İSLAM  BÜYÜKLERİ

Soru 1  : Adı Numan, baba adı Sabit, Hicretin 80.yılında Kufe’de doğup 150 tarihinde
               Bağdat’ta vefat etmiştir. İlmini babasının vefatından sonra annesinin İmamı Caferi
               Sadıkla evlenmesi neticesinde ondan almış, Abbasi halifesi Mansur’un kadılık
               teklifini kabul etmediği için hapse atılmış ve işkence çekmiş olan Hanefi mezhebinin
               kurucusu olan mezhep imamımızın adı nedir?
Cevap  : İmamı Azam Ebu Hanife

Soru 2  : İslam’ın dört büyük müçtehitlerinden biri olan, Muvatta isimli hadis
               kitabının yazarı ve Maliki mezhebinin kurucusu mezhep imamımız kimdir?
Cevap  : İmamı Malik İbni Enes

Soru 3  : İslam’ın dört büyük mezheplerinden biri olan Şafi mezhebinin imamı kimdir?
Cevap  : İmamı Muhammed İbni İdris El-Şafi

Soru 4  : Hadis ilminde üstün ilim ve yetkiye sahip olan, ezberinde bir milyon Hadis-i Şerif
               olduğu rivayet edilen, Müsned isimli hadis kitabının yazarı ve Hanbeli mezhebinin
               imamı kimdir?
Cevap  : İmamı Ahmet İbni Muhammed İbni Hanbeli

Soru 5  : İslam dünyasının en büyük mutasavvıflarından olup Bağdatlı olarak tanınan, çocuk
                yaştan beri dayısı Sırrı Sakati hazretlerinin yetiştirdiği bu büyük mutasavvıf (tasavvuf
                alimi) kimdir?
Cevap  : Cüneydi Bağdadi hazretleri

Soru 6  : 17.yüzyılda yaşamış, VI. Murat’ın sarayında dört yıl görev yaptıktan sonra asıl isteği
                olan seyyahlığı (gezginciliği) tercih etmiş ve o günden sonra dünyanın bir çok yerini
                dolaşmış olan ünlü bir seyyahtır. İstanbul, Bursa, tüm Anadolu, Rumeli, Kırım,
                Viyana, Girit, Hazar Denizi, Volga dağları, Mısır, Sudan, Arabistan, Hollanda,
                Danimarka, İspanya’yı dolaşıp hepsini yazmış ve bir kültür hazinesi olarak
                “Seyahatname” isimli eserini yazmış olan gezginimiz kimdir?
Cevap  : Evliya Çelebi

Soru 7  : İslam alimlerinin en büyüklerindendir. Hicri 450, miladi 1059 yılında  İran’ın Tus
               yani Meşhed şehrinin bir köyünde dünyaya geldi. Hicri 505,  miladi 1111 de yine
               orada vefat etti. İçtihadı Şafi mezhebine göre idi. O  kadar çok kitap yazdı ki,
               ömrüne bölününce bir güne 18 sahife düşmektedir.  Hicri 484 de Bağdat’ta
               Nizamiye medresesine profesör oldu. Eserlerinden  bazıları; Mearifüs Sünen,
               Kimyayı Saadettir. İslami ilimleri her yönüyle  inceleyen “İhyayı Ulumid-Din” adlı
               eserin de yazarı olan bu alimimiz kimdir?
Cevap  : İmamı Gazali

Soru 8  : Avrupalılardan üç asır önce küçük kan dolaşımını keşfeden müslüman bilgin kimdir?
Cevap  : İbnül Nefis (1210-1288)

Soru 9  : “Ben insan beynindeki 10 milyar sinir hücresinin birbiri ile bağlantılarını görünce,
                iman etmekten başka çare bulamıyorum” diyen, 1979 Nobel armağanını
                (ödülünü) kazanan müslüman bilgin kimdir?
Cevap  : Pakistanlı Prof. Abdüsselam

