50- De ki: "Düşündünüz mü hiç, eğer O'nun azabı size gece veya gündüz geliverirse, suçlu-günahkâr olanlar, bunu ne diye erkene almak istiyorlar?"
51- Gerçekleştikten sonra mı O'na iman edeceksiniz? Hemen şimdi mi? Oysa siz, onun erkence gelmesini istiyordunuz.
52- Sonra o zulmetmekte olanlara: "Sürekli azabı tadın" denilecek. Kazanmakta olduklarınız dışında, bir başka şeyle mi cezalandırılacaktınız?"
53- "Bu bir gerçek mi?" diye senden haber soracaklar. De ki: "Evet, Rabbime andolsun ki, şüphesiz gerçektir ve sizler aciz bırakacak olanlar da değilsiniz."
54- Zulmeden her nefis, yeryüzündekilerin tümüne sahip olsa bunu (azaba karşılık) mutlaka fidye olarak verirdi. Onlar azabı görünce pişmanlıklarını gizlerler,(59) oysa onlar haksızlığa uğratılmadan aralarında adaletle hükmedilmiştir.
55- Haberin olsun; göktekilerin ve yerdekilerin tümü gerçekten Allah'ındır. Haberin olsun; şüphesiz Allah'ın va'di haktır; ancak onların çoğu bilmezler.
56- O, diriltir ve öldürür. Ve O'na döndürüleceksiniz.
57- Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt, sinelerde olana bir şifa ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet geldi.
58- De ki: "Allah'ın bol ihsanıyla (fazlıyla) ve rahmetiyle, yalnız bunlarla sevinsinler. Bu, onların toplayıp yığmakta olduklarından hayırlıdır."

AÇIKLAMA

59. Hep böyle fücurluklar yapabileceklerini sanarak hayatları boyunca inkar ettikleri azapla o gün aniden burun buruna geldiklerinde "pişman olacaklar". Pişman olmakla kalmayacaklar, aynı zamanda peygamberleri inkar edip, kendilerini uyaran bu kutlu insanlara olmadık suçlamalarda bulundukları için üzüntüden kahrolacaklar. Bu yüzden tüm zanlarına karşılık azaba şahit olduklarında toprağın ayakları altından kaydığını görecekler; günahlarını hatırlamaları ve vicdan azabı duymalarından ötürü suçlulukları altında ezilecek ve kendilerini yardımsız, imdatsız hissedeceklerdir. Kısacası, onların durumu iyi niyetli kimselerin uyarılarına kulak asmayıp tüm parasını kumara yatırıp iflas eden kumarbazın durumu gibidir. Böyle biri bu acıklı sonu yüzünden hiç kimseyi suçlayamaz; suçlu yalnızca kendisidir.