63- Andolsun onlara: "Gökten su indirip de ölümünden sonra yeryüzünü dirilten kimdir?" diye soracak olursan, şüphesiz: "Allah" diyecekler. De ki: "Hamd Allah'ındır."(101) Hayır, onların çoğu akletmiyorlar.
64- Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve (eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır.(102) Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Bir bilselerdi.(103)
65- Onlar gemiye bindikleri zaman, -dini yalnızca O'na 'halis kılan gönülden bağlılar' olarak, Allah'a yalvarıp-yakarırlar. Ama onları karaya çıkarıp kurtarınca da, hemen şirk koşarlar.
66- Kendilerine verdiğimiz (nimetler) e nankörlük etsinler ve yararlanıp- metalansınlar diye.(104) Ancak onlar yakında bileceklerdir.
67- Görmediler mi ki, çevrelerinde insanlar kapılıp-yağma edilirken, biz Harem (Mekke'y) i güvenilir (ve dokunulmaz) kıldık.(105) Yine de onlar,batıla inanıp Allah'ın nimetlerine nankörlük mü ediyorlar?
68- Allah hakkında yalan uydurup iftira edenlerden veya kendisine hak geldiği zaman onu yalan sayandan daha zalim kimdir?(106) Küfre sapanlara cehennem içinde bir konaklama yeri mi yok?
69- Bizim uğrumuzda cihad edenlere, biz şüphesiz onlara yollarımızı gösteririz.(107) Gerçek şu ki Allah, ihsan edenlerle beraberdir.

AÇIKLAMA

101. Burada "Elhamdülillah" (hamd Allah'adır) Sözleri iki anlama gelir. 1) "Bütün bunları yapan Allah olduğuna göre, başka hiçbir şey değil, sadece O hamde layıktır.", 2) Bunu bizzat siz de kabul ettiğiniz için Allah'a hamd olsun."
102. Yani, "Dünya aslında, çocukların eğlenmek için bir süre çıkıp vakit geçirdikleri ve tekrar eve geri döndükleri bir oyun gibidir. Orada kral olan aslında kral değildir, sadece o rolü oynamaktadır. Bir zaman gelir oyun sona erer ve dünyaya ilk geldiğinde olduğu gibi krallığını eli boş terkeder. Aynı şekilde burada hayatın hiçbir günü sürekli değildir. Herkes belirli bir süre için rolünü oynamaktadır. Bu kısa süren hayatın zaferlerinin cazibesine kapılan, vicdan ve imanlarını kaybederek dünyada eğlence, zevk, başarı ve şeref elde edenler sadece kısa bir süre için oyun oynamaktadırlar. Bu insanlar dünyada iken yıllarca kendilerini bu oyuncaklarla aldatıp; ölüm kapısından elleri boş bir şekilde, ahiretteki ebedi hayatı gözettiklerinde ve cazip oyuncakların kendileri için ebedî bir azaba sebeb olduğunu gördüklerinde acaba oyuncaklarının kendilerine ne faydası olacaktır?"
103. Yani "Eğer bu insanlar bu dünya hayatının imtihan için verilmiş bir süre olduğunu ve insan için gerçek hayatın ebedi ahiret hayatı olduğunu bilselerdi, bu hazırlık ve imtihan dönemini oyun ve eğlence ile geçirmez. Bilakis her dakikasını ahiretteki ebedi hayatları için hazırlık yaparak geçirirlerdi."
104. Açıklama için bkz. Enam an: 29-41, Yunus: 29-31, İsra an: 84
105. Yani, "Çevresinde güvenlik ve barış içinde oldukları Mekke şehri, Lat veya Hubel tarafından mı mukaddes belde kılındı? Arabistan gibi çetin bir bölgede böyle bir yeri 250 yıl boyunca tüm fitne ve karışıklıklardan korumaya hangi tanrı veya tanrıçanın gücü yeter? Bizden başka bu beldenin emniyet ve kudsiyetini kim muhafaza edebilir."
106. Yani, "Muhammed peygamber olduğunu iddia etti, siz ise onu inkâr ettiniz. O halde sadece şu iki seçenek mevcuttur. Eğer Muhammed, Allah adına yalan bir iddiada bulunmuşsa, ondan daha zalim bir kimse olamaz. Eğer siz gerçek bir peygamberi yalanlamışsanız, o zaman da sizden daha zalim kimse olamaz."
107. "Mücahede" kelimesini daha önce an: 8'de açıklamıştık. Orada savaşan kişinin ancak kendi faydası için savaştığı söylenmişti. (ayet: 6) Burada ise tekrar Allah'ın, tüm dünyayı karşısına almak pahasına da olsa kendi uğrunda samimiyetle savaşanları yalnız bırakmayacağı, bilakis onlara yardım edip destekleyeceği, kendisine giden yolları onlar için açacağı vurgulanmaktadır. Allah her an onlara kendi rıza ve desteğini kazanma yollarını öğretir ve her dönüm noktasında onlara doğru yol ile yanlış yolları birbirinden ayırd etmelerini söyleyen bir ışık gösterir. Kısaca, Allah onlara samimiyetleri ve salih ameller için gösterdikleri arzunun yoğunluğu ölçüsünde yardım eder, doğru yolu gösterir ve onları destekler.
ANKEBUT SURESİNİN SONU