Soru 10: Newton’dan önce diferansiyel hesabını keşfeden, cebir ilmini geometriye ilk
                uygulayan, dünyanın çapını ve iki meridyen arasını doğru olarak hesaplayan
                müslüman bilgin kimdir?
Cevap  : Sabit Bin Kurra

Soru 11: Dünyanın en meşhur 20 astronomundan biri, trigonometrinin mucidi, sinüs
                ve kosinüs tabirlerini ilk defa kullanan müslüman bilgin kimdir?
Cevap  : Battani (858-929)

Soru 12: Astronomi, matematik, fizik, jeoloji, formatoloji, botanik alanlarında eserler
                vererek asırlar sonrasına  ışık tutan, dünyanın yuvarlak olduğunu, hem ekseni
                hem de güneş etrafında döndüğünü Kopernik’ten tam 500 sene önce ispat
                eden büyük müslüman alim kimdir?
Cevap  : Beyruni  (973-1051)

Soru 13: Hayatını züht ve ibadetle geçiren, annesine verdiği söz sebebi ile Medine’ye
               geldiği halde Efendimiz (s.a.v.)’i görememiş, ama onun mübarek hırkasına
               kavuşmuş olan Allah dostu kimdir?
Cevap  : Veysel Karani

Soru 14: Tarihin felsefesini yapan, tarihi bir bilim haline getiren, sosyolojinin kurucusu,
                sosyal psikoloji, pedagoji ve şehircilik uzmanı “Mukaddime” adlı ünlü eserin
                sahibi müslüman düşünür kimdir?
Cevap  : İbni Haldun (1332-1406)

Soru 15: “Kin tutan kimseye dostluk hatadır. Çıkrık çeviren anne ve nineler devlet
                adamlarına lanet okurken, resmi meclisteki memurların onları övmeleri,
                alkışlamaları boşunadır” gibi sözlerin sahibi olan, Bostan ve Gülistan adlı
                eserin yazarı, İranlı ünlü ilim adamı kimdir?
Cevap  : Şeyh Sadi Şirazi

Soru 16: İsmi Muhammed olup, Semerkant’ın bir köyünde 280 yılında doğmuştur.
                Doğmuş olduğu köyün adı ile şöhret kazanarak yad edile gelmiştir.
                Ehli Sünnet akidesine aykırı inanç taşıyanlara karşı, eser yazarak ehli sünnet
                akidesini müdafaa eden ve bu hususta önderlik yapan, itikat mezhep
                imamlarımızdan olan bu alimimiz kimdir?
Cevap  : İmamı Maturidi

Soru 17: Yoldaki işaretler adlı kitabın yazarı kimdir?
Cevap  : Seyyit Kutup

Soru 18: Haçlı ordularına karşı yiğitçe mücadele veren, saray hayatı nedir bilmeyen,
                ömrünü at sırtında geçiren ve kendi adı ile anılan devlet kuran, 88 yıl Frenklerin
                elinde kalan Kudüs’ü alarak, haçlılara en büyük darbeyi indiren Kudüs fatihi
                müslüman hükümdar kimdir?
Cevap  : Selahaddin Eyyubi (1137-1193)

Soru 19: Emperyalist Rusların yıllar önce İslam topraklarını işgal ederek sıcak denizlere
                doğru inme hülyasına karşı bir avuç yanındaki mücahit arkadaşlarıyla birlikte
                yılmadan, usanmadan, çeyrek asrı aşkın bir zamandır şanlı cihadını yapan ve
                annesinin getirdiği Ruslarla uzlaşma teklifine şiddetle karşı çıkıp hatta annesine
                bu meseleden dolayı verdiği kırbaç cezasını kendi çekip sırtını kırbaçlattıran,
                tarihimizde Kartal lakabıyla anılan büyük İslam mücahidi kimdir?
Cevap  : Şeyh Şamil

