36- Allah'a ibadet edin ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa,(62) yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.(63)
37- Onlar, cimrilikte bulunurlar, insanlara da cimriliği emreder (önerir) ler ve Allah'ın fazlından kendilerine verdiğini gizli tutarlar. Biz o kâfirlere aşağılatıcı bir azab hazırlamışızdır.
38- Ve onlar, mallarını insanlara gösteriş olsun diye infak ederler, Allah'a ve ahiret gününe de inanmazlar. Şeytan, kime arkadaş olursa, artık ne kötü bir arkadaştır o.
39- Allah'a ve ahiret gününe inanarak Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu? Allah, onları iyi bilendir.
40- Gerçek şu ki, Allah zerre ağırlığı kadar haksızlık yapmaz. (Bu ağırlıkta) Bir iyilik olursa, onu kat kat kılar ve kendi yanından pek büyük bir ecir verir.
41- Her ümmetten bir şahid getirdiğimiz ve onların da üzerine seni şahid olarak getirdiğimiz zaman nasıl olacak?(64)
AÇIKLAMA
62. Arapça metindeki "es-sahib-i bil-cenb" terimi, herhangi yakın bir arkadaşı veya bir kimsenin herhangi bir zamanda beraber olduğu bir kişiyi kasteder. Örneğin, caddede, otobüste, trende vs. karşılaşılan kimse. İyi bir insan bu kadar bir süre arkadaşlık yaptığı kişiye bile, mümkün olduğu kadar nazik davranmalı ve ona zarar vermekten kaçınmalıdır.
63. "Allah'ın fazlından kendilerine verdiğini gizlemek", Allah'ın rahmet ve lütfunu görmeksizin yaşamak demektir. Sözgelimi, zengin bir kimse asıl seviyesinden aşağı bir seviyede yaşar, parasını ne kendisine, ne ailesine, ne muhtaçlara, ne de başka yararlı bir işe harcamazsa, o zaman Allah'ın fazlından verdiği şeyleri gizliyor ve cimrilik ediyor demektir. Kısacası, onun görünüşü sanki çok fakir bir konumda imiş gibidir. Bu Allah'a yapılan apaçık bir nankörlüktür.
Bir hadisi şerif'te Hz. Peygamber (s.a) şöyle der: "Allah bir kişiye fazlından verdi mi, onu o kimsede görmek ister." Yani kendisine servet lüfedilen kişi, fakir kimselere bir şeyler verirken, cömert davransın. Böylece Allah'ın kendisine verdiklerini açıkça belli etsin.
64. Yani, her ümmetin peygamberi Allah'ın huzurunda şehadet edecek ve: "Ya Rabbi, Senin mesajını halkıma ulaştırdım, onlara doğru hayat şeklini ve bana öğrettiğin doğru düşünme ve uygulama şeklini öğrettim" diyecektir. En sonunda da Hz. Muhammed (s.a) kendi ümmetinin mensuplarına şehadet edecektir. Kur'an'a göre, O'nun peygamberlik dönemi, Rasûl olarak tayin edilmesinden başlayıp kıyamet gününe kadar sürer. (Bkz. Ali-i İmran an: 69) .