Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla

1- Ey iman edenler! Akitleri titizlikle yerine getirin.(1) Size dört ayaklı tüm otlayan hayvanlar(2) helâl kılındı, ancak size okunanlar ve ihramlıyken(3) avlanmayı helâl kılmamamız başka. Şüphesiz Allah dilediği hükmü koyar.(4)
2- Ey iman edenler, Allah'ın şiarlarına,(5) haram olan ay'a, kurbanlık hayvanlara, (onlardaki) gerdanlıklara ve Rablerinden bir fazl ve hoşnutluk isteyerek Beyt-i Haram'a gelenlere sakın saygısızlık etmeyin.(6) İhramdan çıktınız mı artık avlanabilirsiniz.(7) Sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyduklarından dolayı bir topluluğa olan kininiz, sakın sizi haddi aşmaya sürüklemesin.(8) İyilik ve takva konsunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah'tan korkup-sakının. Gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.

AÇIKLAMA

1. Yani, "sizin için bu surede açıklanan ve genelde İlâhî Hukuk'ta ortaya konan tüm akitleri yerine getirin, tüm sınırları gözetin." Bu kısa giriş cümlesinden sonra, titizlikle uyulması gereken sınırlar, akitler sıralanmaya başlıyor.
2. Arapça En'am kelimesi deve, sığır, koyun ve keçi, behîme ise, dört ayaklı otlayan tüm hayvanlar için kullanılır. İki kelimenin (isim tamlaması şeklinde) birlikte kullanılması, En'am kelimesinin ifade ettiği dört tür hayvanı andıran tüm otlayan dört ayaklıları içine alarak anlamı daha kapsamlı hale getirmiştir. Yine başka hayvanları öldürüp yiyerek beslenen etoburların gayri meşru olduğunu da imâ etmektedir. Hz. Peygamber (s.a) bir hadislerinde et yiyenlerin gayri meşru olduğunu ifade ederek bu durumu açıklığa kavuşturmuştur. Aynı şekilde, pençesi olup, yiyecek için başka hayvanları öldüren veya lâşe (ölmüş vücut, ceset) yiyen kuşların da haram olduğunu belirtmiştir. İbn Abbas'tan rivayet edilen bir hadise göre, Hz. Peygamber (s.a) etoburların ve pençeli kuşların etinin yenmesini yasaklamışlardır. Değişik sahabelerden gelen daha başka hadisler de bu hükmü desteklemektedir.
3. İhram. Kâbe'den bilinen uzaklıktakı belirli mesafeler içinde giyilmesi gereken hac elbisesidir. Hacıların günlük elbiselerini çıkarıp, hac elbiselerini giymedikçe Kâbe'ye varmaları meşru değildir. İhram, biri bele sarılan, diğeri omuzlara atılan dikişsiz ve süssüz iki parça kumaştan oluşur. Ayakların üst yüzeyi, topuklar ve baş açık olmalıdır. Buna ihramlı bulunma denir. Bu hal normalde meşru olan bazı şeyleri gayri meşru kılar. Sözgelimi traş olunmaz, saç kesilmez elbiseler giyilip süsler takılmaz, koku kullanılmaz, şehevî arzulara dalınmaz vs. Bir diğer sınırlama da, hiçbir canlının öldürülmemesi, avlanılmaması veya kimsenin avda yardıma itilmemesidir.
4. Bu demektir ki, dilediği emri vermekte Allah mutlak yetki sahibidir ve kulların bunu sorgulamaya hiç bir hakları yoktur. Allah'ın tüm irade ve emirleri hikmete dayanıyor ve tam bir üstünlük ve mükemmeliyet taşıyorsa da, yine de bir müslüman, sadece kendi düşüncesi ve kendi hayrına uygun olması sebebiyle itaat etmez; ancak, üstündeki Hakimiyet Sahibi'nin emirleri olduğu için itaat eder. Eğer Allah bir şeyi gayri meşru ilân etmişse, bu bir başka nedenle değil, ancak O gayri meşru ilân ettiği için gayri meşrudur. Aynı şekilde, O bir şeyi meşru yapmışsa, yine o şeyin ve her şeyin sahibinin kullarına onun kullanma izni vermesinden başka bir nedenle meşru olmaz. Bu nedenledir ki, Kur'an bu temel ilke üzerinde yani bir şeyi meşru veya gayri meşru yapan tek temelin Mâlik'in onun kullanımına izin verip vermediği üzerinde şiddetle durur. Yine, kulların bir şeyi meşru veya gayri meşri saymak konusunda bundan başka hiçbir dayanağı yoktur. Bir şeyi, eğer Allah meşru kılmışsa meşrudur, yasaklamışsa meşru değildir.