Soru 20: İslami mücadeleyi en iyi bir şekilde firavunlar diyarı Mısır’da veren, Cemal
               Abdunnasır gibi işbirlikcerin emriyle susturulmak maksadıyla hapishanelere
               atılmış ama taviz vermemiş, iman fermanı verildikten sonra özür dilemesi halinde
               affedileceği söylendiğinde: “Bir müslüman bir kafirden özür dilemez” diyerek
               şereflice şahadeti tercih eden ve ümmete “Fi Zilal-il Kur’an”
               (Kur’an’ın gölgesinde) adlı tefsiri eser olarak bırakan alim, mücahit ve şehit kimdir?
Cevap  : Seyyid Kutup

Soru 21: Kanun çıkmadan önce yazdığı eser kanun çıktıktan sonra yargılanıp idam edilen,
                mahkemeye hazırladığı savunmasını rüyasında gördüğü Allah Resulü (s.a.v.)’in
                işaretiyle yırtan alimimiz kimdir ve hangi sebepten dolayı idam edilmiş ve
                eserinden sonra çıkan kanun nedir?
Cevap  : İskilipli Atıf Hoca, Şapka hakkındaki yazısından dolayı idam edilmiş, Şapka
               Kanunu eseri yazmasından sonra çıkmıştır.

Soru 22: 870 yılında Türkistan’da doğan, asıl adı Ebu Nasır Muhammed İbni Türkan olan,
               dini ilminden dolayı kadılık yaptığı gibi tıp, astronomi, matematik, felsefe ile de
               uğraşmış, Latince ve Yunancayı öğrenip Aristo ve Eflatunun eserlerini tetkik edip,
               yüze yakın eser yazmış, kendisine Aristo’dan sonra ikinci hoca manasına
               “Hoca-i Sani” denilen felsefe dünyasının tanınmış müslüman alimi kimdir?
Cevap  : Farabi

Soru 23: Asıl adı Numan olan devrinin en büyük alimi ve Kara medresenin müderrisidir.
               Somuncu baba diye bilinen şeyh efendinin vefatı ile yerine geçmiş ve Halveti tarikatı
               ile Nakşi tarikatının birliği şeklinde olan Bayramiye tarikatını kurmuştur. 1429 da
               vefat eden veli Ankara’da adına yaptırılan caminin avlusunda medfun edilmiştir.
               Sultan Murat kendisine “İstanbul’un fethi nasip olur mu ya veli” dediğinde  cevabı:
               “Hayır ne sen ne de ben göremem ama şu beşikte yatan oğlancığa nasip olsa gerektir”
               diyerek kerametini göstermiştir. O beşikte yatan oğlancık İstanbul’un Fatihi Sultan
                Mehmet’tir. Bu veli kimdir?
Cevap  : Hacı Bayram-ı Veli

Soru 24: Hz. Osman (r.a.), Hz. Ali (r.a.) ve Abdullah İbni Abbas (r.a.)’la görüşüp onlardan
                ilim alan, Hz. Ömer (r.a.)’ın halifeliği döneminde  Basra’da dünyaya gelen ve
                orada büyüyen züht ve takva ile yaşamış, insanları hep buna davet etmiş olan büyük
                mutasavvıftır. Bazı ifadeleri şöyledir: “Kim parayı aziz bilirse Allah (c.c.) onu rezil
                eder.” “Dünya senin bineğindir, binersen o seni taşır, o sana yüklenecek olursa
                (onu sırtlanırsan) ölürsün” Basralı bu büyük alimimiz kimdir?
Cevap  : Hasan Basri

Soru 25: Osmanlı İmparatorluğunun 9. Şeyhul İslamıdır. Asıl adı Şemsettin Ahmet olduğu
                halde dedesinin ismi ile anıldı. Yavuz Sultan Selim devrinin müderrisi ve Şeyhul
                İslamı olan bu zat zamanında insanların ve cinlerin müftüsü anlamına gelen
                “Müftü-s Sakaleyn” ünvanını aldı. Yavuz Sultan Selim ile katıldığı Mısır seferinde
                atının ayağından sıçrayan çamur padişahın kaftanına sıçramış, Yavuz’da bu
                kaftanı öldüğünde tabutunun üzerine örtülmesini emretmiştir. 300 den fazla eseri
                olan, İslam dünyasında kendisine “Muallim-i Evvel” (birinci öğretmen) denen
                Osmanlının bu büyük Şeyhul İslamı kimdir?
Cevap  : İbni Kemal

