154- Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin; hayır onlar diridirler. Fakat siz bunun şuurunda değilsiniz.(155)
155- Andolsun, biz sizi bir parça korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele.
156- Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki; "Biz Allah'a ait (kullar) ız ve şüphesiz O'na dönücüleriz."(156)

AÇIKLAMA

155. Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demek yasaklanmıştır. Çünkü "ölüm" kelimesi ve düşüncesi cesaret kırıcıdır ve Allah yolunda kendini feda etme ve O'nun yolunda savaşma istek ve cesaretini yok eder. Bunun yerine müslümanlara, şehitlerin ebedî hayatta mutluluk içinde yaşadıklarına inanmaları söyleniyor. Bu, cesaret ve yiğitlik ruhunu canlı tutan bir gerçektir.
156. Burada, bu kelimelerin sadece dil ile tekrarlanması gerektiği anlatılmak istenmiyor. Tüm kalbimizle: "Biz Allah'a aitiz, başka bir şeye değil" gerçeğine inanmalıyız. O halde eğer bir şey Allah yolunda feda edilmişse, o, doğru bir şekilde harcanmış demektir. Çünkü o, gerçekte ait olduğu varlığın hizmetine girmiştir.
"Biz O'na dönücüleriz." "Biz bu dünyada ebedî kalıcı değiliz, bir gün mutlaka buradan ayrılacağız" demektir. Yani er veya geç öleceğiz ve Allah'a döneceğiz. O halde, hayatımızı kendi arzu ve isteklerimize uydurup daha sonra da bir hastalık veya kaza nedeniyle ölmektense, Allah yolunda savaşıp hayatımızı O'nun yolunda feda etmek daha iyidir.