172- Mesih de, yakınlaştırılmış (yüksek derece sahibi) melekler de, Allah'a kul olmaktan kesinlikle çekimser kalmazlar. Kim O'na ibadet etmeğe 'karşı çekimser' davranırsa ve büyklenme gösterirse (bilmeli ki,) onların tümünü huzurunda toplayacaktır.
173- Ama iman edenler ve salih amellerde bulunanlar, onlara ecirlerini eksiksiz ödeyecek ve onlara kendi fazlından ekleyecektir de. Çekimser davrananlar ve büyüklenenler, onları acıklı bir azabla azablandıracaktır ve kendileri için Allah'tan başka bir (veli) koruyucu-dost ve yardımcı da bulamıyacaklardır.
174- Ey insanlar, Rabbinizden size 'kesin bir kanıt (burhan) ' geldi ve size apaçık bir nur (Kur'an) indirdik.
175- İşte Allah'a iman edenler ve O'na sarılanlar, onları kendisinden olan bir rahmetin ve bir fazlın içine yerleştirecektir ve onları Kendisine varan dosdoğru bir yola yöneltip-iletecektir.
176- Senden fetva isterler.(219) De ki: "Allah, 'çocuksuz ve babasız olanın (kelâlenin) ' mirasına ilişkin hükmü açıklar:(220) Ölen kişinin çocuğu yok da kız kardeşi(221) varsa, geride bıraktıklarının yarısı kız kardeşinindir. Ama (ölen) kız kardeşinin çocuğu yoksa, kendisi (erkek kardeşi) (222) ona mirasçı olur. Eğer kız kardeşi iki ise, geride bıraktıklarının üçte ikisi onlarındır.(223) Ama (mirasçılar) erkekler ve kız kardeşler ise, bu durumda erkek için dişinin iki payı vardır. Allah, -şaşırıp sapmayasınız diye- açıklar. Allah, her şeyi bilendir.
AÇIKLAMA
219 176. ayet bu sure nazil olduktan çok uzun bir süre sonra indirilmiştir. O kadar sonra nazil olmuştur ki, bazı hadislere göre bu, Kur'an'ın nazil olan son ayetidir. Sıhhatçe güvenilir hadislere göre bu ayet, H. 9. yılda Nisa suresi tam bir sure olarak okunurken nazil olmuştur. Bu nedenle, bu ayet surenin başında mirasla ilgili ayetlere eklenmemiş, fakat bir ilâve şeklinde surenin sonuna eklenmiştir.
220. "Kelale"nin anlamı konusunda farklı görüşler vardır. Bazı müfessirlere göre Kelale, ne çocuğu, ne babası, ne de dedesi hayatta olmaksızın ölen kişidir. Bazılarına göre ise, babası veya dedesi hayatta olsun olmasın, geride çocuk bırakmadan ölen kimse demektir. Hz. Ömer de (s.a) bu konuda kesin bir karara varamamıştır. Bununla birlikte fakihlerin çoğu Kelale'nin, babası ve dedesi kendisinden önce ölmüş olan ve geride çocuk bırakmaksızın ölen kişi olduğu yolundaki Hz. Ebu Bekir'in (r.a) görüşünü benimsemişlerdir. Bu görüş, Kur'an tarafından da desteklenmektedir. Çünkü Kur'an'da Kelale'nin mirasının yarısının kız kardeşe verilmesi gerektiği bildiriliyor. Oysa baba hayatta olsa kız kardeş mirastan hiçbir pay alamaz.
221. Burada ortak anne-babadan veya aynı babadan olma kız ve erkek kardeşlerin kastedildiği konusunda görüş birliği vardır. Hz. Ebu Bekir (r.a) bu şekilde tefsir etmiş ve sahabenin hiçbiri, bu konuda ona ihtilaf etmemişlerdir.
222. Başka varis olmadığında erkek kardeş mirasın tümünü alır. Örneğin çocuğu olmayan kadının kocası hayatta ise, kadının kardeşi, kocaya düşen pay verildikten sonra geriye kalan bütün mirasa sahip olur.
223. Aynı durum ikiden fazla kızkardeş için de geçerlidir.
NİSA SURESİNİN SONU