Soru 26: Pakistan’ın kurucusu Muhammed Ali Cinnah’la devamlı beraber olmuş, ona
               destek vermiş ve bağımsızlık savaşının fikri kahramanı olmuş ayrıca Pakistan halkı
                için müstesna bir yere sahip olmuş. Pakistan’ın milli şairi olan bu şair kimdir?
Cevap  : Muhammed İkbal

Soru 27: Horasan’ın Belh şehrinin hükümdarının oğludur. Şehzade iken av esnasında
               gaibden bir ses duymuş. “Av için yaratılmadım” şeklinde duyduğu bu sesten
               sonra dervişlik yolunu bulmuş ve Süfyan-i Sevri’den ders alarak insanları
               takvaya davet etmiş. Basra şehri halkı ona gelip dua ettiklerini ama kabul
               olmadığını söyleyip sebebini sorduklarında cevaben: Kalbinizi on sebeple
               öldürmüşsünüz, diriltmezseniz dualarınız kabul olmaz.”
               1)  Allah (c.c.)’ı tanırsınız ama kulluk etmezsiniz
               2)  Kitabı okur ve duyarsınız ama ona göre ibadet etmezsiniz
               3)  Şeytana düşman dersiniz ama hep onunla olursunuz
               4)  Peygamber (s.a.v.)’i sever ve tasdik edersiniz ama sünnetlerini yapmazsınız
               5)  Cenneti seversiniz ama ona varmak için gayret etmezsiniz
               6)  Ateşi sevmezsiniz ama günahları severek yaparsınız
               7)  Ölüm gelecek bilirsiniz ama tedbir almazsınız
               8)  Başkalarının ayıplarını kötülersiniz ama kendinize hiç bakmazsınız
               9)  Allah (c.c.)’ın rızıklarını yersiniz ama ona ne şükredersiniz ne de tefekkür
             10)  Ölenlerinizi gömersiniz ama ondan ibret almazsınız. Böyle olursanız ve devam
                     ederseniz dualarınız kabul olur mu?” Böyle nice sözleri olan alimimiz kimdir?
Cevap  : İbrahim Ethem

Soru 28: Osmanlı padişahlarından Yıldırım Beyazıt’ın şahitliğini, cemaatla namaza
                devam etmemesinden dolayı kabul etmeyen kadı kimdir?
Cevap  : Molla Fenari

Soru 29: Asıl ismi Ahmet El-Faruki olan büyük alim, devrinin, yaratıcısını unutmuş
               devlet adamlarına fikri cihat yaptı. Tüm yetki sahibi kişilere mektup yazdı
               ve gerçeğin yolu Kur’an ve Sünnet olduğunu, hurafelerle mücadelenin şart
               olduğunu anlattı. Yazmış olduğu mektuplar bir kitapta toplanıp meşhur
               “Mektubat” isimli eseri oluşturdu. Bu eserin sahibi alimimiz kimdir?
Cevap  : İmam-ı Rabbani

Soru 30: “Zulmü alkışlayamam,zalimi asla sevemem.
               Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem
               Biri ecdadıma saldırdı mı?.. Boğarım.
               Boğamazsın ki!...   Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
               Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam.
               Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
               Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
               Onu dindirmek için çifte yerim, kamçı yerim.
               Adam, aldırma da geç diyemem, aldırırım,
               Çiğnerim, çiğnenirim hakkı tutar kaldırırım.”

