|  |  | |
| TESTİS VE SPERMLER Yeni
        bir insan yaratılmasının ilk basamağı olacak spermler erkek vücudunun
        'dışında' üretilir. Bunun sebebi üretimin ancak vücut ısısının
        yaklaşık 2 derece altında gerçekleşebilmesidir. Bu ısının
        sabitlenmesi için bir de testis üstüne yerleştirilmiş özel deri çalışır.
        Bunun fonksiyonu soğukta büzüşerek, sıcakta ise terleyerek gerekli
        olan ısıyı sabit tutmaktır. Acaba bu hassas dengeyi erkeğin kendisi
        mi "ayarlayıp" düzenlemektedir? Tabi ki hayır. Erkeğin
        bundan haberi bile yoktur. Yaratılışı reddetmekte direnenler, bunun
        ancak "insan vücudunun keşfedilmemiş bir fonksiyonu" olduğunu
        söyleyebilirler. Bu "keşfedilmemiş fonksiyon" sözü ise
        "kuru bir isimlendirme"den başka bir şey değildir.
         Testislerde
        dakikada ortalama 1000 adet üretilen spermler erkekten kadının
        yumurtalarına doğru yapacağı yolculuk için sanki oradaki ortamı
        "biliyormuşcasına" özel bir dizayna sahiptir; baş, boyun
        ve kuyruktan oluşur. Kuyruğu, spermin bir balık gibi ana rahminde
        ilerlemesini sağlayacaktır.
         Bebeğin
        genetik şifresinin bir bölümünü barındıracak olan baş kısmı
        ise özel bir koruyucu zırhla kaplanmıştır. Bu zırhın faydası
        anne rahminin girişinde farkedilir: Buradaki ortam son derece asidiktir.
        Spermin, bu asidin varlığını bilen "birisi" tarafından
        koruyucu zırhla kaplandığı ise son derece açıktır. (Bu asidik
        ortamın da nedeni ise annenin mikroplardan korunmasıdır.)
         Erkekten
        rahme atılan sadece milyonlarca sperm değildir. Meni birbirinden farklı
        sıvıların karışımından oluşur. Kuran, bu gerçeği şöyle
        vurguluyor:  "Gerçek şu ki, insanın üzerinden, daha kendisi anılmaya değer bir şey değilken, uzun zamanlardan bir süre gelip-geçti. Şüphesiz biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık..." (İnsan Suresi, 1-2) Meni içindeki bu sıvılar spermlerin gerek duyduğu enerjiyi karşılayacak olan şekeri içerir. Ayrıca baz özelliğiyle ana rahminin girişindeki asitleri nötralize etmek, spermin hareket edeceği kaygan ortamı sağlamak gibi görevleri vardır. (Burada da yine iki ayrı ve bağımsız varlığın birbirine uygun olarak yaratıldığını görüyoruz.) Spermler yumurtaya varana kadar annenin vücudunda zorlu bir yolculuk geçirir. Kendilerini ne kadar savunurlarsa savunsunlar, 200-300 milyon spermden yumurtaya ulaşanların sayısı bini pek aşamaz. | ||
|  |  |