NİFAK

5729 - İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Dört haslet vardır; kimde bu hasletler bulunursa o kimse halis münafıktır. Kimde de bunlardan biri bulunursa, onu bırakıncaya kadar kendinde nifaktan bir haslet var demektir: Emanet edilince hiyanet eder, konuşunca yalan söyler, söz verince sözünde durmaz, husûmet edince haddi aşar."

Buhâri, İman 24, Mezâlim 17, Cizye 17; Müslim, İman 106, (58); Ebu Dâvud, sünnet 16, (4688); Tirmizi, İman 14, (2634); Nesâi, İman 20, (8, 116).

5730 - Hz. Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: "Nifak Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm devrinde vardı. Şimdi ise, imandan sonra küfür vardır."

Buhârî, Fiten 21.

5731 - Esved rahimehullah anlatıyor: "Hz. Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh'ın ders halkasında idik. Huzeyfe radıyallahu anh geldi ve yanımızda durup bize selâm verdi ve:

"Nifak, siz en hayırlı bir kavme indirildi" dedi. Esved de (hayretle):

"Sübhânallah, Azîz ve Celîl olan Allah: "Münafıklar cehennemin en aşağı derekesindedir" (Nisa 145) buyuruyor" dedi. Bunun üzerine Abdullah tebessüm etti. Huzeyfe de mescidin bir kenarına oturdu. Derken Abdullah kalktı ve arkadaşları da dağıldılar. Huzeyfe beni çağırmak için bana bir çakıl attı, yanına geldim. Bana: "Abdullah'ın gülmesi tuhafıma gitti, halbuki o benim söylediğimi bilen birisi. Yemin olsun nifak, siz (Tâbiîler)den daha hayırlı bir kavme indirildi. Onlar (nifaktan) sonra tevbe ettiler. Allah da tevbelerini kabul etti" dedi."

Buhâri, Tefsir, Nisâ 25.

5732 - İbnu Ebi Müleyke rahimehullah anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın ashabından olup da Bedir gazvesine katılanlardan otuz kadarına yetiştim. Hepsi de kendi hesabına nifaktan korkuyorlar ve dinlerinde fitneye düşmekten kendilerini emniyette hissetmiyorlardı."

Buhari, İman 36 (Bab başlığında kaydetti.)