               Meşrutiyetin ilanından sonra Sebil’ür-Reşat isimli dergiyi çıkaran, İstiklal harbi
               döneminde Burdur milletvekili, İstiklal marşımızı karşılıksız kaleme alan ve Safahat
                isimli eserinde sahibi olan milli şairimiz kimdir?
Cevap  : Mehmet Akif Ersoy

Soru 31: Son devrin büyük şair ve yazarlarındandır. Tahsil için Avrupa’da bulunmuş
                belli dönemden sonra Abdulhakim Arvasi’nin tesiri ile önceki hayatına kalem
                çekip yeni bir hayata başlamıştır. Büyük Doğu mecmuasını çıkardıktan sonra
                atıldığı zindandan oğluna yazdığı mektubunda: “Sanma bu tekerlek kalır
                tümsekte” diyerek ölünceye kadar mücadelenin bitmeyeceğini anlatmıştır.
                25 Mayıs 1980 de “Sultanüş-Şuara” (şairler sultanı) ünvanını kazanmış ve
                25 Mayıs 1985 de İstanbul’da vefat etmiştir. Ölümü: “Ölüm güzel şey budur
                perde arkası haber, hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber” diye tarif eden
                şairimiz kimdir?
Cevap  : Necip Fazıl Kısakürek

Soru 32: Anadolu Selçuklu İmparatorluğu döneminde yaşamış büyük mutasavvıf şairdir.
                Derslerine sultanlar, vezirler dahi iştirak ederdi. 1244 de Şemsi Tebrizi’den
                manevi dersler aldı. İnsanlara olan tebliğde açtığı kucak hala halkın dilindedir.
                Çünkü onun: “Gel! Ne olursan ol yine gel. İster mecusi, ister putperest olsan
                da gel. Dergahımız ümitsizlik kapısı değildir” ifadeleri hala halkımızın dilindedir.
                Vefatından sonra Konya’daki Yeşil türbeye defnedilmiştir. Oğlu sultan Veled
                kendisinden sonra Mevlevi tarikatını kurdu. “Ben hayatta olduğum müddetçe
                Kur’an’ın kölesiyim. Ben seçilmiş Muhammed Mustafa (s.a.v.)’nın ayağının
                tozuyum. Kim benden bundan başkasını naklederse, ben ondan da onun
                sözünden de uzağım.” Diyen alimimiz ve meşhur eserinin adı nedir
Cevap  : Mevlana Celaleddin Rumi, eseri Mesnevi

Soru 33: 1208 yılında Sivrihisar’da doğduğu, Konya’da tahsilini tamamladığı bilahare
                Akşehir’e yerleşerek orada ömrünü geçirdiği bilinmektedir. Onun fıkraları
                700 yıldan bu güne anlatılır, dinleyenlere görgü, bilgi, hikmet dersi verir.
                Başı daralan, aklına gelen onun adına fıkra söylediğini görürsünüz. Milletin
                inancıyla alay etmek isteyen şer mantıklı insanlar onu en çok istismar edenlerdir.
                Ama bizlere düşen ise anlatılan fıkraları inceleyip eğer bir mana içeriyor, hikmet
                dolu, dini meselenin vurgulanıyor ve ahlak dolu bir fıkra ise ona aittir, değilse
                ona atıftır veya iftiradır diye düşünmektir. Feraset sahibi bir insanın yapması
                gereken de budur. İnsanların onu anladığı söylenemez. Hatta o bugünkü
                insanların konumunu incitmeden anlatmak için merkebine ters binerek:
                “Size arka dönülmez, güvenilmez” demek istese de insanlar ona da sadece
                gülmüşler ama hallerini düşünmemişlerdir. Osmanlının son sekiz asrının mizah
                ustası bu büyük şahsiyet kimdir?
Cevap  : Nasrettin Hoca

Soru 34: Manevi terbiyesini Seyyit Emir Külal ve Abdulhak Gücdüvani’den almış,
                “Zikri Hafi” (gizli zikir) yolunu Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘a bağlamış olan Nakşibendi
                tarikatını kurucusu büyük mürşit kimdir?
Cevap  : Muhammed Nakşibendi

Soru 35: Kadın velilerden olarak bilinir. Hicri 95 yılında doğup çocuk yaşta kaçırılarak
                cariye olarak satılan, Allah (c.c.)’a olan tevekkül ve sabrı sonucu kurtulmuş,
                kendisine kerametler nasip olmuştur. Her gece evinin damından şu duayı yapardı:
                “Ya Rabbi! Yıldızlar parlıyor, insanların gözleri kapanmış, kralların kapıları kapalı,
                her aşık maşuku (aşık olduğu) ile yalnız, bende seninle beraberim” diyerek
                dostluğunu dile getirirdi. Kefenini daima yanında taşır ve onun üzerinde
                namazlarını kılardı. Kudüs’te vefat eden bu veli kadın kimdir?
Cevap  : Rabiatül Adaviyye
 

