88- Böylece onun (Yusuf'un) huzuruna girdikleri zaman, dediler ki: "Ey Vezir, bize ve ailemize şiddetli bir darlık dokundu; önemi olmayan bir sermaye ile geldik. Bize artık (yine) ölçeği tam olarak ver ve bize ilave bir bağışta bulun.(65) Şüphesiz Allah, tasaddukta bulunanlara karşılığını verir."
89- (Yusuf) Dedi ki: "Sizler, cahiller iken Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?"
90- "Sen gerçekten Yusuf musun, sensin öyle mi?" dediler. "Ben Yusuf'um" dedi. "Ve bu da kardeşimdir. Doğrusu Allah bize lütufta bulundu. Gerçek şu ki, kim sakınır ve sabrederse, şüphesiz Allah, iyilikte bulunanların karşılığını boşa çıkarmaz."
91- Dediler ki: "Allah adına, hayret, Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip-seçmiştir ve biz de gerçekten hataya düşenler idik."
92- Dedi ki: "Bugün size karşı sorgulama-kınama yoktur. Sizi Allah bağışlasın. O, merhametlilerin (en) merhametlisidir."
93- "Bu gömleğimle gidin de, babamın yüzüne sürün. Gözü (yine) görür hale gelir. Bütün ailenizi de bana getirin."
94- Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: "Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu(66) (burnumda tüter) buluyorum."

AÇIKLAMA

65. Yani, "Eğer bize ihtiyacımızı karşılayacak tahılı verirseniz bu sizin tasaddukunuz olacak, zira tahıl karşılığı elimizde olan para, ihtiyacımız olan tahılı karşılamamaktadır."
66. Bu peygamberlerin sahip oldukları olağanüstü güçlerin bir örneğidir. Hz. Yakub (a.s) kervan Mısır'dan henüz yola çıkmışken Ken'an'a o kadar mesafeden Hz. Yusuf'un (a.s) gömleğinin kokusunu almıştı. Bu, aynı zamanda peygamberlere ait güçlerin doğuştan getirilen şahsi nitelikler olmadığını, aksine Allah'ın muradıyla, O'nun tarafından kendilerine bağışlandığını da gösterir. Hz. Yakub'un (a.s) Mısır'da o kadar kaldığı süre içinde Hz. Yusuf'un (a.s) elbiselerinin kokusunu alamayıp da, Allah'ın dilemesiyle (belli bir zamanda) almasının nedeni budur.
Bu bağlamda Hz. Yakub'u (a.s) bu kadar uzak mesafeden koku alabilen büyük bir peygamber olarak sunan Kur'an'a karşılık Kitab-ı Mukaddes'in onu cahil, sıradan bir baba olarak sunduğunu da belirtmek gerekir. Tekvin (45: 26-27) 'e göre kendisine oğulları tarafından "Yusuf hala yaşıyor, şimdi tüm Mısır ülkesinin hakimi" haberi verildiğinde, onlara inanmadığından ötürü Yakub'un (a.s) kalbini bayıltıcı bir keder kapladı... Ve ne zaman ki Yusuf'u kendisine getiren kervanı gördü, babaları Yakub'un ruhu yeniden canlandı."