlar, makbûhîn arasında olacaklar." sözlerinin birkaç anlamı vardır. a) Onlar reddedilmiş ve itilmiş olarak kalakalacaklar, b) Allah'ın rahmetinden bütünüyle mahrum olacaklar, c) Onlara kahredilecek ve suratları bozguna uğramış kimselerin şeklini alacak.
59. Yani, daha önceki kuşaklar, peygamberlerin talimatından dönmenin kötü sonuçlarıyla karşılaştılar. Firavun ve ordularının yaşadıkları azabı gördüler. Bütün bunlardan sonra Hz. Musa'ya insanoğluna yeni bir çağ başlatması için kitap verildi.
60. "Batı tarafı", Hicaz'ın batısına düşen Sina Dağı'dır ki, bu dağda Hz. Musa'ya (a.s) ilahi kanun verilmiştir."
61. "Şahidler", Hz. Musa (a.s) ile birlikte kanunu takip edeceklerine dair akidde bulunmak üzere davet edilen 70 yaşlı İsraillidir. (Müracaat için bkz. A'raf: 155 ve Çıkış, Bölüm: 24)
62. Yani, "Bu bilgileri doğrudan edinebileceğin hiçbir vasıta yok. Hepsi sana Allah tarafından vahyolunuyor. İşte ikibin yıl önceki olayları tıpkı bir görgü şahidiymişsin gibi anlatabiliyor olmanın sebebi budur."
63. Yani, "Musa (a.s) Medyen'e ulaşırken, orada hayatının on yılını geçirirken, sonra oradan Mısır'a doğru ayrılırken sen yoktun. Medyen sakinlerine tebliğde bulunan da sen değildin. Sen Mekke halkına tebliğde bulunmaktasın. Bu anlattığın olaylara görgü şahidi de değilsin. Bütün bu bilgi sana tarafımızdan vahyedilerek verilmektedir."