Soru 36: 980 yılında Buhara’da Afsine köyünde dünyaya geldi. Kendisi ortaçağın
               yetiştirdiği en büyük hekimlerdendir. 18 yaşında iken zamanın bütün bilgilerini
               öğrenmişti. Çok gezmiş, çok okumuş ve çok yazmıştır. Bir çok hastalıkların
               tedavi metotlarını, ilaçlarını keşfetmiş, mikropların farkına varmış ve
               önlenebileceğini söylemiştir. Beş büyük cilt tutan “Kanun” adlı kitabı hekimliğin
               bütün konularını içine almıştır. Bu alimimiz kimdir?
Cevap  : İbni Sina

Soru 37: 1545-1574 yılları arasında yaklaşık otuz sene Osmanlı devletinde
                Şeyhülislamlık makamında bulunmuş büyük İslam alimi, Hoca Çelebi adıyla
                da bilinen ve ikinci Ebu Hanife diye de adlandırılan büyük zat, alim insan kimdir?
Cevap  : Ebus-Suud Efendi

Soru 38: 1703 Erzurum Hasankale’de dünyaya geldi. Tillolu İsmail Fakirullah’ın
                kızıyla evlendi. Şeyhinin vefatından sonra onun yerine postuna oturdu.
                Fıkıh, Tıp, Ahlak, Tasavvuf, Matematik, Uzay Bilimleri, Biyoloji, Sosyoloji,
                Akait ve Kelama dair konuları içine alan meşhur “Marifetname”sini yazdı.
                “Hak şerleri hayreyler, Zannetme ki gayr eyler, Arif onu seyreyler,
                Mevlamgörelim neyler, Neylerse güzel eyler”
                gibi sözleri halkın dilinde olan bu alimimiz kimdir?
Cevap  : Erzurumlu İbrahim Hakkı

Soru 39: Amerika ve Japonya’nın varlığından ilk defa bahseden ilim adamı kimdir?
Cevap  : Biruni

Soru 40: Müslümanlar arasında dayanışmanın gereğine işaret eden aşağıdaki sözler
                hangi İslam alimine aittir?: “Nasıl insanın bir eli diğer eline rekabet etmez,
                dili kulağına itiraz etmez, kalp ruhun ayıbını görmez, belki birbirinin noksanını
                ikmal eder, kusurunu örter, ihtiyacına yardım eder, vazifesine muavenet eder;
                yoksa o insanın vücudu söner, ruhu kaçar, cismi de dağılır”
Cevap  : Bediuüzzaman Saidi Nursi

Soru 41: O henüz küçükken, ihtiyar annesi bir gece uykudan uyanıp kendisinden bir
                bardak su ister. O gider testiden su doldurup gelir. Fakat annesinin tekrar
                uykuya daldığını görünce uyandırmaya kıyamaz ve başucunda beklemeye
                başlar. Nihayet annesi sabah namazına uyanır ve oğlunun elinde bir bardak
                su, ayakta beklediğini görür. Manzara onu duygulandırmıştır. Hayranlığına
                göz yaşları karışır ve ona: “Allah razı olsun, arifle sultanı olasın” diye dua eder.
                Bu vefakar alimimiz kimdir?
Cevap  : Beyazidi Bestami

Soru 42: Ünlü şarkiyatçı Gandz’ın kendisi hakkında “Cebir ilmi bakımından Öklit’ten
                bir yıl ilerde” dediği, Gerolama Cardano (İtalyan hekim, filozof ve
                matematikçisi)’nin ise kendisini dünyanın en büyük 12 dahisi arasında saydığı,
                meşhur “El Cebir vel Mukabele” adlı eserin sahibi, aynı zamanda astronom
                olan İslam bilgini kimdir?
Cevap  : Harizmi (780-850)

