Sa'd bin
Rebî' hazretleri, Eshâb-ı kirâmın büyüklerindendir. Resûl aleyhisselâmın
bi'setinin onbirinci senesinde, Akabe mevkiînde Medîneli onn iki kişi ile
buluştu. Bunlardan birisi de Sa'd bin Rebî' idi.
Burada Peygamber efendimize, "Allahü teâlâya hiçbir şeyi ortak
koşmamak, hırsızlık yapmamak, zinâ etmemek, çocuklarını öldürmemek, kimseye
iftira etmemek, hiçbir hayırlı işe karşı çıkmamak" hususunda
biat ettiler. Söz verdiler.
Cenneti
hazırlamıştır
Peygamber efendimiz de onlara buyurdu ki:
- Verdiği sözde duranın, ücret ve mükâfatına Allahü teâlâ garanti
vermiş, onlara Cenneti hazırlamıştır. Kim insanlık îcâbı, bunlardan birini
işler de, ondan dolayı dünyada cezâya uğratılırsa, bu ona keffâret olur! Kim
de yine bunlardan insanlık îcâbı birini işlerse, yaptığı o şeyi Allahü teâlâ
gizler, açığa vurmazsa, onun işi Allahü teâlâya kalır. Dilerse onu bağışlar,
dilerse azâba uğratır.
Ayrıca, "Gerek sıkıntı ve darlıkta ve gerekse rahatlık zamanında
söz dinlemek ve itâat etmek, başta gelir. Resûlullah, bizzat, onların üstünde
bir tercihe sahip olup, ona karşı itâatli olacaklar." söz
verdiler.
Hz. Sa'd, Bedir ve Uhud gazâlarında bulundu. Uhud'da büyük kahramanlıklar
gösterdi. Vücûdu delik deşik oldu. Uhud muharebesinde, bir ara, müslümanlar
arasında karışıklık başladı. Hz. Sa'd o zaman, gevşeklik göstermedi. Eshâb-ı
kirâma Akabe biatında, canlarını fedâ edeceklerine dâir verdikleri sözü ve
yemîni hatırlattı.
Muharebe sona erip, Kureyş müşrikleri çekilip gitmişlerdi. Resûl aleyhisselâm
sordu:
- Sa'd bin Rebî'nin ne durumda olduğunu, canlılar arasında mı, yoksa
ölüler içerisinde mi olduğunu, tesbit edip, bana kim haber getirir? Bir ara
onu şu tarafta görmüştüm.
Ensârdan bir zât dedi ki:
- Bu işi ben yaparım, yâ Resûlallah.
Haber getirmeye giden Muhammed bin Mesleme veya Ubeyy bin Ka'b'dan birisi
idi. Resûlullah efendimizin işâret buyurduğu tarafa gitti. Vâdide yatan
şehîdler arasında, seslenerek dolaştı. Fakat cevap alamadı. Bu defa seslendi:
- Ey Sa'd, beni sana Resûlullah gönderdi!
O zaman Sa'd hazretleri inliyerek kımıldandı. Haber için gelen zât da dedi
ki:
- Resûlullah, senin sağlar mı, yoksa ölüler arasında mı olduğunu, araştırıp,
kendisine haber vermemi emretti.
Ensâra da selâm
söyle!
Bunun üzerini Hz. Sa'd şu cevâbı verdi:
- Ben artık ölüler arasındayım! Resûlullaha selâmımı arz et ve "Sa'd bin
Rebî' ümmetine doğru yolu göstermek için rehberlik yapan Peygambere verilecek
mükâfatların en üstünü ile, Allahü teâlâ seni mükâfatlandırsın diyor"
de!
Kavmin Ensâr'a da selâm söyle! Onlara da, "Sa'd bin Rebî' size, Akâbe
gecesinde, Resûl aleyhisselâmı korumaya dâir söz verip, yemîn etmediniz mi?
Vallahi hayatta bulunduğunuz müddetçe, Peygamber efendimizi iyi korumayıp,
ona bir zarar gelirse, sizin için, Allahü teâlânın yanında gösterebileceğiniz
hiç bir mazeret yoktur, diyor" de!
Bunları söyledikten bir müddet sonra da vefât etti.
|