44- Bunlar, gayb haberlerindendir; bunları sana vahy ediyoruz. Onlardan hangisi Meryem'i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur'a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin.(43)
45- Hani Melekler, dedi ki: "Meryem, doğrusu Allah, kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir. O, dünyada da, ahirette de 'seçkin, onurlu, saygın' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır."
46- "Beşikte de, yetişkinliğinde de insanlarla konuşacaktır. Ve o salihlerdendir."
47- "Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, nasıl bana bir çocuk olabilir?" dedi. Öyle (idi cevap) . (44) (Fakat) Allah neyi dilerse yaratır. Bir işin olmasına karar verirse, yalnızca ona "ol" der, o da hemen oluverir."
48- "Ona kitabı, hikmeti, Tevratı ve İncili öğretecek."
AÇIKLAMA
43. Hz. Meryem, annesi tarafından Allah yolunda mâbede adanmış bir kız olduğu için cinsiyeti nedeniyle onun koruyuculuğunu kimin yapacağı konusu, mâbeddeki görevliler için bir problem oldu. Bu nedenle görevliler problemi çözmek için kura çekiyorlardı.
44. Yani, "Sana hiçbir erkeğin dokunmamış olmasına rağmen bir erkek çocuğu dünyaya getireceksin." "Öyle olacak" anlamına gelen aynı "kezalike" kelimesi, Hz. Zekeriya'nın (a.s.) duasına cevap olarak kullanılmıştı. Bu nedenle burada da aynı anlamı taşır. Bu bölümün tümünde Hz. Meryem'e hiçbir erkekle ilişkide bulunmaksızın dünyaya getireceği erkek çocuğunun müjdesinin verilmesi ve tabiî durumdan farklı bir şekilde meydana gelen Hz. İsa'nın (a.s.) doğumunun hikâyesi anlatılıyor. Eğer Hz. Meryem normal yoldan hamile kalsaydı ve Hz. İsa'nın (a.s.) doğumunu anlatan diğer bölümleri de anlamsızlaşacaktı. Hıristiyanlar Hz. İsa'yı (a.s.) sadece mucizevî doğuşu nedeniyle Allah'ın oğlu ve ibadete değer bir ilâh olarak kabul ettiler. Yahudiler de, Hz. Meryem'in hiç evlenmeksizin Hz. İsa'yı (a.s.) doğurduğuna bakıp onu suçladılar. Eğer aksi olsaydı, iki grup da Hz. Meryem'in filan adamla evlendiğini ve Hz. İsa'nın (a.s.) da o adamın sulbünden olduğunu söylerlerdi. Bu durumda, Onun mucizevî doğumuyla ilgili şüpheleri dağıtmak için neden bu kadar uzun bir giriş yapıldığına bir sebep bulmak imkânsız olurdu. O zaman Hz. İsa (a.s.) , "Meryem'in Oğlu" olarak değil de, filan adamın oğlu olarak anılabilirdi. Bir taraftan Kur'an'ın Allah kelâmı olduğuna inandığını ilân eden, diğer taraftan da Hz. İsa'ın (a.s.) normal olarak bir anne ve bir babadan dünyaya geldiğini ispatlamaya çalışanların durumu, gerçekte, Allah'ın kendisini bu insanlar kadar iyi bir şekilde ifade edemediğini göstermeye çabalamaktır. (Allah bizi küfre düşmekten korusun.)