Soru 43: Dünya tarihinde Sibernetiğin kurucusu olan ilk bilim adamıdır. Bilgisayarın
                babası olarak İngiliz matematikçisi Charles Babbage bilinenden altı asır
                önce aynı sisteme dayalı makineler, otomatik aletler imal etmiş ve çalıştırmıştır.
                Meşhur eserinin adı “Kitabül Cami Beynel İlmi Vel Ameli en-Nafi Fi Sinaatil
                Hiyel (Mekanik hareketlerden mühendislikte faydalanmayı içine alan kitap)’dır.
                Bu İslam bilgini kimdir?
Cevap  : Cezeri (1136-1206)

Soru 44: “Söz olan kese savaşı, söz olan kestire başı, söz olan oğulu aşı, yağ ile bal
                ide bir söz.” Okumuş olduğum bu veciz söz hangi İslam büyüğünün sözüdür?
Cevap  : Yunus Emre

Soru 45: Ceylan derisine çizmiş olduğu dünya haritasında, harita üzerinde Amerika’yı
                ilk defa gösteren kimdir?
Cevap  : Piri Reis

Soru 46: Tarihte ilk defa roket denemeleri yapan ve füzeyi kullanan ilim adamı kimdir?
Cevap  : Hasan Çelebi

Soru 47: Batıya matematik ilmini tanıtan bilgin kimdir?
Cevap  : Ebu Kamil Suca

Soru 48: İlk deniz altıyı geliştiren Osmanlı bilgini kimdir?
Cevap  : İbrahim Efendi

Soru 49: Batılıların El Gabra dediği Cebir ilminin kurucusu kimdir?
Cevap  : El Cabir

Soru 50: Son dönemin yetiştirdiği, kalemi ve eserleriyle insanımıza ve gençliğimize
                çığır açanlardan biri olan, 1950 ile 1960’lı yıllarda Üstat Necip Fazıl ile birlikte
                fikir çilesini oluşturan, İslami fikirlerinden ve mücadelesinden dolayı ömrü
                hapislerde geçen, İslami davasından tavizler vermeyen, belli dönem milletvekilliği
                (yani eski tabirle mebusluk) yapacak iken hakkı elinden gasp edilen, “Bu zulme
                mebus olamadık ama, mahpus damı da olamadık” diyerek gerçekleri haykıran.
                “Bir Nesli Nasıl Mahvettiler” gibi eserler ortaya koyan yazar,
                mücahit ve mütefekkir kimdir?
Cevap  : Osman Yüksel Serdengeçti

Soru 51: 1892 yılında Adana’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Adana’da yaptıktan
                sonra İstanbul’a gelerek Darul Fünun Hukuk fakültesine girdi. Daha sonra
                tasavvufa yönelerek meclisi meşayıh reisi Erbilli Esat efendiye bağlandı.
                Bundan sonraki hayatında bir yanda muhasebecilik bir yanda da irşat faaliyetlerine
                katıldı. Bir ara Şam’da dokuz ay kaldıktan sonra İstanbul’a geldi. 1979 da
                Medine’ye gitti. Çeşitli kitaplarda toplanan vaaz ve sohbetleri toplumun değişik
                kesimlerine nüfuz etmiş ve bir çok çevreyi etkilemiştir. 1984 de Medine’de
                vefat eden bu zatı muhterem kimdir?
Cevap  : Mahmut Sami Ramazanoğlu

