| Nevfel
  bin Hâris, Kureyş kervanını kurtarmak ve Müslümanlarla savaşmak için
  hazırlanan müşrik ordusuna katılmak istemiyordu. Resûlullah İslâmiyeti bütün
  insanlara duyurmaya, anlatmaya başladığı zamanlarda, daha müslüman olmamıştı.
  Ancak karşı da çıkmak istememişti. İlk senelerde O'na muhalefet etmesine
  rağmen bunu isteyerek yapmıyordu. 
 Fakat diğer müşriklerin zorlamaları ile Bedir savaşına katılmaya mecbur oldu.
  Savaş sonunda müşrikler mağlup olup birçok esir verdiler. Bunların arasında
  Hz. Nevfel de bulunuyordu. Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
 
 - Yâ Nevfel fidye verip kendini kurtar.
 
 Cevap verdi:
 
 - Yâ Resûlallah! Kendimi esirlikten kurtarmak için verecek bir şeyim yok!
 
 Kimse bilmiyordu
 
 Resûlullah efendimiz
  tebessümle buyurdu:
 
 - Cidde'deki mızraklarını versene!
 
 Bunu duyan Nevfel şaşkınlık içinde:
 
 - Allaha yemin ederim ki, Cidde'de mızraklarımın bulunduğunu benden ve
  Allahtan başka kimse bilmiyordu. Ben, şehâdet ederim ki, sen Resûlullahsın!
  diyerek Müslüman oldu.
 
 Hz. Nevfel, mızraklarını verip kendini esirlikten kurtardı. Bunların sayısı
  bin tane kadar vardı. O zamanlar mızrak en kıymetli savaş âleti idi. Bunun
  için iyi para ediyordu.
 
 Kendisi Peygamber efendimizin amcası Hâris'in oğlu olup, Hâşimoğulları'ndan
  Müslüman olanların en yaşlısı, hattâ Hz. Hamza ve Hz. Abbas'dan daha yaşlı
  idi. Yine Haşimoğulları'ndan kardeşleri Rebia ve Abdüşşems'den de büyük idi.
 
 Bundan sonra Hz. Nevfel, Mekke'ye geri döndü. Bir müddet orada kaldıktan sonra
  Hz. Abdullah bin Abbâs ile beraber Hendek savaşı sırasında Medîne'ye,
  Resûlullahın yanına hicret etti. Peygamber efendimiz onunla Abbâs bin
  Abdülmuttalib'i kardeş yaptı. Câhiliyet devrinde malları ortaktı.
  Birbirlerini severlerdi. Resûlullah ikisi için Mescid-i Nebevi'nin
  bitişiğinde bir ev verdi. Bu ev bir duvar ile ikiye ayrılmıştı.
 
 Kemiklerini kırdığını
  görüyorum
 
 Hz. Nevfel Medîne'de iken
  ilk önce Mekke'nin fethine katıldı. Tâif ve Huneyn seferlerinde büyük
  yardımlar ve mahâretler gösterdi. Bilhassa Huneyn savaşında Resûlullaha üçbin
  mızrak ile yardım etti. Peygamberimiz ona buyurdu ki:
 
 - Sanki ben senin bu mızraklarının müşriklerin sırt kemiklerini
  kırdığını görüyorum.
 
 O Huneyn savaşında Resûlullahın sağ tarafında en önde bulunuyordu. İslâm ordusunun
  ön safları dağıldığı zaman büyük kahramanlık göstererek kendisi gibi birkaç
  yiğit mücahid ile düşmana hücum etti. Müşrikler kaçmaya başlayınca
  Müslümanlar toparlandılar. Netîcede savaş İslâm ordusunun zaferi ile bitti.
 
 Peygamber efendimiz Hz. Nevfel'i hatırladıkları zaman hayırla anarlardı.
 
 Kendisi Resûlullaha büyük bir muhabbet ile bağlı, son derece kuvvetli îmâna
  ve cesârete sahip idi. Çok cömert idi.
 
 Hz. Nevfel Hz. Ömer'in halîfeliği sırasında Medîne'de 636 da vefât etti.
  Namazını Hz. Ömer kıldırarak Cennetül Bakî kabristanına defnedildi.
 |