25- Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir.(36) Allah insanlar için örnekler verir; umulur ki onlar öğüt alır-düşünürler.
26- Kötü (murdar) söz ise,(37) kötü bir ağaç gibidir: Onun kökü yerin üstünden koparılmış, kararı (yerinde durma, tutunma imkânı) kalmamıştır.(38)
27- Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar.(39) Zalimleri de şaşırtıp-saptırır;(40) Allah dilediğini yapar.
28- Allah'ın nimetini küfre değiştirenleri ve kavimlerini 'yıkım ve azab' yurduna konduranları görmedin mi?
29- (Ki bu) Cehennemdir. Ona yaslanırlar. Ne kötü bir karar (yeridir) o!...
30- O'nun yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. De ki: "Yararlanın. Çünkü elbette sizin varışınız ateşedir."
31- İman etmiş kullarıma söyle: "Alış-verişin ve dostluğun olmadığı o gün gelmezden evvel, dosdoğru namazı kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden(41) gizli ve açık infak etsinler."(42)

AÇIKLAMA

36. "Güzel bir söz" o denli verimlidir ki, hayat sistemini ona dayandıran herkes (veya her toplum) her an ondan meyvasını alır. Çünkü "güzel söz", düşüncede berraklık, sinirlerde denge, karekterde güç, ahlakta temizlik, ilişkilerde sebat, konuşmada doğruluk, sohbette dolaysız ve doğrudan konuşma, sosyal davranışlarda ölçülü bir tutum, kültürde soyluluk, ekonomide adalet ve eşitlik, politikada onurluluk, savaşta soyluluk, barışta samimiyet ve verilen sözlerde, yapılan anlaşmalarda güven yaratır. Kısacası o, yerinde kullanıldığında herşeyi altına çeviren bir iksirdir.
37. "Kötü bir söz", "güzel bir söz"ün tam tersidir. Gerçek dışı ve yanlış olan herşey için kullanılabilir, fakat burada ateizm, sapıklık, inançsızlık, şirk, putatapıcılık veya peygamber tarafından getirilmemiş hangi "izm" olursa olsun kişinin hayat sistemini dayandırdığı yanlış inanç ve akide anlamında kullanılmaktadır.
38. " Kötü bir söz" (yanlış bir inanç) dayanıklı ve sürekli değildir, çünkü tabiat kurallarına terstir. Bu nedenle evrendeki her şey ona karşı çıkar ve onu reddeder. Sanki toprak onun tohumlarını dışarı atmaya hazırdır ve eğer atılan tohumlardan bazıları büyümeyi ve kötü bir ağaç olmayı başarırsa, o zaman gökyüzü onun dallarına baskı uygular. Gerçekte eğer insana denenmesi için özgürlük ve süre tanınmamış olsa, kötülüğün gelişmesine hiç bir zaman izin verilmezdi. Bu özgürlük nedeniyle bazı insanların hayatlarını "kötü söz"e dayandırmalarına izin verilmiştir. Onun belli bir dereceye kadar büyümesine müsaade edilir, fakat o kötü sonuçlar doğurmaktan başka bir şey üretmez. Kısa bir süre sonra da onun kökü topraktan sökülüp atılır.
"Güzel bir söz" ile "kötü bir söz" arasındaki ayırım o denli açıktır ki, dünyanın kültürel, ahlaki, dini ve entellektüel tarihini eleştirel bir yaklaşımla inceleyen herkes bunu kolayca algılayabilir. Çünkü "güzel söz", tüm insanlık tarihi boyunca bir tek ve aynı kalmıştır ve hiçbir zaman tarihten silinmemiştir. Bunun aksine, tarihte sayılamayacak denli çok "kötü söz" ortaya çıkmış, fakat bunlardan tarih kitaplarındaki isimleri dışında hiçbir iz kalmamıştır. Hatta bunlardan bazıları o denli saçmadır ki, eğer bugün insanlar bunları duysalar insanların bu kadar akıldışı şeylere nasıl inandıklarına şaşırırlar.
İki tür "söz" arasında dikkate değer bir ayrım daha vardır. Ne zaman bir kimse veya toplum "güzel sözü" hayat sistemi olarak kabul ederse, nimet ve lütuflar sadece o kişi ve toplumla sınırlı kalmaz her tarafa yayılır. Bunun aksine ne zaman bir kimse veya toplum, hayatını "kötü söz" üzerine kurarsa, her tarafa kaos ve karışıklık yayılır.
Bu bağlamda, "güzel söz" ve "kötü söz" örneği ile, rüzgarın savurduğu bir yığın kül (18. ayet) "sel köpüğü" ve "eritilmiş madenlerin köpüğü" misallerinde (Ra'd, 17) anlatılmak istenenin aynen anlatıldığı da belirtilmelidir.
39. Yani, "Müminler bu dünya hayatı boyunca sabrederler, çünkü onun dengeli hayat sistemi "güzel bir söz" üzerine kuruludur. Çünkü bu, onlara apaçık bir görüş açısı, anlamlı bir düşünce sistemi ve kapsamlı bir hayat öğretisi sağlar ve bütün kilitlere ve problemlere bir anahtar teşkil eder. Onun yardımıyla müminler, onların hayatın her zorluğu karşısında sabırlı olmalarını sağlayan güçlü bir karekter ve sağlam bir tavır elde ederler. Bu, aynı zamanda onlara, zihin ve gönül huzuru veren ve onları sapmaktan ve kaprislerden koruyan yaşama ilkelerini de sağlar. Herşeyin ötesinde, bu dünya hayatından sonra ahiret hayatına başladıklarında, hiçbir korku ve tedirginlik duymaksızın soğukkanlı olacaklardır. Çünkü, sanki daha önceden her yönünü biliyorlarmış gibi orada herşeyi bekledikleri gibi bulacaklardır. Çünkü onlara ahiret hakkında tam bir bilgi verilmiş ve bu şekilde müminler oradaki her aşama için hazırlanmışlardır. Bu nedenle onlar, dünya hayatlarını "kötü bir söz" üzerine kuran, herşeyi beklentilerinin tersi bir şekilde bulan kafirlerin tersine her aşamadan tam bir soğukkanlılıkla geçeceklerdir."
40. Yani, Allah, "güzel söz"ü bırakıp "kötü söz"e uyan günahkarların, zihinlerini karıştırarak ve çabalarını yanlış yolda harcayarak sapıtmalarına izin verir. Onların doğru düşünce ve davranış şeklini bulamamalarının ve rezalete düşmelerinin nedeni işte budur".
41. Yani, "Müminler, kafirlerin aksine şükrü seçmelidirler (29. ayet) . Şükürlerinin bürünmesi gereken pratik şekil ise, namazı kılmaları ve mallarını Allah yolunda harcamalarıdır."
42. Yani, "O gün kimse ne fidye ne de şefaat ile kurtulamayacaktır."