Soru 52: 2 Temmuz 1900 yılında Polonya’nın Galisya bölgesinde dünyaya geldi. Anne
                ve babası Yahudi idiler. O zamanlar adı Liopold Fays idi. Tıpkı dedesi gibi kahin
                olmak üzere eğitimine başladı. Ne var ki endişe dolu ruhu onun bu eğitimden
                kaçmasına ve askeriyeye girmesine yol açtı. Üniversiteden mezun olduktan sonra
                Viyana’da gazetecilikle meşgul olmaya başladı. Dayısından almış olduğu bir davet
                üzerine Kudüs’e yola çıktı. Kudüs’e gitmesi Siyonizm hareketini tanımasına ve
                reddetmesine  yol açtı. Oradan İslam’a ve İslam alemine aşk yolculuğuna başladı.
                Bu yolculuk 1926 yılında Arap yarımadasında müslüman olmasıyla son buldu.
                Buradan hareketle 20.yüzyılın en akıllılarından biri olan bir aklın İslam tarihiyle,
                akaidi, bugünü, geleceği ve müslümanların problemleriyle ilgili reaksiyonu ve
                kaynaşması başladı. Bu kaynaşmaları 1953 yılında piyasaya çıkan, yüzyılın ortaya
                koyduğu en parlak edebi ve fikri çalışmalarından sayılan “Mekke’ye Giden Yol”
                isimli eserinde yazdı. 20 Şubat 1992 yılında vefat eden ve yüzyılın bütün ağırlıklarını
                omzunda taşıyan bu büyük insanın ismi nedir?
Cevap  : Muhammed Esed

Soru 53: Hayatı hakkında kesin bilgiler yoktur. Ölümünden sonra düzenlenen divandan
               13.yüzyıl ortalarından 14.yüzyıl başlarına kadar yaşadığı anlaşılıyor.
               Orta Anadolu’nun pek çok yerinde ona ait olduğu söylenen mezarlar ve makamlar
               vardır. Kişiliği çevresinde efsaneler ve menkıbeler oluşturdu. Mevlana Celaleddin’i
               tanıdığı ve onun nazarından ilham aldığı, Taptuk Emre adlı şeyhe bağlandığı ve ondan
               oldukça etkilendiği Divanındaki şiirlerden anlaşılıyor. Allah ve insan sevgisini işleyen
               tasavvufi şiirler yazmıştır. Kullandığı sade Türkçe onun asırlardır süren kalıcılığının en
               büyük özelliğidir. Bir beyti şöyledir: “Dövene elsiz gerek, Sövene dilsiz gerek, Derviş
               gönülsüz gerek, Sen derviş olamazsın, Sen Hakkı bulamazsın” Bu zatı muhterem kimdir?
Cevap  : Yunus Emre

Soru 54: Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında yaşamış büyük İslam alimi idi. Karaman oğulları
                topraklarında doğmuştur. Doğum tarihi bilinmemektedir. İlk tahsilini memleketinde
                yaptıktan sonra Şam’a gitti. Pek çok alimden fıkıh, tefsir, hadis ve diğer ilimleri tahsil
                edip üstün derecelere yükseldi. Tasavvuf yoluna girip manevi olgunluğa kavuştu.
                İnsanlara doğru yolu anlatıp, hak dine kavuşturmak için memleketine döndü.
                Bir rivayette babası İlyas Horasaninin halifelerinin ileri gelenlerindendi. Eskişehir
                yakınlarında İtburnu denilen bir köyde ikamet eder ve ilim öğretmekle meşgul olurdu.
                1326 tarihinde takriben 125 yaşında iken vefat eden bu alim, abid, zahit kimdir?
Cevap   : Şeyh Edebali

Soru 55: Osmanlı geleneğinde; Sultanın hal edilmesi için Şeyhulislam’ın fetvası gerekiyor ve
                bu fetvayı Şeyhulislam’ın yardımcısı Fetva Emini yazdıktan sonra Şeyhülislam
                imzalıyordu. Yahudi ve Ermeniler Sultan Abdülhamit’i Jöntürklerle birlikte
                halletmek için Fetva emininden fetva yazmasını istediler. Fetva Emini:
                “Ben Sultan Abdülhamit’i halledecek bir sebep göremiyorum” diyerek fetvayı
                yazmadı. Bunun üzerine Jöntürklerin yanında yer almış olan bir hoca efendi
                “O halde ben yazarım” dedi ve Sultan Abdülhamit’in hal fetvasını yazdı.
                Tefsir kitabı da bulunan bu hoca efendi kimdir?
Cevap   : Elmalılı Ahmet Hamdi Yazır