Hz. İSHAK (a.s)
İbrahim (a.s)'ın Hz. Sâre'den doğan ikinci oğlu.
Hz. Sare'nin çocuğu olmadığı için kocasına cariyesi Hacer'i hediye etmiştir. Hz. Hacer Hz.
İsmail'i doğurunca, Hz. Sare üzülmüştür. Hz. İbrahim yüz yirmi yaşında Hz.
Sâre doksan yaşında iken Allah'ın bir lütfü ve mucizesi olarak İshak (a.s) doğmuştur (bk. Hakim, Müstedrek, 11, 556).
Kur'an-ı Kerim'de bu olay şöyle anlatılır: "And olsun ki, elçilerimiz İbrahim'e müjde ile gelip; "Selam", dediler. O da "Selam" dedi ve eğlenmeden gidip kızartılmış bir
buzağı getirdi. Onların ellerinin buna uzanmadığını görünce hoşlanmadı ve kalbine bir korku geldi. Onlar "korkma biz lut kavmine gönderildik"
dediler. İbrahim'in ayakta duran zevcesi güldü. Biz de ona İshak'ı ardından da torunu Yakub'u müjdeledik. Kadın
"vay, kendim koca bir karı,
şu zevcimde bir ihtiyar iken ben mi doğuracakmışım? Bu doğrusu pek şaşılacak bir iş"
dedi. Melekler "ey evin hanımı, Allah'ın rahmeti ve bereketleri üzerinize olmuşken, nasıl Allah'ın işine şaşacaksın. O Hamid ve
Meciddir" dediler" (Hud, 11 /73).
İshak (a.s)'ın tarih kitaplarında anlatılan şemaili şöyledir. Uzun boylu, kara gözlü, buğday benizli, yüzü güzel,
konuşması düzgün, saçı, sakalı bembeyazdı. Siret ve sureti babası İbrahim (a.s)'a benzerdi (Hakim, Müstedrek, 11, 557). Hz.
İshak'ın Yakub ve 'Ays adında iki oğlu olmuştur. Yakub (a.s) daha güzel yüzlü, daha düzgün
konuşmalı ve zarafet ve güzelliği daha çok olandı. Ays, Rumların yaşadığı bölgede ikamet etmişti (Hakim, Müstedrek, 11, 557).
İshak (a.s) Kur'an-ı Kerim'de de övülmüştür: "Ey
Muhammed; güçlü ve anlayışlı olan kullarımız İbrahim, İshak ve Yakub'u da an! Biz onları ahiret yurdunu düşünen samimi kimseler kıldık. Doğrusu onlar bizim yanımızda seçkin, iyi kimselerdir" (Sâd, 38/45-47). İshak (a.s)
babasının ölümünden sonra Sam bölgesine peygamber olarak vazifelendirilmiş, Allah'u Teala onu seçkin ve
hayırlı bir insan eylemiştir.
"İbrahim'e salihlerden bir peygamber olmak üzere de İshak'ı
müjdeledik. Hem ona hem de İshak'a feyz ve bereketler verdik. Her ikisinin
neslinden iyi hareket edeni de vardır, nefsine apaçık zulmedeni de vardır"
(es-Saffat, 37/112, 113)
Hz. İshak rivayete göre yüzaltmış yaşlarında bu günkü
Filistin'in bulunduğu bölgede Kudüs yakınlarında vefat etmiş, babası İbrahim
(a.s)'ın Mezradaki kabrinin yanına defnedilmiştir. (İbnu'l-Esîr el-Kâmil
fi't- Tarih, 1, 127).
KAYNAK: YÜCEL, Abdullah; Şamil İslam Ansiklopedisi, Akit Gazetesi Yayını, C.IV, S.128-129