33- Onların sana getirdikleri hiç bir örnek yoktur ki, biz (ona karşı) sana hakkı ve en güzel açıklama tarzını getirmiş olmayalım.(46)
34- O yüzükoyun cehenneme doğru sürülüp-toplanacak olanlar; işte onlar, yer bakımından çok kötü, yol bakımından da sapık olanlardır.(47)

AÇIKLAMA

46. Kur'an'ı parça parça göndermenin bir diğer hikmeti de budur. Allah bir "Hidayet Kitabı" meydana getirmek ve bunun öğretilerini Peygamber'i (s.a) aracılığı ile yaymak istemiyordu. Böyle yapmış olsaydı, kâfirler, Kur'an neden bütün bir kitap olarak bir defada indirilmedi şeklindeki karşı çıkışlarında haklı olurlardı. Kur'an'ı vahyetmenin gerçek amacı, küfür, cehalet ve günaha karşı Allah'ın bir iman, takva ve ilim hareketi başlatmayı dilemesiydi. Bunun için de hareketi yürütmek üzere bir peygamber seçmişti. Sonra, Allah bir yandan gerektiği zaman ve gerektiği şekilde hareketin rehberine ve izleyicilerine gerekli talimatı göndermeyi ve gerekli yolu göstermeyi kendi üzerine almış ve öte yandan da itirazları cevaplandırma, muhaliflerin şüphelerini giderme, nazil ettiği ayetleri bizzat tefsir ve açıklama ile yanlış anladıkları noktaları aydınlatma sorumluluğunu da üstlenmişti. Bu yüzden Kur'an, Allah tarafından vahyedilen farklı hitap ve konuşmaların bütünü olmuştur. Yalnızca bir kanun ve ahlâkî prensipler kitabı olmaktan öte, farklı durum ve şartlarda, her durum ve şartın gereğine göre hareketi her aşamasında yönlendirmek için parça parça indirilmiş bir kitap olmuştur Kur'an. (Ayrıca bkz. Giriş, Tefhimü'l-Kur'an, C.1) .
47. Yani, "Sapıklıkları ve çarpık düşüncelerinden dolayı yüzleri üstü cehenneme çekileceklerdir."