5. Şeâir, şiârın çoğuludur. Bir yol, bir akide, bir düşünce biçimi bir eylem veya bir sistemi sembolize eden bir nesne veya onun temsilcisine, bir amblem görevi gördüğünden dolayı şiâr denilir. Resmî bayraklar polis veya asker üniformaları, paralar, pullar vs. yönetimi altındakilerden ve belli ölçülerde başkalarından kendilerine gerekli saygı isteyen hükümetlerin şeâiridir. Sözgelimi, Tapınak, Ekmek-Şarap Yemeği plâtformu, haç vs. Hıristiyanlığın şeâiridir.
Orak ve çekiç Komünist Parti'nin şiârı, SS'ler Nazi Partisi'nin şiârıdır. Tüm bunlar izleyicilerinden sembolleri için saygı isterler. Eğer bir kimse, bir sistemin sembollerinden birine saygısızlık gösterirse, bu o sisteme karşı bir düşmanlık göstergesidir ve eğer saygısızlık gösteren kişi aynı sisteme aitse bu durumda bu hareket bir isyan, bir yüz çevirme (irtidat) demektir.
Allah'ın şeairi putatapıcılık, küfr ve tanrıtanımazlık şekillerine aykırı olarak Allah'a ibadetin saf şeklini temsil eden işaret ve sembollerdir. Psikolojik temelleri yalnızca Allah'a ibadete dayandığı ve şu veya bu şekilde şirk ya da küfürle kirletilmediği sürece nerede ve hangi sistemde karşılaşırlarsa karşılaşsınlar, müslümanların Allah'ın şiarlarına saygı göstermeleri gerekir. Bu bakımdan eğer bir müslüman bir gayri müslimin inanç veya hareketlerinde Allah'a ibadetten öğeler taşıyan bir şey bulursa, bu öğeye ve Allah'a ibadetle bağlantılı sembollere gereken saygıyı gösterecektir. Bu noktada müslüman olmayanlarla hiçbir tartışmaya girilmez; tartışma, ancak Allah'a ibadet, başkalarına ibadetle kirletildiği zaman ortaya çıkar.
Bu bağlamda şu nokta iyi anlaşılmalıdır ki, Allah'ın şiarlarına gereken saygıyı gösterme emri, müslümanların Mekke'yi ellerinde bulunduran müşrik Araplarla savaşta olduğu bir zamanda gelmiştir. Müşrik Araplardan bazıları Kâbe'ye giderken müslümanların kendilerini kolayca vurabilecekleri yollardan geçmek durumunda olduklarından bu emir gerekliydi. Bu yüzden müslümanlara, putperest de olsalar, kendileriyle savaş halinde de olsalar, Allah'ın Evi'ne giden müşriklere eziyet etmeme emri verilmektedir. Yine, müslümanlar Hac aylarında onlara saldırmamalı, kurban olarak Allah'ın Evi'ne götürdükleri hayvanları ellerinden almamalıdırlar. Bu, bozuk dinlerinde sağlam kalmış olan Allah'a ibadet öğesine saygı gösterilip, ayak altına alınmamasını temin içindir.
6. Savaş hali nedeniyle müslümanların çiğnemesi tehlikesi bulunduğundan, emr'in hemen arkasından Allah'ın birkaç şiarı özellikle anılmaktadır. Tabii ki, saygı gösterilmesi gereken yalnızca bu şiarlar değildir.
7. Burada hemen İhram'la ilgili emir gelmektedir. Çünkü Allah'ın şiarlarından biridir bu. Allah'ın şiarlarından birini çiğnemek olduğu için ihramlıyken avlanma yasaklanmaktadır. Fakat, hükme göre İhram'ın sınırlamaları sona erdiğinde istenilirse avlanmaya izin verilmektedir.
8. Bu yasak, müslümanların müşrik Arapların hac'ca gelmelerine engel olmalarını ve kendi bölgelerinden geçerlerken onlara saldırmalarını önlemek için konmuştur. Düşmanları, eski âdetlerine bile zıt olarak kendilerini Kâbe'yi ziyaretten ve haccetmekten alıkoyduklarından dolayı müslümanlar öyle kızgındılar ki, misillemede bulunabilirlerdi. Fakat Allah sınırları aşmamaları için kendilerini uyarmaktadır.