158- De ki: "Ey insanlar, ben Allah'ın sizin hepinize gönderdiği bir elçisi (peygamberi) yim. Ki göklerin ve yerin mülkü yalnız O'nundur. O'ndan başka ilah yoktur, O diriltir ve öldürür. Öyleyse Allah'a ve ümmi peygamberine iman edin. O da Allah'a ve O'nun sözlerine inanmaktadır. Ona iman edin ki hidayete ermiş olursunuz.
159- Musa'nın kavminden(116) hakka ileten ve onunla adalet yapan bir topluluk vardır.(117)

AÇIKLAMA

116. Ara izah olarak getirilen 157-158. ayetlerle kesilen konunun anlatımına kalınan yerden tekrar devam ediliyor.
117. Kur'an meali hazırlayanların büyük bir kısmı, 159. ayete şöyle bir anlam verirler: "Musa ümmeti içinde, Hakka götüren ve Hakka uygun karar veren bir topluluk vardır." Böyle bir mânâyı verenler, yani Kur'an'ın vahyolduğu devirde, onların içinde böyle bir grubun bulunduğunu söylemek isterler. Fakat biz ise, bu hususun geçtiği metinden, Hz. Musa'nın (a.s) peygamberliği zamanında İsrailoğulları arasında böyle iyi insanlardan meydana gelen bir topluluğun var olduğunu anlıyoruz. Bu konunun burada zikredilmiş olması, o zaman, yani İsrailoğulları arasında ahlâksızlığın ve ruhî soysuzlaşmanın en korkunç boyutlara vardığı, altın buzağıya tapmaya başladıkları ve neticede de Allah tarafından cezalandırıldıkları devirde bile, aralarında böyle bir salihler topluluğu bulunduğu içindir.