125- Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle(122) çağır ve onlarla en güzel bir biçimde mücadele et.(123) Şüphesiz senin Rabbin yolundan sapanı bilendir ve hidayete ereni de bilendir.
126- Eğer ceza verecekseniz, size verilen cezanın misliyle ceza verin ve eğer sabrederseniz, andolsun bu, sabredenler için daha hayırlıdır.
127- Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hileli-düzenlerden dolayı da sıkıntıya düşme.
128- Şüphe yok Allah, korkup sakınanlarla ve iyilik edenlerle beraberdir.(124)

AÇIKLAMA

122. Bu emir, İslâm'ın tebliği ile ilgilenenler için çok önemlidir. Onlar şu iki şeyi de gözönünde bulundurmalıdırlar: "Hikmet" ve "güzel öğüt" Hikmet; kişinin tebliği sırasında dikkatli ve basiretli olması, bunu körükörüne yapmamasıdır. Hikmet, hitabedilen kişinin zihin, yetenek ve şartlarının gözönünde bulundurulmasını ve Mesaj'ın bunlara uygun bir şekilde iletilmesini gerektirir. Bundan başka aynı metod herkese veya her gruba uygulanmamalı, aksine önce muhatabın hastalığı teşhis edilmeli, ona göre zihin ve kalbi uyarılarak tedavi edilmelidir.
"Güzel öğüt" iki noktayı vurgulamak ister:
1) Kişi muhatabını sadece mantıki ikna metodlarıyla değil aynı zamanda duygularını cezbederek de inandırmaya çalışmalıdır. Aynı şekilde kişi sadece sapıklık ve kötülüklerin yasak olduğu konusu üzerinde durmamalı, aynı zamanda insan doğasında varolan kötülük aleyhtarı tutumu, karşısındaki insanda da uyandırmaya çalışmalıdır. Bu kötülüklerin sonuçlarıyla da muhatabını uyarmalıdır. Bunun yanısıra kişi karşısındakine hidayetin ve iyi amellerin mükemmel ve doğru olduğunu mantıken kabul ettirmeye çalışmakla kalmayıp aynı zamanda onu sevdirmeye de çalışmalıdır.
2) Öğüt, karşıdakinin mutluluğu ve refahını düşündüğünü gösterir bir tarzda olmalıdır. Öğüt verenin karşısındakini küçük gördüğünü veya kendi üstünlüğü ile övündüğünü gösterecek hiç bir davranışı olmamalıdır. Aksine karşıdaki kimse, öğüt verenin kendisini düzeltmeye ve mutluluğa ulaştırmaya çabaladığını hissetmelidir.
123. "En güzel şekilde mücadele et" emri, kişinin tatlı bir dile sahip olması, soylu bir davranış göstermesi, akli ve cezbedici fikirler öne sürmesi ve polemik, tartışma ve karşıtlıklar içine düşmemesi gerektiğini ifade etmektedir. Başkalarıyla en güzel şekilde mücadele eden kimse, suçlamalara, çarpık fikir ve iğneli sözlere yönelmez; karşısındakini matetmek ve tartışmada kendi üstünlüğünün alkışlanması için onunla alay da etmez. Çünkü bu tür davranışlar inatçılık ve dikbaşlılığa neden olur. Bunun tam tersine öğüt veren kişi karşısındakini alçak gönüllü ve basit bir şekilde ikna etmeye çalışır ve karşısındakinin çarpık fikir ve kısır döngülere girdiğini gördüğü zaman onun daha çok sapıtmaması için tartışmayı bırakır.
124. "Allah kendisinden korkanlarla beraberdir." Çünkü onlar kötü yollardan sakınırlar ve daima doğru bir davranış içinde olurlar. Onlar eylem ve davranışlarının, kendilerine yaptıkları kötülükler tarafından değil, kendi doğruluk duygularından kaynaklandığını bilirler. Bu nedenle kötülüğe iyilikle karşılık verirler.
NAHL SURESİNİN SONU