19- De ki: "Şahidlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki: "Allah benimle sizin aranızda şahiddir.(11) Sizi -ve kime ulaşırsa- kendisiyle uyarıp-korkutmam için bana şu Kur'an vahyedildi. Gerçekten Allah'la beraber başka ilahların da bulunduğuna siz mi şahidlik ediyorsunuz?"(12) De ki: "Ben şehadet etmem."(13) De ki: O, ancak bir tek olan ilahtır ve gerçekten ben, sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım.
20- Bizim kendilerine Kitap verdiklerimiz, onu, çocuklarını tanır gibi tanırlar(14) kendilerini hüsrana uğratanlar işte onlar inanmayanlardır.
21- Allah'a karşı yalan düzüp-uydurandan(15) veya O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir?(16) Hiç şüphesiz o zalimler kurtuluşa ulaşamazlar.
22- Onların tümünü toplayacağımız gün; sonra şirk koşanlara diyeceğiz ki: "Nerede (o bir şey) sanıp da ortak koştuklarınız?"
23- (Bundan) Sonra onların: "Rabbimiz olan Allah'a and olsun ki, biz müşriklerden değildik" demelerinden başka bir fitneleri (mazeretleri) olmadı (kalmadı) .

AÇIKLAMA

11. Yani, "Allah, benim kendisi tarafından gönderilmiş bir elçi olduğuma, söylediğim her şeyin de O'ndan olduğuna şahittir."
12. Onlara, Allah'ın ortağı veya ortakları bulunduğu hakkında bilgileri olup olmadığı sorulmaktadır ki, yalnızca tahmin veya zan hiçbir şeyi doğrulamaya yetmez ve kimse, hakkında yeterli bilgi sahibi olmadığı bir şeye kesin bir tanıklıkta bulunamaz. Daha sonra ortaya şu konulmaktadır: Allah'tan başka otorite sahibi bir başka Hâkim bulunduğu konusunda hiçbir bilgiye sahip değilsiniz, o halde, Allah'tan başkasına hizmet etmeniz veya tapınmanız doğru değildir.
13. Yani, "İsterseniz bilgi sahibi olmadan da yalan şahitlikte bulunabilirsiniz; bana gelince, ben böyle bir şahitlikte bulunmam."
14. Burada, Vahyedilmiş Kitaplar'ın bilgisine sahip olanların, ilâhlığında hiçbir ortağı bulunmayan tek bir İlâh'ın bulunduğunu kesinlikle bildikleri belirtilmektedir. Bir insanın kendi oğlunu binlerce başka çocuk arasında kolayca seçebilmesi gibi, onlar da Allah hakkındaki yığınla değişik inanç ve teori arasından doğru olan inancı görebilirler.
15. "Yalan iftira"; ilâhlığında Allah'a ortaklar bulunduğu ve onların da tapınmaya değer olduğu iddiasıdır. Bizzat Allah'ın şunu veya bunu kendi özel çevresi yaptığı ve ilâhî niteliklerin onlara da verilip, onlara da Allah'a gösterilen saygı vs. gösterilmesi gerektiğini emrettiği (veya en azından onayladığı) da 'yalan iftira'dır.
16. "Allah'ın ayetleri", kâinatta tek bir ilâhın bulunduğu ve başka her şeyin O'nun kulları olduğu gerçeğini gösteren işaretlerin tümüdür. Bu ayetler tüm kâinata yayılmış bulunmaktadır. Bizzat insanın kendisinde ve peygamberlerin karakterleri ve en büyük başarılarıyla birlikte Vahyedilmiş Kitaplar'da da bulunur. Bu yüzden, tüm bu ayetlerin karşısında İlâhî nitelikleri başka şeylere de veren ve onları İlâhî haklara değer gören gerçekte büyük bir zulüm suçu işlemiş demektir. Hiçbir delil, bilgi, gözlem ve tecrübeye sahip olmadan yalnızca zan veya tahmin veya ataların geleneklerine dayanarak başka şeylere de İlâhî nitelikler vermek cidden büyük bir zulümdür. Böylesi bâtıl bir inanca sahip kişi, Hakk'a, Hakikate, bizzat kendisine ve kâinat'ta ilişki içinde bulunduğu her şeye ve herkese zulmetmektedir.