61- Size geldiklerinde: "İnandık" derler. Oysa onlar küfürle girmişlerdir ve yine onunla çıkmışlardır. Allah, gizli tutmakta olduklarını daha iyi bilir.
62- Onlardan çoğunun günahta, düşmanlıkta ve haram yiyicilikte çabalarına hız kattıklarını görürsün. Yapmakta oldukları ne kötüdür.
63- Bilgin-yöneticileri (Rabbaniyyun) ve yüksek bilginleri (Ahbar) , onları, günah söylemelerinden ve haram yiyiciliklerinden sakındırmalı değil miydi? Yapmakta oldukları (bu tür sanat çabaları) ne kötüdür.
64- Yahudiler: "Allah'ın eli sıkıdır"(92) dediler. Onların elleri bağlandı(93) ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler.(94) Hayır; O'nun iki eli açıktır, nasıl dilerse infak eder. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun tuğyanlarını ve küfürlerini artıracaktır.(95) Biz de onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin salıverdik. Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür. Yer yüzünde bozgunculuğa çaba harcarlar. Allah ise bozguncuları sevmez.
65- Eğer, Kitap Ehli iman edip sakınsalardı, elbette onların kötülüklerini örter ve onları 'nimetlerle donatılmış' cennetlere sokardık.

AÇIKLAMA

92. Arapça bir deyime göre, 'elleri zincirlenmiş' kimse, son derece cimri bir kişidir. Bununla Yahudilerin demek istediği, Allah'ın cömert olmayı bıraktığıydı. Yahudiler yüzyıllarca en bayağı durumlara düştükten ve tüm ulusal kurtuluş ümitlerini yitirdikten sonra, kaybolmuş şanları için yas tutmaya ve kendileri karşı cimrilik gösteriyor diye Allah'ı suçlamaya başladılar. İçlerindeki beyinsizler, "Allah öylesine sıkılaştı ki, hazinelerin kapılarını bize karşı kapattı. Bizim için belâlâr ve felâketlerden başka yanında hiçbir şeyi kalmadı." demeye kadar gittiler.
Bu tavır yalnızca Yahudilere has değildir. Başka toplumlardaki beyinsiz kişiler de Allah'a dönmek yerine, başlarına bir felâket geldiğinde böylesi günah sözleri söylerler.
93. Yani bizzat kendileri öylesine cimrileştiler ki, cimrilik ve dar düşüncelilikleri birer atasözü haline geldi.
94. Eğer cahilce sözleriyle Allah'ı cömertliğe itmek istiyorlarsa, amaçlarında kötü bir başarısızlığa uğradılar. Günah ve akılsızca sözlerinin sonucunda Allah'ın lânetine uğrayıp, nimet ve rahmetinden yoksun kaldılar.
95. Yahudiler üzerinde istenilen etkiyi yapmak yerine, Allah'ın sözü sağır kulaklara çarptı. Bu yüzden, bundan hiçbir ders almadılar ve inatla Hakk'a karşı çıkmaya başladılar. Yanlışlarını ve kötülüklerini düzeltip, yollarını doğrultacaklarına kimse duymasın diye bu sözü bastırmak için büyük çabalar harcadılar. Böylece kendi iyilikleri ve insanlığın iyiliği için Allah'ın Hz. Muhammed'e (s.a) indirilmiş olan sözü üzerlerinde hiçbir etki yapmadı, aksine çoklarının isyanı ve küfrünü artırdı.