Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla

1- Elif, Lâm, Râ, Bunlar, kitabın ve apaçık olan Kur'an'ın ayetleridir.(1)
2- O küfredenler müslüman olmayı nice kereler dileyecekler.
3- Onları bırak; yesinler, yararlansınlar ve onları (boş) emel oyalayadursun. İlerde bileceklerdir.
4- Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmadık.(2)
5- Hiç bir ümmet, kendi ecelini ne öne alabilir, ne de onlar ertelenebilirler.
6- Onlar: "Ey kendisine kitap(3) indirilen (Muhammed) . Gerçekten sen cinlenmiş (bir deli) sin," dediler.
7- "Eğer doğruyu söyleyenlerden isen, bizlere melekleri getirmeli değil miydin?"
8- Hak olmaksızın biz melekleri indirmeyiz.(4) O zaman da onlara göz açtırılmaz.(5)

AÇIKLAMA

1. Bu ayet sureye kısa bir giriş niteliğindedir, ve hemen ardından surenin konusu başlar.
"Bunlar apaçık Kur'an'ın ayetleridir": Bunlar anlamı apaçık ve anlaşılır olan Kur'an'ın ayetleridir.
2. Burada, kafirlerin kendilerine bir azap gelmemesi nedeniyle Hz. Muhammed'in (s.a) gerçek bir peygamber olmadığı şeklinde yanlış fikirleri reddedilmektedir. "Biz hiçbir topluluğu küfrü işlediklerinde hemen cezalandırmayız. Biz her topluluğa daveti duyup anlamaları ve hallerini düzeltmeleri için bir süre veririz. O süreye kadar günahlarına ve kötü hareketlerine müsamaha gösteririz, dilediğini yapma özgürlüğü veririz ve o süre bitinceye dek bekleriz. Onların alaylarına ve küfürlerine müsamaha göstermemizin nedeni işte budur." (Daha geniş bilgi için bkz. not 18, İbrahim suresi) .
3. (Zikr) kelimesi sözlükte "hatırlatmak" "uyarmak" ve "tavsiye etmek" anlamlarına gelir. Fakat Kur'an bunu teknik bir terim olarak uyarı niteliğinde bir "öğüt" anlamına kullanır. O halde bütün peygamberlere gönderilen tüm kitaplar birer zikr idi ve Kur'an'da bir zikirdir.
4. Bu, kafirlerin öne sürdükleri alaylı bir iddia idi, çünkü onlar "zikr"in peygambere (s.a) indirildiğine inanmıyorlardı, aksi takdirde ona "cinlenmiş" demezlerdi. Bununla asıl söylemek istedikleri şuydu: "Zikrin" kendine geldiğini iddia eden sen, deli birisin." Buna benzer bir iftira Firavun tarafından Hz.Musa'ya (s.a) da atılmıştı. Sarayındakilere hitap ederek şöyle demişti: "Size gönderilen elçi gerçekten bir delidir." (Şuara, 27) .
5. "Biz melekleri bu şekilde indirmeyiz". Biz melekleri, insanlar istediği için sadece iş olsun diye indirmeyiz. Onlar kafirlere peygamberin kendilerine davet ettiği tüm görünmez şeyleri göstermek ve bütün gerçeği gözler önüne sermek için de gönderilmezler. Melekler ancak günahkar bir topluluk hakkında hüküm verileceği zaman inerler. O zaman, insanlara daveti kabul etmeleri söylenmeksizin hüküm uygulanır, çünkü "gerçek" onların gözü önüne serilir serilmez onların süresi bitmiştir.
".... Onlar hak ile inerler": "Onlar beraberlerinde hakkı getirirler." Yani onlar hakkı ikame edip, batılın kökünü kazımak için gelirler. Yani başka bir deyişle: "Onlar Allah'ın hükmünü uygulamak üzere inerler."