Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla
1- Hamd gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı (nuru) kılan Allah'adır. (Bundan) Sonra bile küfre sapanları, Rablerine (birtakım varlıkları ve güçleri) denk tutuyorlar.(1)
2- Sizi çamurdan yaratan,(2) sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş ecel,(3) O'nun katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılmaktasınız.
3- Göklerde ve yerde Allah O'dur. Gizlinizi ve açığınızı bilir; kazanmakta olduklarınızı da bilir.
4- Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeyiversin, mutlaka ondan yüz çevirirler.
5- Kendilerine hak gelince, onu yalanladılar; fakat alaya almakta olduklarının haberleri onlara gelecektir.(4)
6- Kendilerinden önce nice kuşakları yıkıma uğrattığımızı görmüyorlar mı? Biz, sizi yerleşik kılmadığımız bir biçimde onları yeryüzünde (büyük bir güç ve servetle) yerleşik kıldık; gökten üzerlerine sağanak (bol yağmurlar) yağdırdık, nehirleri de altlarından akar yaptık. Ama günahları nedeniyle biz onları yıkıma uğrattık ve arkalarından başka kuşaklar (inşa edip) oluşturduk.
7- Biz Kitabı üzerine yazılı bir kağıtta göndersek ve onlar ona elleriyle dokunsalar bile, küfredenler, tartışmasız: "Bu apaçık bir büyüden başkası değildir" derler.
AÇIKLAMA
1. Ayetin, yer'in, göklerin, ay'ın ve güneş'in yaratıcısı olarak gündüzü ve geceyi meydana getiren Allah'ı kabul eden müşrik Araplara seslendiği hatırda tutulmalıdır. Bu Araplardan hiçbiri, bütün bunların Lât veya Hübel veya Uzza, ya da bir başka tanrı veya tanrıçaları tarafından yaratıldığına inanıyor değildi. Bu bakımdan Allah kendilerine sanki, "Ey aptal insanlar! Kendiniz göklerin ve yer'in yaratıcısının Allah olduğunu kabul ederken, nasıl olur da daha başka tanrılar edinir ve önlerinde secde ederek, kendilerine kurbanlar keser ve ihtiyaçlarınızı sunar ve yardımlarını dilerseniz?" demektedir. (Bkz. Fatiha, an: 2 Bakara, an:163)
Zulm'ün çoğul şekli olan zulümat'ın nur'un karşıtı olarak kulanıldığı vurgulanmalıdır. Çünkü "karanlık" nurun (ışığın) yokluğudur ve pek çok türleri vardır.
2. Allah, insan vücudunun her parçası topraktan meydana geldiği için, "O sizi toprak (çamur) dan yarattı." diyor.
3. "Ecel-i Müsemma", tek tek her insanın yeniden hayata getirilip yeryüzündeki hayatından hesap vermek üzere Allah'ın huzuruna çıkarılacağı 'ahiret günü'dür.
4. Buradaki 'haber' Hz. Peygamber'in (s.a.) Mekke'den Medine'ye hicretinden sonra olacaklara işarettir. Bu ayetin indiği zamanda, ne kâfirler, ne de müminler alacakları haberin niteliğini hayal bile edemiyorlardı. Öyle ki, Hz. Peygamber bile, Müslümanların yakın gelecekte kazanacakları başarıdan habersizdi.