143- Sekiz çift; koyundan da iki, keçiden de iki. De ki: "İki erkeği mi haram kıldı? Yoksa iki dişiyi mi, ya da o iki kişinin rahimlerinin, kendisini kapsadığı (yavruları) mı? Eğer doğru sözlüler iseniz bana bir ilimle haber verin."(119)
144- Deveden de iki, sığırdan da iki. De ki: "İki erkeği mi haram kıldı? Yoksa iki dişiyi mi ya da o iki dişinin rahimlerinin, kendisini kapsadığı (yavruları) mı?(120) Yoksa Allah, bunları sizlere tavsiye ettiği zaman siz şahider miydiniz?" Hiç bir bilgiye dayanmaksızın insanları saptırmak için Allah'a karşı yalan yere iftira düzenden daha zalim kimdir? Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
145- De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği (şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da Allah'tan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey bulmuyorum.(121) Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla- (bu sayılanlardan ölmeyecek kadar yiyebilir) . Şüphesiz senin Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.
AÇIKLAMA
119. Yani, "Cevabınız zanlara, bâtıl inançlara veya babalarınızın âdetlerine değil de ilme dayanmalıdır."
120. Aynı familyadan bazı hayvanların helâl, bazılarının haram olması sorunu, böylesi bâtıl inançların saçmalığının müşrikler yanında açığa çıkması için böyle ayrıntılarıyla ortaya konmaktadır. Aynı familyadan erkek hayvanın helâl, dişisinin haram, erkeğin haram dişinin helâl veya hayvanın kendisinin helâl, yeni doğmuşun haram olması hep saçmadır. Öylesine saçmadır ki, bu tür şeyler, düşünen ve aklı başında olan kimse Allah'ın böylesi akıl dışı sınırlamalar getireceğini hayalinden bile geçirmez. Bu arada, Kur'an'ın Arapların bâtıl inançlara dayalı uygulamalarının saçmalığını göstermek için başvurduğu aynı yöntemin aynı etkinlikle yiyecekler üzerine akıl dışı sınırlamalar getiren ve insanlar arasında insanlık dışı ayırımlar yapan dünyanın daha başka uluslararası bâtıl inançlara dayalı uygulamalarını açığa çıkarmak için de kullanılabileceği belirtilmektedir.
121. Bu konu, Bakara-173 ve Maide,3'te ele alınmıştı ve Nahl-115'te tartışılacaktır. Bakara suresinin 173. ayeti ile bu ayet arasında küçük bir deyiş farklılığı varmış gibi görünüyor. Bakara'nın sözü edilen ayetinde yasaklanan yalnızca 'kan' idi. Burada haram kılınan ise, akıtılan, yani hayvan yaralandığında veya kesildiğinde akan 'kan'dır. Mesfûh (akıtılmış) kelimesinin eklenmesi yalnızca 'kan'ın mahiyetini açıklamak için olup, 'emir'de herhangi bir değişiklik yapmaz. Aynı şekilde, Maide-3'te bu dört yasağın yanısıra başka şeyler de anılmıştı; boğulan, vurularak öldürülen, düşmekle ölen veya bir başka hayvan tarafından sürçülerek öldürülen hayvanlar. Bu da, bu yolla öldürülen hayvanların da 'ölü' sayılması gerektiğini gösteren bir açıklama olduğundan, iki ayetteki 'emir'in niteliğinde herhangi bir değişiklik yapmaz.
Şimdi de fakihlerin çeşitli görüşlerini ele alalım. Hz. Abdullah İbn Abbas ve Hz. Aişe, hayvanî yiyecekler içinde yalnızca bu dördün (ölü-laşe, akıtılmış kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvanın eti) haram ve tüm diğerlerinin helâl olduğu görüşündeydiler. Fakat, bu dördün yanısıra, Hz. Peygamber'in (s.a.) evcil maymunlar, keskin dişli av hayvanları ve pençeli kuşlar gibi daha başka bazı hayvanları da haram kıldığını veya onlardan iğrendirdiğini ifade eden hadisler vardır. Bu nedenle, fakihler yasağı yalnızca bu dört nedenle sınırlamaz ve genişletirler.
Sonra, yasak üzerinde ve başka hangi hayvanların yasak olduğu konusunda da fakihler arasında görüş ayrılığı vardır. Sözgelimi, İmam Ebu Hanife, İmam Malik ve İmam Şafiî, evcil hayvanın haram olduğunu belirtirken, Hz. Peygamber'in (s.a) bu hayvanın özel bir nedenle ve bir defaya mahsus yasaklandığını, dolayısıyla helâl olduğunu ileri sürenler de vardır. Bunun yanısıra Hanefiler, lâşe yiyen hayvanları, av kuşlarını ve ölü etiyle beslenen hayvanları mutlak şekilde haram kabul ederken, İmam Malik ve Evzaî'ye göre av kuşları helâl ve Leys'e göre de kedi helâldir, İmam Şafiî'ye göre ise, yalnızca (arslan, kurt ve kaplan gibi insanlara saldıran) etobur hayvanlar haramdır. İkrime karga ve porsuğun helâl olduğu görüşündedir. Yine Hanefi'lere göre tüm sürüngenler haramken İbn Ebi Leyla, İmam Malik ve Evzai'ye göre yılan helâldir.
Yukarda verdiğimiz bilgilerin dikkatlice incelenmesi, gerçek Kur'an'da anılan yalnızca dört şeyin haram olduğu ve bunların yanısıra, çeşitli derecelerde iğrenç daha başka hayvanların bulunduğunu ortaya koyar. Dolayısıyle, sahih hadislere göre Rasûlullah'ın iğrendiği hayvanlar da çok büyük ihtimalle haram olup, haklarında fakihlerin farklı görüşlere sahip olduğu hayvanların iğrençliği ise şüphelidir.
Bazılarının kişisel iğrenme duyduğu hayvanlara gelince, İslâm Hukuku kimseyi sevmediği şeye zorlamaz. Aynı kural, bazı grup ve ulusların belirli şeylerden iğrenmesi için de kullanılabilir. Buna karşı yasa herhangi bir kişi, topluluk veya ulusa başkalarına kendilerinin iğrendirdiği şeyi haram saymaya zorlama veya haram saydıkarı şeyin kullanımını yasaklama izni vermez.