108- De ki: "Gerçekten bana: Sizin ilahınız yalnızca bir tek ilahtır" diye vahyolunuyor; artık siz müslüman olacak mısınız?"
109- Buna rağmen yüz çevirecek olurlarsa, de ki: "Size eşitlik üzere açıklamada bulundum. Tehdit edildiğiniz (sorgu ve azab günü) (101) yakın mı, uzak mı, bilemem."
110- "Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir."(102)
111- "Bilemem; belki bu (sürenin açıklanmaması) , sizin için bir (fitne) denemedir,(103) (belki de) belli bir vakte kadar yararlanma (meta) dır."
112- (Resulullah) Dedi ki: "Rabbim, hak ile hükmet. Bizim Rabbimiz, sizin her türlü nitelendirmelerinize karşı yardımına sığınılan Rahman (olan Allah) dır."
AÇIKLAMA
101. Yani, "Daveti reddetmeniz nedeniyle Allah'ın size vereceği cezanın zamanını ve şeklini bilmiyorum. Her an ve her şekilde gelebilir."
102. Burada, onların 3. ayette de adı geçen gizli plan ve tuzakları kasdedilmektedir. Orada da Peygamber (s.a) aynı şeyi söylemiştir. "Rabbim gökte ve yerde olan her sözü bilir. Çünkü O, herşeyi işiten, herşeyi bilendir." (Enbiya: 4) Burada bu yaptıklarından da hesaba çekilecekleri konusunda uyarılmaktadırlar.
103. Bu bir "imtihan"dı, çünkü "azab"ın gecikmesi onları şöyle düşünmeye sevkediyordu: "Peygamberin söyledikleri hep yanlış, eğer o gerçekten Allah'ın peygamberi olsaydı, küfrümüz nedeniyle çoktan cezalandırılmış olurduk." Onlar bu sürenin Allah tarafından kendilerine durumlarını düzeltmeleri için verildiğinin farkında değiller.
ENBİYA SURESİNİN SONU