Hz. İLYAS (a.s)
Kur'an-ı Kerîm'de ismi geçen
peygamberlerden biri. Hz. Musa (a.s)'dan sonra gelen nesebi Hz. Harun (a.s)'a
dayandığı rivayet edilen bir İsrailoğulları Peygamberi.
Hz. Musa'dan sonra İsrailoğullarının çeşitli boyları, Şam civarına yerleşmiştir. Şam bölgesindeki "Bek" şehrine
yerleşen ve zamanla Allah'a isyan ederek haddi aşan bir Benu İsrail kabilesine Hz.
İlyas (a.s)'ın gönderildiği rivayet edilmektedir. İlyas (a.s) Kur'an-ı Kerîm'de iki değişik surede anılmıştır. Bir yerde diğer Peygamberler ile birlikte ismi geçmiştir:
"(İbrahim'e) Zekeriya, Yahya, İsa ve İlyas'ı da bağışladık. Hepsi salihlerdendi" (el-Enbiya, 21/85). Diğer surede ise
İlyas (a.s)'ın kıssası özetle anlatılmıştır. Musa ve Harun (a.s)'dan bahsedilmiş, onların Allah'ın salih kulları
olduğu anlatıldıktan sonra İlyas (a.s)'ın kıssasına geçilmiştir: "Muhakkak İlyas da peygamberlerdendi" (es-Saffat, 37/123). Bu ayet-i kerime
İlyas (a.s)'ın etrafında Yahudiler ve Hristiyanlar tarafından oluşturulmuş olan efsanevî
kimliği aralamakta, onun Allah'ın diğer Peygamberleri gibi bir peygamber olduğunu anlatmaktadır. Buharî,
Kitabu'l-Enbiya bölümünde İlyas (a.s) için bir bab açmış ve onun kıssasını anlatan es-Saffat süresindeki ayetleri bu babda
zikretmiştir. İbn Mes'ûd ve İbn Abbas'ın rivayetine göre Hz. İlyas ile idris (a.s) aynı şahıstır (Buharî, Enbiya, 4).
İdris (a.s) da Nuh (a.s)'ın babasının dedesidir (Buhari, Enbiya, 5).
İlyas (a.s) Peygamber olarak gönderildiği insanları dine davet etmiştir: "(Hz. İlyas) milletine: "Allah'a karşı
gelmekten sakınmaz mısınız? Yaratanların en iyisi olan, sizin de Rabbınız önceki babalarınızın da Rabbi bulunan Allah'ı bırakıp da
Ba'l putuna mı taparsınız?" demişti (es-Saffat, 37/124-126).
Ayet-i Kerime'de geçen "Ba'l" o kavmin tapındığı putun ismidir. Oturduğu şehirlerinin ismi "Bek" olan bu
halkın, tapındıkları puttan dolayı şehirlerinin isminin
"Ba'lebek" olduğu rivayet edilmektedir.
Rivayete göre Hz. İlyas İsrailoğullarına Hızkil (a.s)'dan sonra gönderilmiştir.
İnsanları Allah'a imana çağıran Hz. İlyas, kavminin Ba'l putuna tapmamasını emretmiştir. O bölgenin kralı önce iman etmesine rağmen daha sonra irtidat ederek Hz.
İlyas (a.s)'ı öldürmeye kalkmıştır. Hz. İlyas yedi sene kadar dağlarda bayırlarda dolaşmış,
insanları Tevrat'ın emirlerine davet etmiş, iman etmemeleri üzerine, o beldeye üç yıl hiç yağmur düşmemiştir.
Daha sonra Hz. İlyas'ın duasıyla yağmur yağmasına rağmen yine İlyas (a.s)'a iman etmemişlerdir. Kendisinden sonraki
Benûisrail Peygamberlerinden Kur'an'da ismi zikredilen Elyas'a (a.s)'ı Hz. İlyas yetiştirmiştir. Rivayete göre kavminin imansızlığına kızan İlyas (a.s), Allahu
Teala'dan kendisini gökyüzüne kaldırması için dua etmiş, bunun üzerine belirlenen bir yerde yanında Elyas'a (a.s) da varken gökten gelen ateş gibi bir ata binip
havalanmış, nübüvvet simgesi olarak da aşağıda kalan Elyas'a hırkasını atmış ve semaya refedilmiştir.
Ancak şurası unutulmamalıdır ki bu rivayetler İsrailoğullarının Tevrat kökenli rivayetleridir. İşin doğrusunu en iyi Allah bilir
(İbn Kesîr, Tefsiru'l Kur'ani'l Azîm, VII, 31). Hz. İlyas (a.s)'ın, Hızır (a.s) ile yılda bir kez buluştuğuna inanılır, halk arasında bu buluşma Hızır
İlyas (Hıdrellez) şeklinde simgelenmiştir.
KAYNAK: Şamil İslam Ansiklopedisi, Ş.İ.A., Akit Gazetesi Yayını, C.IV, S.88