108- Bu, gerektiği gibi şahidliği yapmalarına veya yeminlerinden sonra yeminlerin reddedilmesinden korkmalarına daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının ve dinleyin. Allah, fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.
109- Allah, peygamberleri toplayacağı gün,(122) şöyle diyecek: "Size verilen cevap nedir?"(123) Onlar da: "Bizim bilgimiz yoktur; (124) şüphesiz görünmeyenleri (gaybleri) bilen Sen'sin Sen."
110- Allah şöyle diyecek:(125) "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana kitabı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim. İznimle çamurdan kuş biçiminde (bir şeyi) oluşturuyordun da (yine) iznimle ona üfürdüğünde bir kuş oluveriyordu. Doğuştan kör olanı, alacalıyı iznimle iyileştiriyordun, (yine) benim iznimle ölüleri (hayata) çıkarıyordun.(126) İsrailoğullarına apaçık belgelerle geldiğinde onlardan küfre sapanlar, "Şüphesiz bu apaçık bir sihirdir" demişlerdi (de) İsrailoğullarını senden geri püşkürtmüştüm."
111- Hani Havarilere: "Bana ve peygamberime iman edin" diye vahy (ilham) etmiştim; onlar da: "İman ettik, gerçekten müslümanlar olduğumuza sen de şahid ol" demişlerdi.(127)
AÇIKLAMA
122. Ahiret günü, kıyamet günü.
123. Yani, "İslâm için çağrıya dünya ne cevap verdi?"
124. "Hayattayken çağrımıza verilen zahiri cevabı biliyoruz yalnızca. Gerçek cevap konusunda ise, onu yalnızca Sen bildiğin için bizim hiçbir doğru bilgimiz yoktur."
125. Önce bu soru tüm rasûllere yöneltilecektir. Sonra her rasûl, tek tek şahitlik yapacaktır. Burada, Hz. İsa'ya (a.s) sorulacak sorunun özellikle anılması konuya uygunluğu nedeniyledir.
126. Yani, "Ölümlerinden sonra Sen onları dirilttin, yeniden hayata getirdin."
127. Yani, "Havarilerin lütfumuzla sana inanması, sana olan nimetlerimizden biriydi; aksi halde kimseyi küfürden döndürebilme gücüne sahip değildin sen."